Yeni haftada nasıl bir piyasa olacak?

4 / 7

---

KURDA YENİ ZİRVELER GÖRÜLMEYE DEVAM EDEBİLİR

ALİ ERKAN TANACIOĞLU / GEDİK YATIRIM ARAŞTIRMA UZMANI 

BIST 100 tutunmaya çalışıyor
Geçtiğimiz yılı 78.138’den tamamlayan BIST 100 yılın ilk haftasında genel olarak satıcılı bir seyir izleyerek, hafta içinde en düşük 75.656’yı gördü. Haftanın son bölümünde gelen alımlarla endeks yılın ilk haftasını %1,5 civarında kayıpla 77 bin sınırına yakın tamamladı. Endekste 78.000 ve hemen üzerinde 78.600 bu haftanın en güçlü dirençleri olacak. Bu bölgeye doğru olacak yükselişlerin satış fırsatı olarak değerlendirileceğini düşünüyoruz. Aşağıda ise geçtiğimiz hafta da test edilen 75.750-76.000 aralığının dikkat edilmesi gereken en güçlü destek bölgesi. Endeksin gelecek haftalardaki yoğun gündemi göz önünde bulundurduğumuzda bu seviyelerin altını test etme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle kısa vadeli yükseliş hareketlerine karşı temkinli yaklaşmaya devam ediyoruz. 

Dolar/TL’deki yükseliş devam eder mi?
Yılın son günlerinde düşük işlem hacminin de etkisi ile stabil bir görünüm sergileyen kurlar, Salı günü açıklanan enflasyon rakamının ardından ara verdiği yükselişine tekrar başladı ve kur hafta içinde 3,64’ü test ederek tarihi zirve serisine yeni bir rakam daha eklemiş oldu. Önceki haftalarda kabaca 3,45-3,55 bandında bulunan kurun bu bandın dışına çıkması hedef konuma gelen 3,65 böylece test edilmiş oldu. Bu hafta izleyeceğimiz en önemli seviyeler ise yeni hareket bandını oluşturan 3,55 ve 3,65 seviyeleri olacak. Dolar/TL’de, 3,55 altında kapanış ihtimali oluşacak olursa yukarı yönlü baskı hafifleyebilir. Aksi takdirde gerek içeride gerekse yurtdışında yoğun bir gündemin bizi beklediği ocak ayının kalan döneminde yüksek volatilite eşliğinde yeni zirveler görülmeye devam edebilir. 

Faiz
Geçen haftaya %10,93 seviyesinden başlayan 2 yıl vadeli gösterge faiz, hafta içinde en yüksek %11,09, en düşük %10,61 seviyesini görerek haftayı %10,78 seviyesinden tamamladı. 10 yıllık tahvil faizi ise haftaya %11,58 seviyesinden başlayarak, en yüksek %11,83, en düşük %11,22 seviyelerini görerek haftanın kapanışını %11,29 seviyesinden yaptı. Özetle, hafta boyunca 2 yıl vadeli gösterge faizin ve 10 yıllık tahvil faizinin hafif yükseliş eğiliminde olduğunu söyleyebiliriz. Geçen hafta salı günü yurtiçi piyasalarda Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri takip edildi. Tüfe aylık bazda %1,64 artış göstererek %0,90 seviyesindeki piyasa beklentisi ve %0,99 seviyesindeki bizim beklentimizin oldukça üzerinde yükseliş gösterdi. Böylelikle 2016 yıl sonu TÜFE rakamı %8,53 seviyesinde gerçekleşti. Enflasyonun beklentilerin üzerinde artış göstermesi sonrasında TCMB’nın ocak ayı PPK toplantısında faiz arttırma ihtimalini güçlendirdiğini düşünüyoruz. Enflasyon verileri sonrasında tahvil faizlerinde yukarı yönlü hareketler görülse de, günün ikinci yarısında tahvil faizlerinde daha sakin bir seyir gözlemlendi. Bu hafta yurtiçinde takip edilen enflasyon verisinin yanı sıra Hazine tarafından düzenlenen ihaleler takip edildi. Hazine, salı günü 11.07.2018 ve 20.04.2022 vadeli, çarşamba günü ise 22.09.2021 ve 11.02.2026 vadeli tahvil ihalelerini gerçekleştirdi. Hazine salı günü gerçekleştirdiği 2 yıl ve 5 yıl vadeli tahvil ihalelerinde rot dahil 4,19 TL borçlandı. 2 yıl vadeli tahvil ihalesinde ortalama fiyat 101,512 TL, ortalama basit faiz %10,65,ortalama bileşik faiz %10,93 olurken, 5 yıl vadeli tahvil ihalesinde ortalama fiyat 97,512 TL, ortalama basit faiz %9,74, ortalama bileşik faiz %9,97 oldu. Çarşamba günü gerçekleştirdiği 5 yıl ve 9 yıl vadeli tahvil ihalelerinde ise rot dahil 4,88 milyar TL borçlanma gerçekleştirdi. 5 yıl vadeli tahvil ihalesinde ortalama fiyat 95,091 TL, ortalama basit faiz %11,25, ortalama bileşik faiz %11,56 olurken, 9 yıl vadeli tahvil ihalesinde ortalama fiyat 99.645 TL, ortalama basit faiz %11,35, ortalama bileşik faiz %11,67 oldu. Önümüzdeki hafta yurtiçi piyasalarda pazartesi günü sanayi üretimi ve çarşamba günü cari açık verileri takip edilecek. Bu hafta yurtiçinde açıklanacak verilerin tahvil piyasalarında oynaklık yaratmasını beklemiyoruz. 

Brent Petrol
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) 30 Kasım 2016’da yaptığı toplantısında petrol üretimini azaltma kararı almasıyla yükselişe başlamıştı. Toplantı öncesinde 47 dolar seviyelerinden işlem gören brent petrol üretimin kısılması yönünde açıklamalarla başlayan yükselişini geçen haftada devam ettirdi. Hafta içinde en düşük 55,29 dolar en yüksek 58,35 dolar seviyelerini gören brent haftayı 56 dolar üzerinde kapattı. Yukarı yönlü volatil hareketlerin görüldüğü petrolde direnç olarak 63 dolar ve devamında 69 dolar seviyelerinin önemli olduğu görülmektedir. Aşağı yönlü hareketlerde ise destek olarak 54-50 ve yükselen trend desteği olan 46,20 dolar seviyelerinin ön plana çıktığını görüyoruz. Kısa vadeli ana trend yönü yukarı olmakla beraber teknik indikatörlerde görülen negatif uyuşmazlıklar destek seviyelerinin önemini artırmaktadır. 46,20 dolar desteği aşağı kırılmadan petrolde yukarı yönlü eğilimin devamını bekliyoruz. Destek seviyelerine kadar düşüşler ise kısa vadeli projeksiyonda alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. Orta ve uzun vadede düşük talep, düşük büyüme ortamında petrol ve enerji fiyatlarında görülebilecek yükselişler geçtiğimiz yıl olduğu gibi daha çok arz tarafındaki gelişmelere bağlı seyretmeye devam etmesi beklenmektedir. 2017’de petrol fiyatlarının arz tarafındaki kısıtlamalar nedeniyle destek bulmasını beklerken, talebin düşük seyretmeye devam etmesi de yukarı yönlü marjı sınırlamaya devam edebilir. Bu nedenle petrolde tek yönlü bir trend oluşmasından ziyade orta vadede dalgalı bir görünüm oluşma ihtimalini daha yüksek görüyoruz. Bu senaryoyu tehdit eden en önemli gelişme ise Trump sonrası ABD’nin ekonomi politikalarının nasıl şekilleneceği olacak. Bu etkiyi şimdilik göz ardı ettiğimizde oluşmasını beklediğimiz 46,20-63 dolar bandı içindeki dalgalanmanın reel sektör ve cari denge için çok büyük tehdit oluşturmayacağını düşünüyoruz.