300 bin satarsa yerli oto üretilebilir

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, TÜSİAD Genel Kurulu'ndaki, "Babalar burada, şu yerli oto işini halledin." sözleri, otomotiv sektörünü hareketlendirdi. Sektör temsilcileri, zorluklar olmasına rağmen konunun yeni bir heyecan dalgası oluşturduğu fikrinde birleşti ve ekledi: "Sayın Başbakan, toplumda oluşan özlemi doğru bir şekilde dile getirdi." Tofaş CEO'su Ali Pandır, bir markanın uluslararası düzeye ulaşabilmesi için kendi ülkesinde en az 300-350 binlik satış rakamlarına ulaşması gerektiğini söyledi. 40 yıldır otomotiv sektöründe bulunan ismini açıklamak istemeyen bir tepe yönetici de dünya markası olmak için iç pazarda birkaç yüzbinli satış rakamlarına ulaşmanın şart olduğunu belirterek, 1950'li yıllarda 'bir şey üretelim' şeklinde ortaya çıkan özlemin, bugün yakalanan özgüvenle 'otomobilde kendi markamızı üretelim ve dünyaya satalım' fikrine dönüştüğünü kaydetti.

Otomotivin duayeni bir tepe yöneticinin değerlendirmesine göre otomobilde dünya markası olabilmek için iç pazarda oldukça güçlü olup, dünyada da satabilmek gerekiyor. Dünyada bugün güçlü otomobil markası olan 6 ülke var; bunlar Amerika, Almanya, Fransa, İtalya, Japonya ve Güney Kore. İç pazarları bir milyonun üzerinde. Diğer ülkeler ise ya yok ya da oldukça cılız durumda. Çin, Hindistan, İran kapalı pazar, markaları kendi iç pazarlarında söz sahibi. Türkiye'nin otobüste 4, kamyonda 2, traktörde 2 dünya markası bulunuyor.

Başbakan'ın yerli otomobil teklifine, kalıp sanayicileri de destek verdi. Ulusal Kalıp Üreticileri Birliği Başkanı Şamil Özoğul, yerli otomobil üretiminde, iç piyasanın ihtiyaç duyduğu tüm kalıpların Türkiye'den tedarik edilmesi için işbirliğine hazır olduklarını açıkladı. Özoğul'un açıklamasına göre dünyada lüks otomobiller arasına giren Porsche Cayanne, BMW 5 ve 7 serisi için hem sac hem de kalıp üretimi yapan Türk kalıp şirketleri mevcut. Türkiye ve Avrupa'daki kalıpçılar arasında teknoloji ve kalite anlamında bir fark yok, ancak tecrübe açısından birtakım eksiklikler olabilir. Dünyada üretilen kalıpların yüzde 70'i otomotiv sektöründe kullanılırken, Türk otomotiv sektörü kalıp ihtiyacının yüzde 80'ini yurtdışından temin ediyor.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün 8 Aralık'ta otomotivcilere hitaben "Anadol, Devrim var elimizde, onları marka yapalım." sözleri üzerine de, Tofaş CEO'su Ali Pandır, "Uluslararası otomobil markası geliştirmek için en az 10 yıl Avrupa, Amerika, Japonya ve Çin'de yıllık 50 milyon dolarlık tanıtım bütçesi ayırmak gerekiyor. Bir milyar dolar marka oluşturma bedelini göze almak lazım." demişti. Başbakan'ın teklifini, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, "Teknolojik olarak yapmak biraz imkân dışı gibi gözüküyor. Elimizden geleni yapacağız." diye değerlendirmişti. Koç Holding onursal başkanı Rahmi Koç ise bazı parçaları çok ucuza mal edip dünyaya satan şirketler olduğuna dikkat çekerek, 'yüzde yüz yerli üretimin' ekonomik olamayacağına dikkat çekmişti. Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ise 200 bin adedin altında olmayacak bir üretimle yerli otomobil mümkün olduğuna dikkat çekmişti.

Türkiye'nin ilk yerli otomobili 1961'de Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla, Eskişehir'deki vagon fabrikasında 4 adet üretilen Devrim oldu. Devrim'i Koç Grubu'nun seri üretimi Anadol takip etti. 2000'li yıllarda ise yine Koç Grubu'nun ürettiği 'kuş serisi' de kalkınca, Türkiye'de montaj ağırlıklı dahil, yerli üretilen otomobil markası kalmadı.