Yeni haftada piyasalarda beklentiler ne?

4 / 6

---

MERKEZ’İN POLİTİKA FAİZİ VE OLASI RİSKLER

BELGİN MAVİŞ / A1 CAPITAL DİREKTÖR

Önümüzdeki haftanın veri ajandasına baktığımızda, 20 Aralık salı günü saat 14.00’da TCMB Para Politikası Kurulu faiz kararı, çarşamba günü ise 10.00’da Aralık ayı tüketici güveni yurt içi piyasalarda takip edilecek verilerimiz olacaktır. Yurtdışında ise, 22 Aralık Perşembe günü 12.30’da İngiltere ve 16.30’da ABD 3. çeyrek büyüme verilerinin revize rakamlarını takip edeceğiz.

Bunlara ek olarak, 23 Aralık Cuma günü İmparatorun doğum günü olması sebebiyle resmi tatil olduğunu ve İngiltere’de piyasaların Noel Arifesi sebebiyle yarım gün açık olacağını ekleyelim.

Geçtiğimiz haftanın önemli konu başlıklarına baktığımızda ise, aylardır merakla beklenen Aralık ayı Fed toplantısı ve faiz artırımı damgasını vurdu. Faiz artırım kararından çok, Yellen’ın konuşmasında dile getirdiği 2017 yılı içerisinde 3 kez faiz artırımı yapılabilir söylemi piyasaların kafasına takılan en önemli konu başlığı oldu.

Böyle bir açıklama yapmamış olsaydı, normal koşullar içerisinde, faiz kararı ardından gerek dolarda gerekse dolar endeksinde geri çekilmeler mümkündü. Ancak piyasa, 3 faiz artırımı ihtimalini hesaplamalarına kattığında yıl genelinde 8 toplantı yaptığını düşünecek olursak ve bugüne kadar basın açıklaması yapmadığı toplantıda faiz artırmadığından yola çıktığımızda, Fed’in olası faiz artırımı tarihleri sırasıyla:

- 14-15 Mart 2017

- 13-14 Haziran 2017

- 19-20 Eylül 2017

- 12-13 Aralık 2017 olacaktır.

3 faiz artırım ihtimalini bu takvime yaydığımızda 14-15 Mart öne çıkmakta ve bu durum en erken ‘Haziranda artırım yapar’ ihtimalini piyasa gözünde zayıflatmakta. İşte bu durum, Doların ve Dolar Endeksinin Fed sonrasında gerginliği üzerinden atamaması ve 20 Ocakta başkanlık koltuğuna oturacak Trump’ın da bu süreci devam ettirebileceği ihtimali piyasaları oldukça tedirgin etmekte.

Öte yandan, petrol tarafına baktığımızda, OPEC toplantısında Rusya’nın gelip masaya oturması ve üretim miktarını kısılması konusunda diğer üreticilerle aynı görüşte olup bu kararı onaylaması sonrası, petrol fiyatlarının hızla 50 Dolar üzerine çıktığını gördük.

Ancak, geçtiğimiz haftanın son iki gününe baktığımızda ABD ham petrolü ve brent petrol arasındaki fiyat farkının 4 dolar seviyesine yükseldiğini gördük. Bununla birlikte, petrol piyasasında gerek arz gerekse talep yönlü ne zaman dengeye oturabileceğine dair farklı görüşler kafalı karıştırdı.

Ana petrol üreticileri olan Suudi Arabistan ile ABD’nin ve bununla birlikte Uluslararası Enerji Ajansı’nın petrol piyasalarına yönelik tahminlerindeki farklı sonuçlar, aynı zamanda stoklar konusunda birbirinden farklı tarihlerin telaffuz edilmesi petrol fiyatlarının 50 dolar üzerinde kalma ihtimalini zayıflatmakta.

Her ne kadar brent petrol 54 Doları zorluyor gibi gözükse de, bu durumun gelecek açıklamalar ve tahminlere göre yön değiştireceğini düşünüyoruz.

Hemen hatırlatalım, Amerika’da Enerji Bakanlığına bağlı Enerji Enformasyon İdaresi’nin 6 Aralıktaki son tahmini petrol stoklarının 2017’de günlük 420.000 varil artacağı yönünde. OPEC ve üyelerinin ise, tahminleri stokların 2017 yılının ikinci yarısına kadar düşüşe geçmeyeceği yönünde.

Altın cephesine baktığımızda ise, 8 Kasım Amerikan seçimleri öncesinde ‘Ya Trump başkan olursa’ endişeleriyle krallığını ilan eden altının, Trump’ın başkan seçilmesi ve Fed’İn faiz artırım sürecine girmesiyle birlikte 1280’den başlayan geri çekilme hareketini, 1130 dolar/ons’lar seviyesinde dengelemeye çalışıyor.

Doların ana vatanına dönme telaşında olduğu süreçte, sadece yabancı para birimleri karşısında değil, altın karşısında da ezici yükselişi sonrasında altın, geçtiğimiz haftanın perşembe günkü kapanışı itibariyle Temmuz ayındaki zirvesinden %17 gerilemiş oldu.

TL bazında gram altına baktığımızda ise, dolar/ons cinsindeki hareketin tersine 127,50 – 132 TL arasındaki hareketlerine devam etti. Ve de geçtiğimiz haftayı 128 TL’nin hemen altında kapatırken, yeni haftada da doların ve dolar endeksinin seyrini takip etmesiyle birlikte; Suriye-Halep’te yaşananlar ve anayasa değişikliği/referandum, OHAL’in süre bitiminde devam edip etmeyeceği ve de buna benzer gelişmelerle yön bulmaya devam edecektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dolarlarınızı bozun, istiyorsanız altın alın” açıklamaları da altının bu seviyelerini korumasında etkili olmuş gözüküyor. Aksi takdirde dolar/ons cinsinden fiyatlamaların yapıldığını düşünecek olursak, dolardaki yukarı yönlü hareket altına çok daha sert satış baskısı getirmesi gerekirdi.

Bu haftanın bir diğer önemli konusu hiç kuşkusuz Fed kararı sonrasında 3,56 seviyesine yükselen doların PPK faiz toplantısı ve kararına göre yeni rota çizebilme ihtimali. Merkez Bankası’nın bu konuda atacağı adım ve izleyebileceği yol konusunda piyasanın genel beklentisi Merkezin bu toplantıda faiz artırmayacağı yönünde olmakla birlikte, biz Merkezin politika faizi ve bununla birlikte olası risklere karşı üst bantta da ince bir ayar yapabileceği ihtimalini olasılıklarımız içerisinde tutuyoruz.

BIST100 endeksinde ise, analizlerimizde yer verdiğimiz kritik direnç noktası olan 77.777, yine yakından takip ettiğimiz seviye olacaktır. Endekste bu hafta hafta itibariyle olası geri çekilmelerde, 77.300, 77.000 ve 76.300 öne çıkan destekler olurken, yukarı yönlü hareketlenmelerde 77.777’Nin üzerindeki kalıcı kapınışlar durumunda 78.300, 78.700 ve 79.100 dirençlerimiz olacaktır.

Bu haftanın rehberleri yine Dolar, Dolar Endeksi, ABD 10 yıllıkları ve Euro/dolar paritesi olacaktır.