Ana SayfaPiyasaYeni haftada piyasaların gündemi yoğun---

Yeni haftada piyasaların gündemi yoğun

7 / 7
Yeni haftada piyasaların gündemi yoğun
05 Şubat 2017 - 09:17 www.borsagundem.com

BİST-100 MAYIS 2015’TEN BU YANA İLK KEZ 88 BİNİ AŞTI

EROL GÜRCAN – GEDİK YATIRIM ARAŞTIRMA UZMANI

Aralık 2016 başındaki 72 binli seviyelerden başlayan hareketle son 2 ayda % 20’nin üzerinde prim yaparak 88 binli seviyelere ulaşan endeks teknik olarak Boğa Piyasasına girmiş oldu. Yaşanan birçok iç – dış negatif şoka ve TL’deki son derece ciddi değer kayıplarına karşın endeksin 70 binli seviyelerde tutunmuş olması oldukça önemliydi. Son 4 yıllık dönemde büyümenin, enflasyonun ve şirket kârlarının artmaya devam etmesine karşın endeksin kabaca 70 – 90 bin aralığındaki bantta sıkışması nedeniyle, benzer ülke borsalarına kıyasla iskonto ciddi ölçüde artmıştı. Bununla birlikte, iktisadi faaliyeti desteklemeye yönelik önlemlerin ve en kötünün yavaş yavaş geride kaldığı düşüncesinin hâkim olmasının son rallinin en önemli gerekçesi olduğunu değerlendirmekteyiz. Ocak ayında kurda gözlenen sert yükselişe karşın endeksin izlediği güçlü seyir de bunu teyit eder nitelikte. Haftanın son işlem yurtiçi piyasalara 1 iyi haber ABD İstihdam verisinden 1 kötü haber de Türkiye enflasyon verisinden geldi. Enflasyonun ocak ayında beklentilerin oldukça üzerinde bir artış göstermesi gün içinde ağırlıklı olarak kur tarafında bir miktar yukarı yönlü baskı oluştursa da; ABD’den gelen istihdam verileri piyasadaki havayı bir anda pozitife çevirdi. ABD’den gelen veriler istihdam piyasasının güçlenmeye devam ettiğini işaret etse de açıklanan saatlik kazançlardaki beklentinin altındaki cılız artış ile önceki rakamın da aşağı revize edilmesinin özellikle Trump’ın başkan seçilmesinden bu yana Fed’e yönelik endişelerin temel kaynağı olan enflasyon tarafında zayıf bir sinyal vermesi küresel risk iştahına olumlu katkı yaptı denebilir. ABD verisinin ardından BİST-100 endeksi Mayıs 2015’ten bu yana ilk kez 88 bin seviyesini aştı. Endeksin kısa vadede 88.700 ve 90 bin dirençlerini test ettiği görülebilir. Ayrıca, son yükseliş hareketinin güçlü olarak nitelenebilecek işlem hacimleriyle gerçekleşmiş olmasının da yukarı yönlü hareketlerin devamlılığı açısından olumlu. 2017 yılı baz senaryomuza göre endeksin, yıl içinde tarihi zirvesi olan 93 binli seviyelere kadar yükselmesini bekliyoruz. Üst üste son 7 işlem gününün yükselişle tamamlanması ile yakın dönemde gözlenen ciddi ralli ve 2017’ye yönelik hedef değerlerin işaret ettiği seviyeler göz önüne alındığında kısa vadede yukarı yönlü potansiyelin azaldığını söylemekte de fayda var. Ayrıca, önceki aylarda dikkate alınan birçok riskin halen masada olması da yakın dönemde bir düzeltme hareketi görülmesi olasılığını artırmakta.   

Kurda, rüzgâr dolar aleyhine

Kasım 2016 sonrasında, özellikle de Ocak ayı başlarında dolar/TL’de gözlenen sert ve sağlıksız yükselişe yönelik olarak TCMB tarafından önemli likidite hamleleri geldi. Özellikle, son günlerde TCMB’nin TL Depo karşılığı Döviz Depo ihalelerinde ihale tutarından daha düşük tutarlarda teklif gelmekte olması da piyasadaki kısa vadeli dövize olan ihtiyaçta rahatlama olduğunun göstergesi olarak da değerlendirilebilir. Buna ek olarak, yaklaşık son bir aylık dönemde doların küresel para birimlerine karşı da bir zayıflama eğiliminde olduğu görülmekte. Doların küresel para birimlerine karşı zayıflayan seyrinde Fed’e yönelik beklentilerle birlikte, yeni başkan Trump’ın ciddi eleştirilere yol açan kararlarının da etkili olduğunu söyleyebiliriz. Yukarıda değindiğimiz gibi istihdam verilerinin de ABD enflasyonunda yukarı yönlü herhangi ekstra bir baskıya işaret etmemesi doların küresel olarak zayıflama eğilimin sürmesine yol açacak gibi görünmekte. Dolayısıyla, dolar kaynaklı ekstra bir baskı olmadıkça kurdaki düşüş eğiliminin sürmesi beklenebilir. TCMB adımlarının ne ölçüde yeterli olduğu ise olası dolar kaynaklı yukarı baskının görüldüğü dönemlerde daha sağlıklı ölçülebilecek. Teknik seviyeler açısından bakıldığında dolar/TL’nin 3.70 TL desteğinin altında tutunmayı başarması ve ekstra yukarı yönlü etkiye yol açabilecek bir gelişme yaşanmaması durumunda kısa vadede öncelikle 3.62 – 3.64 TL civarlarına, devamında ise 3.59 – 3.60 TL seviyelerine kadar bir gerileme mümkün görünmekte. Diğer taraftan, 3.70 TL desteğinin kırılmaması durumunda ise kısa vadede 3.75 – 3.77 TL aralığındaki direnç bölgesi izlenebilir.   

Enflasyon, tahvil faizlerini yükseltti

Geçen haftaya hafif düşüşle %11,33 seviyesinden başlayan 2 yıl vadeli gösterge faiz hafta içinde en yüksek %11,36, en düşük %11,02 seviyesini görerek haftayı %11,30 seviyesinden tamamladı. 10 yıllık tahvil faizi ise haftaya %11,24 seviyesinden başlayarak en yüksek %11,24, en düşük %10,78 seviyelerini görerek haftanın kapanışını %10,96 seviyesinden yaptı. Özetle, hafta boyunca düşüş eğiliminde olan kısa ve uzun vadeli tahvil faizlerinde haftanın son işlem gününde beklentilerin üzerinde gelen Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisi sonrasında yukarı yönlü hareketler görüldü. Geçen hafta dolar endeksinde görülen zayıflama ile TCMB’nin faiz artırım kararı ve aldığı önlemler sonrasında Dolar/TL kurunda görülen zayıflama tahvil faizlerinin aşağı yönlü eğiliminde etken oldu. Haftanın son işlem gününde beklentilerin oldukça üzerinde açıklanan enflasyon verisi sonrasında ise faizlerin yukarı yönlü tepki verdiğini gördük. Ocak ayı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) aylık % 1.70 seviyesindeki piyasa beklentilerinin ve % 1.78 seviyesindeki bizim beklentimizin çok daha üzerinde gerçekleşerek aylık bazda % 2.46 artış gösterdi. 2016 yılını yıllık bazda % 8.53 olarak tamamlayan TÜFE, bu veriyle birlikte yıllık bazda % 9.22 seviyesinde gerçekleşti. Hazine Müsteşarlığı tarafından geçen hafta tahvil ihracı yapılmadı. Bu hafta yurtiçi piyasalarda çarşamba günü açıklanacak aralık ayı sanayi üretimi verisi takip edilecek. Ancak açıklanacak verinin tahvil faizleri üzerinde herhangi bir etki bırakmasını beklemiyoruz. Döviz kurlarındaki seyrin kısa ve uzun vadeli tahvil faizleri üzerindeki etkisinin hafta boyunca izlenmeye devam edeceğini söyleyebiliriz. İlaveten, Hazine Müsteşarlığı tarafından 07.02.2017 Salı günü gerçekleştirilecek 14 ay vadeli kuponsuz devlet tahvili ihalesi izlenecek.   

Arz kısıntılarına ilişkin gelişmeler petrolü desteklemeye devam ediyor

30 Kasım’da gerçekleştirilen OPEC toplantısında alınan ve 2017 yılında devreye girecek olan günlük 1,8 milyon varillik arz kısıntısı kararının ocak 2017 itibariyle uygulanmaya başlaması brent petrolü destekleyen ana gelişme olarak ön plana çıkmaktadır. Aynı zamanda OPEC dışı ülkelerinde arz kısıntısına katılacaklarını açıklamaları, arz kısıntısı uygulamasına yönelik hedeflere yaklaşıldığına dair gelen haber akışları ve arz kısıntısı uygulamasının kontrolünü sağlamak adına komisyonun kurulması brent petroldeki güçlü duruşun ana etkenleri olarak sıralanabilir. Geçen hafta ABD tarafında açıklanan ham petrol ve benzin stokları verilerinin beklentilerin oldukça üzerinde gelmesi brent petrol fiyatlarını baskılasa da; OPEC’ın aldığı karar ile günlük 1,8 milyon varillik arz kısıntısı planının ocak ayında günlük 1,4 milyon varil olarak uygulandığının açıklanması sonrasında brent petrol fiyatlarında yukarı yönlü sert hareketler izlendi. Brent petrol haftanın son işlem gününde %2’lik kazancını korudu. Haftaya 55,37 dolar seviyesinden başlayan brent petrol en düşük 54,95 ile en yüksek 57,41 dolar seviyeleri arasında yukarı yönlü bir seyir izleyerek haftanın son gününde endeks kapanışına doğru 56,50 dolar seviyelerinden işlem gördü. Üretim kısıntılarının ilerleyen aylardaki günlük kısıntı rakamları takip edilmeye devam edilecek. Ayrıca son dönemde Trump’ın uygulamaları ve planladığı politikalarına yönelik endişeler ile küresel piyasalarda değer kaybeden dolar nedeniyle brent petrol olumlu etkilenmektedir. Petrol fiyatları üzerinde etkili olabilecek ekstra bir gelişme olmadıkça mevcut konjonktürün korunduğu varsayımı altında brent petrol fiyatlarının bir süre daha 53 – 58 dolar bandı içerisinde dalgalanmaya devam ettiği görebileceğimizi düşünüyoruz.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)