Ana SayfaPiyasaEkonomide 2016 ve 2017'de beklentiler raporu---

Ekonomide 2016 ve 2017'de beklentiler raporu

7 / 8
Ekonomide 2016 ve 2017'de beklentiler raporu
27 Aralık 2016 - 10:24 www.borsagundem.com

1000 TL’si olan kişi 4 Ocak günü açılış fiyatı olan 2,9181 seviyesinden dolar alıp, 26 Aralık günü 3.5124 seviyesinden bozdurması halinde 1203 TL getiri elde edecekti.

1000 TL’si olan kişi 4 Ocak günü açılış fiyatı olan 99,58 TL ’den yaklaşık 10 Gram altın alıp 26 Aralık gününde 127,998 seviyesinden bozdurması halinde 1277 TL getiri elde edecekti.

1000 TL’si olan kişi 4 Ocak günü açılış fiyatı olan 3,1690 seviyesinden Euro alıp, 26 Aralık günü 3.6725 seviyesinden bozdurması halinde 1158 TL getiri elde edecekti.

1000 TL’si olan kişi 4 Ocak günü açılış fiyatı olan 4,3025 seviyesinden Sterlin alıp, 26 Aralık günü 4,3157 seviyesinden bozdurması halinde 1003 TL getiri elde edecekti.

1000 TL’si olan kişi 4 Ocak günü 1000 TL’si olan kişi 4 Ocak günü açılış seviyesi olan % 10,58 seviyesinden iki yıl vadeli tahvil alan yatırımcı yılsonunda tahvili bozdurması halinde 1105 TL getiri elde edecektir.

1000 TL’si olan kişi 4 Ocak gününden itibaren ortalama % 10 mevduat faizi elde etmesi halinde 1100 TL getiri elde edecekti.

2017 Yılında Neler Bekleniyor?

2017 yılında da 2016 yılında olduğu gibi piyasaların odağında merkez bankalarının izleyecekleri para politikalarının ön planda olacağını söylemek mümkün. Özellikle Amerika Merkez Bankası (FED)’nın son açıkladığı kararların diğer majör merkez bankalarının da para politikası kararlarını etkilediğini söylemek yanlış olmayacaktır. Öte yandan, piyasalar ekonomik gelişmelerin yanı sıra siyasi taraftaki gelişmeleri de mercek altına alıyor olacak. 2016 yılında Brexit, İtalya referandumu, ABD genel seçimleri gibi gelişmelere şahit olunurken yeni yılda Fransa ve Almanya’daki genel seçimlerin yanında Euro Bölgesi’nin bütünlüğünü koruyup koruyamayacağı da ön planda olacak gelişmeler arasında yer alıyor.

Amerika Merkez Bankası (FED)

Normalleşme sürecine girmesinin ardından faiz artırımı adımlarına başlayan Amerika Merkez Bankası (FED) 2015 yılı Aralık ayında gerçekleştirdiği 25 bp’lık ilk faiz artışının ardından 2016 yılı son toplantısında da 25 bp’lık bir faiz artışına gitti. Bankanın son yaptığı toplantıda aldığı kararlardaki en dikkat çekici nokta ise, 2017 yılı için hedeflediği 2 faiz artışını 3’e yükseltmiş olması. ABD’nin yeni başkanı D. Trump’ın uygulamayı planladığı vergi düzenlemesi ve iç talep artışını sağlayacak düzenlemelerin enflasyon üzerinde olumlu etki yaratması bekleniyor. Bu anlamda enflasyonda görülebilecek artış FED’i faiz artırımlarına bir adım daha yaklaştırıyor olacak. 1 Şubat, 15 Mart, 3 Mayıs, 14 Haziran, 26 Temmuz, 20 Eylül, 1 Kasım ve 13 Aralık tarihlerinde düzenlenecek olan toplantılarda FED’in hedeflerini gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğini takip ediyor olacağız.

Avrupa Merkez Bankası (ECB)

Birlik ekonomisinde enflasyon yaratmak adına politikalar güden Avrupa Merkez Bankası (ECB), son gerçekleştirdiği toplantısında faizlerde bir değişikliğe gitmezken varlık alım programında güncelleme kararı aldı. Hatırlanacağı üzere ECB, Mart 2017 tarihine kadar 80 milyar Euro seviyesinde bulunan tahvil alım tutarını Nisan ayından Aralık ayına kadar 60 milyar Euro tutarına çekti. 2017 yılı için belirlenen programın iç talep üzerinde etkisinin nasıl olduğunu ve bankanın yeni bir politikaya ihtiyaç duyup duymayacağını 19 Ocak, 9 Mart, 27 Nisan, 8 Haziran, 20 Temmuz, 7 Eylül, 26 Ekim, 14 Aralık tarihlerinde yapılacak ECB toplantılarında alınacak karar ve yapılacak açıklamalarla takip edeceğiz.

Japonya Merkez Bankası (BoJ)

Zayıf iç taleple mücadele eden ve ticaret hacmini artırma çabası gösteren bir diğer merkez bankası ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) olarak karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda rekor seviyede uygulanan varlık alım programında BoJ yöntem değişikliğine giderek programın kapsamını genişletti. Banka, para tabanı hedefini değiştirmedi ancak satın alacağı varlık çeşitlerini artırarak daha uzun vadeli tahvilleri hedefleyeceğini ve riskli varlık alımlarının artırılacağı kararı aldı. Ayrıca BoJ, 2016 sonuna kadar 7-10 yıl aralığında vadede devlet tahvillerini almaya devam edecekken gelecek yıl 7-12 yıl vadeli tahvilleri satın alacak. BoJ’un 2017 yılında politikalarını takip edeceğimiz toplantı tarihleri ise şöyle; 31 Ocak, 16 Mart, 27 Nisan, 16 Haziran, 20 Temmuz, 21 Eylül, 31 Ekim, 21 Aralık.

İngiltere Merkez Bankası (BOE)

İngiltere ekonomisinin iyileşmekte olduğunu düşünerek 2017 yılında faiz artırımı hedefleyen İngiltere Merkez Bankası (BOE), yaşadığı Brexit şokuyla politika değişikliğine gitti. Brexit’in ekonomiye olumsuz etkisinin önüne geçmek üzere 2009 yılından sonra ilk kez faiz indirimine giderek yüzde 0,50’de tuttuğu politika faizini yüzde 0,25’e çekme kararı aldı. Varlık alım programını ise, 375 milyar sterlinden 435 milyar sterline yükseltti. BoE’nin 2017 yılında alacağı politika faizlerini takip edeceğimiz tarihler ise, 2 Şubat, 16 Mart, 11 Mayıs, 15 Haziran, 3 Ağustos, 14 Eylül, 2 Kasım, 14 Aralık olarak belirlenmiş bulunuyor.

Brexit Süreci 2017’de de Devam Edecek

2016 yılına damgasını vuran en önemli gelişmelerden biri de kuşkusuz İngiltere referandumu. Referandumun Brexit ile sonuçlanması dünya genelinde şok etkisi yaratırken gelinen noktada sürecin ne zaman tamamlanacağı merak ediliyor. İngiltere Başbakanı Theresa May son yaptığı açıklamada, İngiltere'nin Lisbon Anlaşması'nın 50. maddesince belirlenen iki yıllık takvim çerçevesinde AB ile çıkış anlaşması üzerinde mutabakata varacaklarını belirtti. Brexit’in resmen gerçekleşme sürecinin yanı sıra, Euro Bölgesi’nin geleceğine dair gelişmeler de ön planda olacak. İngiltere’nin ardından İtalya’da da birlikten çıkış çanlarının çalması birliğin dağılabileceğine yönelik endişeleri de beraberinde getiriyor. Dolayısıyla 2017 yılında Brexit’in domino etkisi yaratıp yaratmayacağı takip edilecek önemli gelişmeler arasında yer alıyor.

Genel Seçimler

2016 Kasım ayında dünyanın merakla takip ettiği ABD genel seçimlerini Cumhuriyetçi aday Donald Trump kazanarak ülkenin 45. Başkanı oldu. Şimdi ise, 20 Ocak'ta yemin ederek görevi Barack Obama'dan devralacak Trump’ın uygulamayı planladığı vergi düzenlemeleri ve iç talebi artırmayı hedefleyen politikaların hem ABD hem de dünya ekonomisini ve politik ilişkileri ne denli etkileyeceği merak ediliyor. 2017 yılı içerisinde dışarıda Şubat ayında Almanya ve Nisan ayında Fransa genel seçimleri takip edilecekken iç tarafta referandum süreci takip ediliyor olacak.

Petrol Piyasasının Gözü OPEC Toplantısında

Üretimi kısma konusunda birçok kez bir araya gelen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü, nihai kararı 2016 yılı Eylül ayında vererek petrol üretimini 32,5 milyon varille sınırlandırma kararı aldı. Üreticiler düşük petrol fiyatlarıyla mücadelesine devam ederken 25 Mayıs’ta Avusturya’nın Viyana kentinde yapılacak 172.OPEC toplantısı petrol piyasasının odağında olacak.

Standard & Poor's (S&P) Not Değerlendirmesi

Uluslararası derecelendirme kuruluşu S&P, 2016 yılı Temmuz ayında yaptığı değerlendirmede Türkiye'nin kredi notunu BB+'dan BB'ye, görünümünü ise 'durağan'dan 'negatif'e indirme kararı almıştı. Son olarak Kasım ayında yaptığı değerlendirmede ise, kredi görünümünü Negatiften Durağan’a yükseltti. Kuruluşun 2017 yılı değerlendirme tarihleri ise, 5 Mayıs ve 3 Kasım olarak belirlendi.

Fitch Ratings Not Değerlendirmesi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Ağustos ayında yaptığı son not açıklamasında, Türkiye'nin "BBB-" ile "yatırım yapılabilir" seviyede bulunan kredi notunu teyit etmiş, not görünümünü ise 15 Temmuz'da darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar nedeniyle "durağan"dan "negatif"e çevirmişti. Kuruluş, yeni yılda Türkiye’nin not değerlendirme tarihlerini 27 Ocak ve 21 Temmuz olarak belirledi.

Moody’s Not Değerlendirmesi

Moody’s 2017 yılı not değerlendirme takvimini henüz açıklamadı. Ancak, hatırlatmak gerekirse kuruluş, Türkiye'nin kredi notunu "Baa3" seviyesinden "Ba1" seviyesine düşürerek yatırım yapılabilir seviyenin altına çekerken not görünümünü "durağan" olarak belirledi.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)