Ana SayfaPiyasaBorsa aşağı yönlü baskılamadan nasıl kurtulur?---

Borsa aşağı yönlü baskılamadan nasıl kurtulur?

2 / 2
Borsa aşağı yönlü baskılamadan nasıl kurtulur?
29 Nisan 2018 - 09:31 www.borsagundem.com

Enver Erkan - GCM Menkul

İç piyasalar, kur, borsa ve faiz


TCMB geçtiğimiz hafta GLP’de yaptığı 75 baz puanlık artırım ile beklentilerin üzerine çıktı. Merkez Bankası kararının ardından ilk etapta değer kazanamayan TRY’nin haftanın sonuna doğru iç piyasaların biraz daha sakinleşmesiyle beraber USD’ye karşı değer kazandığını gördük. Bu kapsamda kur hareketi de 4,04 seviyelerine doğru geldi. Özellikle DXY’nin haftayı başarılı geçtiği ve ABD tahvil faizlerinin her vadede yükselme eğiliminde olduğu bir ortamda haftanın sonuna doğru kurlarda sağlanan gevşeme önemli. Bununla beraber, siyasi başlıklar ana konumuz olmaya devam ediyor ve erken seçim sürecine ilişkin belirsizliklere piyasa yanıt arıyor. Bu çerçevede zaman zaman TRY açısından pozitif ve negatif sınırlar içindeki hareketler de iç içe geçebilmektedir.

Bu hafta ABD ağırlıklı bir veri gündemi söz konusu. Cuma günü açıklanacak olan Nisan ayı tarım dışı istihdam verisi ile birlikte Çarşamba Fed’in politika açıklaması kritik olacak. Daha çok verileri ön plana çıkarıyoruz, çünkü Fed muhtemelen bizim bilmediğimiz yeni bir argüman ortaya koymayacak. USD’nin küresel piyasalarda diğer para birimlerine oluşturduğu baskının devam edip etmeyeceğini veriler gösterecek. İçeride ise enflasyon odaklıyız. Pazartesi Merkez Bankası yılın 2. Enflasyon Raporu sunumunu yayınlayacak ve sunum kapsamında Sn. Murat Çetinkaya da konuşma yapacak. Aynı zamanda Nisan ayına ilişkin enflasyon verileri de bu hafta açıklanacak. Sn. Çetinkaya’nın konuşmasında, özellikle sunum sonrası soru-cevap kısmında Merkez Bankası’nın faiz artırımına rağmen TL’nin anlamlı bir değer kazancı içinde olmaması, Merkez Bankası’nın para politikasının sadeleşmesi ile ilgili hususlar, TL’de değer kaybı eğiliminin enflasyon beklentilerine etkisi ve bunun 7 Haziran’daki PPK toplantısında alınacak faiz kararına olası etkileri gibi konularda sorular gelebilir. Çetinkaya’nın TL’deki durumun enflasyon beklentilerine etkisi ve 7 Haziran toplantısına dair, aradan geçen süreçte gerçekleşmeler ve beklentiler dâhilinde oluşacak senaryolar yeni bir politika hamlesine ihtiyaç olup olmayacağını belirleyecektir. Enflasyon konusunda; baz etkisinin hissedildiği periyodun sonuna yaklaşılırken, bizim beklentimiz de enflasyondaki düşüşün hemen hemen sonuna gelindiği yönündedir. Enflasyonun mevcut gerilediği seviyelerden, gelecek aylarda kur geçişkenliği ve mevsimsel etkilerle yukarı hareket etmesini beklemekteyiz. Bu ay ise beklediğimiz %1,20’lik aylık artış oranı, geçen yılın Nisan ayında gerçekleşen %1,31’lik aylık enflasyon artışının altında olduğu için yıllık enflasyonda da %10,10 seviyesinde gerçekleşme olmasını bekliyoruz. 

USDTRY kuru kısa vadeli görünümde tepki satışlarına devam etmek istiyorsa, 4,0335 seviyesi altındaki kalıcı hareketlere ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Ancak bu şartla psikolojik 4,00 başta olmak üzere daha alt seviyelere geri çekilmeler izlenebilir. Ancak bu tür bir geri çekilme oluşsa dahi 3,9350 ve 3,8575, mevcut tepkilerde trend dönüşü için en önemli olası destek noktaları olarak kaydedilmiştir. USDTRY kuru kısa vadeli görünümde tepki satışlarını sonlandırmak istiyorsa, mevcut dönüşün teyidi için 4,1135 bariyeri üzerindeki kalıcı hareketler takip edilebilir. Ancak bu şartla 4,1385 başta olmak üzere 4,1615 son zirve 4,1935 bariyerleri gündemi tekrar meşgul edebilir. 

TCMB’nin 75 baz puan GLP’de gerçekleştirdiği faiz artış ile birlikte tahvil faizlerinin de stabil seyrettiğini görmekteyiz. Faiz konusunda ABD tahvil faizlerinin her vadede artıyor olması bizim açımızdan negatiflik yaratabilir. Bu bakımdan Fed açıklamalarını ve ABD tarım dışı istihdam verisini dikkatle izleyeceğiz. Bunun haricinde içeride enflasyon gerçekleşmeleri ve Merkez Bankası Enflasyon Raporu’undaki satır başları kritik olacak. Enflasyonda geri çekilme beklentisi sınırlı, piyasa beklentisi %10,5 civarında. Yukarı yönlü sürpriz yaratacak bir veride faiz baskısının artması beklenebilir. Piyasalar tarafından çekirdek enflasyondaki gerçekleşmeler yakından izlenecek. 

Borsa İstanbul 100 endeksinde siyasi gündem nedeni ile aşağı yönlü baskılama devam ederken 106bin seviyelerinde taban arayışı devam etmektedir. 107bin seviyesi üzerinde kalıcı olan endeks için 107500 ve 108500 dirençlerini takip ediyoruz. Daha sonrası içinde 110bin gündeme gelebilir. Aşağı yönlü momentumda ise 106bin seviyesinden tepki gelip gelmeyeceği eğer gelmez ise 105bin 102500 seviyeleri takip edilebilir. 

EURUSD: ECB Başkanı Mario Draghi, Banka’nın faiz oranlarını ve varlık alım programını değiştirmediği toplantı kararları sonrasında Draghi Mart başından bu yana gelen verilerin büyüme hızında ılımlılaşmaya işaret ettiğini, ancak güçlü ve geniş çaplı büyümeyle uyumlu olduğunu bildirdi. Draghi, faiz oranlarının uzun süre mevcut seviyelerde düşük kalacağını ve enflasyon patikası düzelene kadar para politikasının genişlemeci kalacağını söyledi. EUR, Draghi sonrasında da zayıf kalmaya devam ediyor. Bu harekete yükselen dolar endeksi ve ABD tahvil faizleri de katkı veriyor. Bu hafta da ABD tarım dışı istihdam verisi ve Fed açıklamaları kadar Euro Bölgesi’nden gelecek olan büyüme ve enflasyon verisi izlenecektir. 

EURUSD paritesi 1,2090 altında, Dolar endeksi ise 91,55 seviyesi üzerinde kalıcı hareketler oluşturabilirse (tercihen günlük kapanış), EURUSD paritesine yönelibaşta olmak üzere 1,1910 ve 1,1820 destekleri dikkat çekeceği gibi ana görünümde 1,1550 seviyesine doğru yaşanılacak olası geri çekilmeler 2. çeyrek görünümünde şaşırtıcı olmamalıdır.

EURUSD paritesi 1,2090 üzerinde, Dolar endeksi ise 91,56 seviyesi altındaki seyrine devam etmesi durumunda ise, gerek endeks gerekse parite son fiyatlamaların tepkisini yeni hafta gündemine taşıyabilir. Bu bağlamda da parite ilgili tepki düşüncesinde 1,2185 başta olmak üzere 1,2265 ve 1,2365 bariyerlerine doğru çıkış oluşturabilir. Ancak bu tür bir tepki düşüncesi gündemde yer alsa dahi pariteye ilişkin ana görünümün 1,2365 – 1,2445 bölgesi altında negatif, endekse ilişkin ana görünümün de 89,73 – 90,25 bölgesi üzerinde pozitif olduğu unutulmamalıdır. 

Altın: Altın fiyatları, dolar endeksinde görülen yükselişle beraber momentum kaybetmeye devam etmektedir. JPY başta olmak üzere risk barometrelerinin global gerginliğin azalması sebebiyle zayıflaması altına yardımcı olmuyor ve yükselişlerin spekülatif kalmasına, düşüş hareketlerine daha çok güvenilmesine sebep oluyor. Bu çerçevede ABD’de de enflasyon beklentilerinin canlanması ve Fed’den Haziran ayında faiz artırımı beklenmesi ile tahvil faizlerinde görülen hareket altın açısından baskılayıcı bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Dolayısıyla; azalan global gerginlikler ile USD ve faiz ile ters korelasyon altın fiyatlarında son dönemde düşüşlerin etkili olmasına neden olmuştur. Global altın fiyatlarındaki gerileme, içeride TL bazlı altın fiyatlarının da geri çekilmesini sağlamıştır. 

1252 – 1267 bölgesi üzerinde pozitif görünümün ön planda yer aldığı Ons Altın fiyatında kısa vadeli olarak negatif fiyatlama davranışı / tepki düşüncesi devam eder mi sorusunun cevabında 1301 – 1316 bölgesi takip edilebilir. Son süreçteki fiyatlama davranışı ve RSI göstergesi incelendiğinde, kıymetli madenin 1301 – 1316 bölgesi üzerinde kanal içi pozitif fiyatlama davranışına devam edebilme ihtimali bir adım önde görülmektedir. 

Petrol: Trump – Macron görüşmesinin ilk aşamasında İran’la sağlanan nükleer anlaşmanın devam edebileceği beklentisi fiyatı baskılasa ve artan ABD ham petrol stokları bunu desteklese de, görüşmelerin devamında Macron’un ifadeleri ABD’nin anlaşmadan çıkabileceği sinyalini verdi. Bu karışıklık içerisinde ham petrol fiyatı seyrini 66,50 – 69,50 aralığında sürdürdü. 

Fiyat, yükselişler sonrasında 2014 yılının sonlarından bu yana en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. 

Haftalık petrol piyasası takvimi; 

1 Mayıs Salı Amerikan Petrol Enstitüsü Ham Petrol Stokları 

2 Mayıs Çarşamba ABD Enerji Bilgi Dairesi Ham Petrol Stokları 

2 Mayıs Çarşamba ABD Enerji Bilgi Dairesi Haftalık Raporu 

4 Mayıs Cuma Baker Hughes Sondaj Kuyusu Sayısı 

Ham petrolü teknik olarak incelediğimizde genel görünümün pozitif olduğunu görüyoruz. Makro dinamikler bu durumun aksini gösterse de jeopolitik riskler fiyatın da yükselişini destekledi. Önümüzdeki süreçte fiyatlamalar, 64,85 – 66,50 bölgesi ve üzerinde kaldığı müddetçe yükseliş beklentisi ön planda olabilir. Gerçekleşebilecek yükselişlerde 69,50 seviyesinin aşılması durumunda 71,20 ve 73,20 seviyeleri hedeflenebilir. Olası düşüşler 64,85 – 66,50 bölgesi ve üzerinde sınırlandığı müddetçe yeni yükseliş potansiyeli oluşabilir. Düşüş isteği 64,85 seviyesi altındaki seyir ve günlük kapanışla düzeltme ihtiyacının devam etmesine neden olabilir. Bu durumda 61,55 – 63,25 bölgesi gündeme gelebilir. 

Brent petrolü teknik olarak incelediğimizde genel görünümün pozitif olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki süreçte fiyatlamalar, 70,00 – 71,60 bölgesi ve üzerinde kaldığı müddetçe yükseliş beklentisi ön planda olabilir. Gerçekleşebilecek yükselişlerde 75,50 seviyesinin aşılması durumunda 77,00 ve 78,85 seviyeleri hedeflenebilir. Olası düşüşler 70,00 – 71,60 bölgesi ve üzerinde sınırlandığı müddetçe yeni yükseliş potansiyeli oluşabilir. Düşüş isteği 70,00 seviyesi altındaki seyir ve günlük kapanışla düzeltme ihtiyacının devam etmesine neden olabilir. Bu durumda 65,80 – 67,10 bölgesi gündeme gelebilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)