Ana SayfaKulisVizyon isimden 3 adrese kritik mesaj---

Vizyon isimden 3 adrese kritik mesaj

9 / 20
Vizyon isimden 3 adrese kritik mesaj
27 Mayıs 2013 - 17:16 www.borsagundem.com

ARACI KURUMLAR, BU HİZMETİ YAPAN KİŞİLER, TOPLU HAREKET ETMEYİ BİLMİYOR
-Manipülatör, yeni adıyla piyasa dolandırıcılarının sayısı fazla değil ve bunların yaptıkları işler ve isimleri biliniyor…
Ali Bayramoğlu:
Türkiye’de gümrüklerde kaçakçılık yapılıyor diye gümrüklerin hepsini kapatamazsınız. Devletin görevi bu işlerde yanlış yapanları cezalandırmak. Ancak bunları yaparken kurunun yanında yaşı da yakacaksınız anlamına gelmemeli. Doğruluğu iyi değerlendirmeniz lazım. Bu yeni yönetime gelmiş arkadaşlara güveniyorum, yeniden yapılanma süreci devam ediyor. Burada önemli olan istişareyi iyi yapabilmek ve istişareye de yakın olmak. Önemli olan, bilgileri paylaşabilmek.
Finans piyasalarında X kişinin yaptığı bir yanlışın, koskoca bir sisteme mal edilmemesi lazım. Bunların hepsi yaşanarak elde edilen tecrübeler. Bugün geldiğimiz noktaya bakalım; yeni bir SPK kanunu çıkmış, eksikleri var mı, var... Ancak mevcut düzenlemesi birçok konuda evvelki yaşanmış hadiselerden çok daha iyi; üzerine tartışılmış, düşünülmüş, bir noktaya gelinmiş. Bir madde değiştirmiyorsunuz, koskoca bir kanun yapıyorsunuz. Yine eksiklikler, aksaklıklar olacaktır, ancak bunların bir kısmı yönetmeliklerle telafi edilebilecek nitelikte. Bir kısmı da tekrar kanunda düzenleme gerektirecek. ‘Bunlar ne zaman tamamlanır?’ diye sorarsanız, gelişmelere göre yılsonuna doğru yeni düzenlemeler hayata geçebilir diye düşünüyorum. Yeni yönetim de bir süre tecrübe kazanacak, önemli olan iyi niyetli olmaları ki ben buna inanıyorum. Bundan sonra bize de görev düşüyor, her şeyi SPK’dan bekleyemezsiniz. Ben aracı kurum olarak her önüne geleni halka açsam, yapılmaması gerekeni yapsam ve parayı da alıp yan gelip yatsam, o zaman ben de vatandaş olarak suç işliyorum demektir. Ben de az önce verdiğim isimlerden farklı bir isim olmuyorum. Benim de yapmam gereken bir görevim ve misyonum var. Bu ülkeyi dünyanın en iyi ilk 10 ekonomisi içerisine sokacağız. İlk 10’a sokabilmemiz için finans piyasalarımızı nereye, hangi noktaya taşımalıyız? BİST’i, SPK’yı yönetenler için bu önemli bir görev. Meclis için bir görev. Herkes kendi üzerine düşeni bu anlamda yaparsa ve bu yapan kişiler bir araya gelip istişare edebilirse altını çiziyorum, bu çok önemli bir konu. Yoksa koltukta oturup, ‘Bu doğru’ derseniz yanlış olur.
Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı iken MÜSİAD olarak kendisini ziyarete gittik. Sezer, iş hayatında hiç olmamış, bütün hayatı hukuki alanlarda geçmiş. Anayasa Mahkemesi, oradan da Cumhurbaşkanlığı’na geçmiş. Piyasada ne olduğunu bilmiyor. Dedi ki, “Şu MÜSİAD’ı bana bir anlatın bakalım. Siz ne yaparsınız, ne işe yarar MÜSİAD?”. Bir örnek vererek anlattım. Osmanlı’nın kalkınmadaki başarısının temeli ki o zaman iletişim, televizyon hiçbir şey yok tebdil-i kıyafet’te yatıyor. Yani padişah, sadrazam, vezir gibi yetkililer halkın arasında dolaşıyor. Halkın arasında konuşulanları öğreniyor, duyuyor ve ona göre yapılması gerekene karar veriyor. O günkü şartlar onu gerektiriyordu ancak bugün teknoloji gelişmiş, basın var, bir dünya şey var fakat, kurumları yöneten ve devleti yöneten insanların bir yoğunluğu var. Bu yoğunluk çerçevesinde sizin halk ile bir araya gelerek, iş hayatı ile bir araya gelerek her şeyi konuşma şansınız yok. O zaman sizin de bir tebdil-i kıyafete ihtiyacınız var, işte onun adı da sivil toplum. Ben sizden aldığımı, benim bağlı olduğum kişilere aktaracağım, onlarda aldığımı da size intikal ettireceğim. Aracılık görevi göreceğim. Bu yüzden bu aracılık görevimi ne kadar doğru ve dürüst yapıyorsam, o kadar daha fazla faydalı hizmet yapıyor olacağım. O zaman siz bana itibar edeceksiniz, benden sonrakiler de bana itibar edecek ve ben o aracılık hizmetini iyi yapacağım. Ama ben bunu şahsi menfaatime dönüştürmeye çalışırsam o zaman bu sivil toplum değil kişisel toplum olur, kendi menfaatime yönelik çalışmış olurum.
Bugün de aracı kurumlar, bu hizmeti yapan kişiler, tabandaki gelişmeleri, yönetenlere ve düzenlemeyi denetlemeyi yapanlara aktarması gereken kurum. Ancak bu insanlar toplu hareket etmeyi bilmiyor. Bazı arkadaşlar geldi bana, sermaye artırımı konusu gündeme geldiğinde, ‘Bu bizi yakar bitirir’ diye. ‘Bunu oturalım konuşalım ama bir tek şartla konuşurum’ dedim. İlk önce bütün aracı kurumları bir araya toplayacaksınız, herkes ortak kanaatini ortaya koyacak; hepimizin altına imza attığı bir belge olacak; ondan sonra biz bunun tartışmasına başlayacağız. Birileri, ‘Yok ben kendi başıma gider kendi derdimi anlatırım’ veya öbürü, ‘Zaten benim sermaye gücüm iyi bana ne, sermaye artsın, konsolidasyon başlasın, sayı azalsın’ diyebilir. Ama aracı kurumlar arasında bir birlik sağlanamadı. Olmadığı zaman zaten konuşmayalım. O zaman mevcut sisteme herkes kendini uydursun. Şartlar inşaları bir araya getirtebiliyorsa başarı vardır. Ama getirtemiyorsa başarı da yoktur.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)