Vizyon isimden 3 adrese kritik mesaj

3 / 20

---

BU SEKTÖRÜN, “HALKA ARZ EDER, KOMİSYONUMU ALIRIM” MANTIĞININ DIŞINDA MİSYONA İHTİYACI VAR
-Evgin Menkul’u aldınız, ismi Neta oldu…
Ali Bayramoğlu: Bu aracı kurumun eski ismi Evgin’di, daha sonra ismi NETA olarak değiştirildi. Ancak biz değiştirmedik, almadan önce bu değişiklik yapılmıştı. İsim itibariyle bizim de hoşumuza gitti çünkü, denizcilik tabirinde Neta, ‘en iyi, güvenli liman’ anlamına geliyor.
-Son dönemde sizin dışınızda da İslami sermayeden, daha doğrusu AK Parti’ye yakın bazı isimler aracı kurum satın alarak sermaye piyasalarına giriş yaptılar. Bu yatırımlar piyasada AK Parti’nin 2023 hedefleri, İstanbul Finans Merkezi ve sermaye piyasalarında yaşanan değişim süreciyle ilişkilendirildi. Bu yatırımlar İstanbul Finans Merkezi hedefleri, tasarruf eğilimin artırılması ve sermaye piyasalarını büyütmek için harekete geçen hükümetin hedefleriyle örtüşen bir hareket gibi görünüyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Ali Bayramoğlu: Ticaretin siyasi bir kanalı yok, olmaz da zaten. Hele finans piyasasına hiç olamaz, yoksa çok zor olur. Bu piyasanın şartlarına bağlı bir şey… Benim babam eski dönemde sadece inşaatçılık yapıyordu, daha sonra madenciliğe, ardından gıda sektörüne girdik. Şu an 7 sektörde aktif konumdayız. Ekonomik gerekçeler sizi çeşitli sektörlere yönlendiriyorsa finansta bunlardan bir tanesi. Üstelik finans, bizim ticaret olarak girdiğimiz bir alan değil. Sanayi, teknoloji dallarımız, turizm, direkt ticarete fokuslu alanlarımız. Ama finans, misyon isteyen bir iş. Şöyle misyon istiyor; Türkiye’nin kalkınmasında, dünya ile rekabet edebilir konuma gelmesinde, uluslararası piyasalarda 2023 vizyonuyla hareket edebilmesi için eksik olan bacaklarının kademeli olarak dolması lazım.
Biz MÜSİAD’ı kurarken ilk üye kayıtlarını yaptığımızda, Türkiye’de ihracat kelimesini duymamış iş adamları vardı. Türkiye’de ‘Yes’ ve ‘No’dan başka bir şey bilmeyen insanları biz, kollarından bacaklarından tutarak zorla uluslararası pazarlara taşıdık. O, ‘Yes’, ‘No’ bilmeyen insanlar şu anda 150-200 ülkeye ihracat yapar hale geldiler. Bunlar bu misyonla gelişti… Zorlayarak, ‘Sizin bu pazarda yeriniz var, hadi gidin, ülke menfaatini oluşturabilecek şeylerdir bunlar’ diyerek başladık. O zamanlar Türkiye’nin toplam ihracatı 10 milyar dolardı, şimdi 150 milyar dolara geldi. Bunlar kendi kendine gelen şeyler değil; sivil toplum örgütlerinin mücadelesi, siyasetin bu işin önünü açması; insanların uluslararası piyasalarda ‘rekabet nedir, finans nedir, kurumsallaşma nedir, eğitim nedir?’, buna benzer bütün hadiseleri takip etmesinden kaynaklanıyor. İşin finans bacağında da bu kadar açık varken, sadece aracı kurum kurarak çözülmez. ‘Alayım’ ya da ‘Halka arz ederek komisyonumu alayım’ mantığının dışında bir misyona ihtiyacı var bu sektörün.