Piyasaların gözü bu gezilerde

4 / 4

---

GLOBAL BAZDA HİSSE SENETLERİNİN PİYASA DEĞERİ 73 TRİLYON DOLARA ULAŞTI

EDA ÖNDER ÖZTÜRK – ALAN YATIRIM KIDEMLİ ANALİST

Geçtiğimiz hafta içerisinde Fed üyelerinin gerçekleştirdiği konuşmalar paralelinde 1 hafta öncesinde %59 seviyesinde olan Fed’in Haziran ayı toplantısında faiz artırım olasılığı %97,5 seviyesine yükseldi. Fed üyeleri ABD ekonomisine ilişkin güven veren açıklamalarda bulunurken ve yılın geri kalanında 2 adet faiz artırım beklentilerini korudu. Bu paralelde dünya genelinde değer kazanan ABD Doları, Nisan ayında ABD enflasyonunda görülen gerilemeyle birlikte kazançlarının bir kısmını geri verdi.

Geçtiğimiz dönemlerin aksine Fed’in faiz artırım beklentilerinin bu kadar güçlendiği dönemde ABD Doları’nda güçlü değer kazanımlarından bahsedebilmek mümkün değil. Fed dünya genelinde popülaritesini yitirirken, algı biraz daha Avrupa yönüne kaymış durumda. Avrupa’da siyasi risklerin geride bırakılmasıyla, Avrupa hisse senedi endeksindeki yükseliş, global hisse senedi endeksini de yeni zirve seviyesine taşıdı. Özellikle 2016 yılı Kasım ayında Trump’ın ABD’de başkan olması sonrası global hisse senetlerinde görülen yükseliş, Avrupa’da siyasi risklerin azalması ile birlikte ivme kazandı. Global bazda hisse senetlerinin piyasa değeri yıl başından bu yana %9,31 oranında artış kaydederek 73 trilyon $ tutarına ulaşmış olup, 2015 yılındaki zirve seviyesini yenilemiştir.

Bununla birlikte geçtiğimiz hafta sonu yapılan Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AB/Euro lehdarı Emmanuel Macron’un Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı olması sonrasında, haftanın ilk işlem gününde global hisse senedi endeksinin 1897 seviyesini test ederek 2014 yılındaki zirve seviyesini yenilemiş olması da söz konusu yükseliş trendinin etkili olduğunun diğer bir göstergesidir.

Avrupa’da gerek siyasi risklerin azalmasının etkisiyle tüketici güveninde görülen artış, gerek devam eden parasal genişlemenin yavaş da olsa büyüme beklentilerinde iyileşme yaratmasının etkisiyle Avrupa hisse piyasalarında görülen yükselişin seçim süreci Eylül ayında sona erecek olan coğrafyada etkisini sürdürmesi beklenebilir. Bu sebeple ihracat gelirlerimizin önemli bir kısmının euro olması da göz önünde bulundurularak hem makro göstergeler açısında hem de endeksler açısından Avrupa’da ki iyileşmenin pozitif yansımasını görmeyi bekleyebiliriz.

Bununla birlikte bizleri bekleyen haftada ekonomi gündeminin yanı sıra siyaset sahnesinde yaşanacaklar piyasaların seyri için önem arz etmekte. Gelecek haftanın en önemli gündem maddesini 16-17 Mayıs tarihlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump tarafından Beyaz Saray'da ağırlanması oluşturuyor. Söz konusu görüşmeden çıkacak olan mesajlar Türk Lirası cinsinden varlıkların seyrinde hareketlilik yaratabilir.