Ana SayfaPiyasaBİST dolar bazında ucuz ama..---

BİST dolar bazında ucuz ama..

2 / 4
BİST dolar bazında ucuz ama..
02 Ocak 2017 - 10:07 www.borsagundem.com

KIRILMA NOKTASI MAYIS 2013

Küresel krizin en olumsuz etkileri bir yıl gecikmeli olarak 2009 yılında Borsa İstanbul tarafına ve Türkiye ekonomisine yansımış, sonrasında ise 2013 yılı ortalarına kadar ağırlıklı olarak önemli bir yükseliş trendi gözlenmişti. Ekonomik açıdan olumlu bir başlangıç yaptığımız 2013 ortalarında bu yükseliş trendi sona erdi ve neredeyse tam zıt bir resim ortaya çıktı. Bu sebeple son küresel krizden bu yana olan süreci bir anlamda "Mayıs 2013'ten önce (M.Ö. 2013)" ve "Mayıs 2013'ten sonra (M.S. 2013)" olmak üzere iki ayrı dönem olarak ele almak mümkün. 2013'ün ilk yarısı bizim açımızdan genel manada son derece olumluydu. Mayıs'a kadar olan süreçte IMF, Dünya Bankası ve önemli yabancı ekonomik otoriteler Türkiye adına methiyeler düzmekte, not artışları (yatırım yapılabilir ülke notuna sahip olma süreci), 3. Köprü, 3. Havalimanı, Marmaray, Olimpiyatlar vs. işaret edilerek Türkiye parlayan bir yıldız olarak görülmekteydi. Ta ki Mayıs'a kadar...

22 Mayıs 2013 tarihinde Amerika Merkez Bankası (FED) eski Başkanı Ben Bernanke, her ay küresel piyasa havuzuna akıttıkları 85 milyar dolarlık musluğu ne zaman kısmaya başlayacaklarına dair ilk sinyali verdi. "Taper Tantrum" olarak da anılan bu süreç bir anlamda kriz sonrasında görülen düşük faizbol likidite döneminin sonuna gelindiğinin sinyaliydi. Ne olduysa bundan sonra oldu.

Başlıklar hâlinde sıralamak gerekirse; Gezi Olayları (28 Mayıs 2013), 17-25 Aralık Süreci (Aralık 2013), TCMB şok faiz artırımı (28 Ocak 2014), Yerel Seçimler (30 Mart 2014), Cumhurbaşkanlığı Seçimi (10 Ağustos 2014), iki genel seçim (7 Haziran ve 1 Kasım 2015), Rus uçağının düşürülmesi (24 Kasım 2015), başbakan değişimi (5 Mayıs 2015), Brexit (23 Haziran 2016), darbe girişimi (15 Temmuz 2016), S&P not indirimi (20 Temmuz 2016), Fırat Kalkanı operasyonu (24 Ağustos 2016), Moody's not indirimi (23 Eylül 2016), Musul operasyonu (17 Ekim 2016), Trump'ın Başkan seçilmesi (8 Kasım 2016), Avrupa Parlamentosu'nun müzakerelerin durdurulmasına yönelik tavsiye kararı (24 Kasım 2016), Rus Büyükelçisine yapılan suikast (19 Aralık 2016)...

Ancak, tam bu noktada altını çizerek ifade etmek gerekir ki; yaşanan bunca olumsuzluğa rağmen Türkiye ekonomisi ve Türkiye piyasalarının bulunduğu seviyeler, ekonomimizin ne kadar güçlü temellere dayandığının da en büyük ispatı.


ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • bist 100 cü02 Ocak 2017 10:32

    borsadan bi halt olmaz..bankalar 2017 ye kötü başladı..sanayi zaten erimede..şirketi batıran yöneticiler kendi şahsi servetlerini anormal artırıyor..bizce bu şahsi servetlere el konulmalı*