E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaABD borsası için yatırımcılara S&P 500 rehberi---

ABD borsası için yatırımcılara S&P 500 rehberi

ABD borsası için yatırımcılara S&P 500 rehberi
13 Ağustos 2024 - 16:21 borsagundem.com

Wall Street endekslerine ilgi duyan birçok yatırımcı S&P 500 Endeksi’nin önemini halihazırda bilir. 1957’de kurulan S&P 500 uzun yıllardır ABD borsalarının gösterge endeksi olarak kabul ediliyor

BORSAGUNDEM.NET - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD borsaları yükseldi veya düştü haberleriyle sıklıkla karşılaşılır. Ancak Amerikan borsaları binlerce hisse senedini ve düzinelerce endeksi kapsayan karmaşık bir ağdır. Asıl olarak kastedilense belirli bir borsa endeksi veya halka açık şirketler grubunun yükselişi veya düşüşüdür. Konu ABD ise bahsedilen endeksin S&P 500 olması da kuvvetle muhtemeldir.

Insider’ın haberine göre Société Générale Kuzey Amerika Hisse Senetleri Kantitafi Araştırmalar Başkanı Solomon Tadesse, “Listesindeki şirket sayısından dolayı S&P 500 olarak adlandırılan endeks, bilgi teknolojileri, sağlık, isteğe bağlı tüketici ürünleri gibi ekonomik sektörlerin yanı sıra finans , enerji , sanayi ve dayanıklı tüketim sektörlerindeki büyük şirketleri içeren geniş tabanlı bir endekstir” tanımlamasında bulunuyor.

Tadesse, “S&P 500 ABD hisse senetleri piyasasının ve dolaylı olarak ekonominin ve yakın vadeli piyasa eğilimlerinin iyi bir temsilcisidir” dedi.

S&P 500 nedir?

Standard & Poor’s tarafından geliştirilen S&P 500 Endeksi 1957’de açıldı. Ancak ABD hisse senetlerinin temsilcisi statüsünü 1968’de Conference Board tarafından ABD’deki ekonomik eğilimleri tahmin etmek için kullanılan göstergelerden biri haline gelmesiyle kazandı.

Ağırlıklı endeks olarak adlandırılan S&P 500’de daha yüksek piyasa değerine sahip şirketler endeksin hesaplanmasında daha büyük bir etki yaratır. Bu sayede endeks geniş çaplı piyasalarla daha yakından ilişkilidir.

Endeksin göreceli seviyesi, diğer bir deyişle bünyesindeki hisse senetlerinin toplam değeri puanlarla ifade edilir. Temmuz 2024’te S&P 500 Endeksi 5.500 puanı aşmıştı. Yani S&P 500 bu seviyeden %10’luk bir tırmanış gerçekleştirseydi 550 puan daha artmış olacaktı.

S&P 500 nasıl çalışır?

Bir şirketin S&P 500’de yer alması için bazı özel gereksinimleri karşılaması gerekir:

Şirketin denizaşırı operasyonları olsa bile ABD’de yerleşik olması

En az 18 milyar dolarlık bir piyasa değerine sahip olması

New York Menkul Kıymetler Borsası (NYSE), Nasdaq, Cboe gibi büyük bir ABD borsasında işlem görmesi

Yüksek likiditeye sahip hisse senetleri olması

Son bilançosunda ve son dört çeyreğin toplam bilançosunda pozitif getiri sağlaması

Piyasa değeri ve yoğunlaşma

S&P 500 ağırlığa dayalı bir endekstir, dolayısıyla yüksek piyasa değerine sahip şirketler daha nüfuzludur. Bu durum endekste önemli bir yoğunlaşmaya yol açabilir. Az sayıdaki hisse senedi S&P 500’ün önemli bir kısmını oluşturabilir.

Wall Street yatırım bankası Goldman Sachs verilerine göre 2024’ün başlarında sadece 10 hisse senedi gösterge endeksinin toplam değerinin %30’undan fazlasını oluşturuyordu.

Yeniden dengelenme ve düzenlemeler

S&P 500, her çeyrekte bir yeniden dengeleme sürecinden geçer. Bu da yeni şirketler endekse eklemesine ve eskilerini atılmasına imkan sağlar. Örneğin, ilk halka arz (IPO) sonucunda piyasalara giren menkul kıymetler, potansiyel olarak S&P 500'e katılabilir.

Alternatif olarak, bir şirket ikametgahını ABD merkezli olacak şekilde değiştirdiyse, bu endekse katılmaya hak kazanabilir. Buna ek olarak, iflastan çıkan şirketler ve şirket yapılarını hisse senetleri sunan bir şirket haline getiren kuruluşlar S&P 500'ün bir parçası olabilir.

S&P 500’ün önemi

S&P 500, içerdiği hisse senetleri, ABD borsalarındaki halka açık olan hisse senetlerinin toplam değerinin yaklaşık %80'ini oluşturur. Dolayısıyla sıkça tüm ABD borsanın gösterge endeksi olarak kullanılır. Birçok yatırımcı, performanslarını değerlendirirken endeksi bir ölçüt olarak kullanır.

S&P 500 sadece borsanın gücünü ölçmekle de kalmaz. Aynı zamanda genel ABD ekonomisinin durumunu ölçmenin de iyi bir yoludur. Piyasa gözlemcileri gösterge endeksindeki kayda değer artışları ekonomi için bir kalkınma olarak, kayda değer düşüşleri ise istihdam koşullarındaki zayıflığın anlık habercisi olarak değerlendirebilir.

Örneğin en popüler ekonomik göstergelerden olan gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) veya işsizlik oranı gibi geleneksel ekonomik veriler gecikmeli göstergelerdir. Yani bir önceki ay gerçekleşmiş bir tablo hakkında bilgi sağlar. S&P 500 Endeksi’nin değeri ise her işlem gününde birçok kez tekrar tekrar yatırımcılar tarafından hesaplanır.

S&P 500, yatırımcıların duyarlılığı için bir vekil görevi görebilir. Örneğin CNN Business, piyasaların ne kadar endişeli veya açgözlü olduğunu belirlemek için S&P 500'e dayanan bir Korku ve Açgözlülük Endeksi adlı bir endeks oluşturmuştur.

Korku ve Açgözlülük Endeksi S&P 500’ün değerlerini inceler ve 125 günlük hareketli ortalamasıyla karşılaştırır. Endeksin son değerleri sürekli olarak hareketli ortalamalara göre yükselişteyse bu durum yükseliş momentumunu işaret eder. 125 günlük hareketli ortalamaya göre değerler düşükse bu yatırımcıların gerginliğine dair bir sinyaldir.

S&P 500’e nasıl yatırım yapılır?

Doğrudan S&P 500’e yatırım yapmak mümkün değildir. Bu markete bir alışveriş listesiyle girmek yerine marketin kendisini satın almak gibidir. Bunun yerine endeks fonları üzerinden S&P 500’e yatırım yapmak mümkündür. Bu fonlar S&P 500’de listelenen tüm varlıkları bir sepet halinde bünyesinde bulundurur.

Endeks fonu, belirli bir piyasa endeksini taklit etmek için tasarlanmış bir tür finansal araçtır. Hisse senetleri veya diğer menkul kıymetlerden oluşan bir portföy satın almak için yatırımcıların parasını bir araya getirir. Bahsi geçen endeks fonu S&P 500’e odaklanıyorsa bünyesindeki hisseler de S&P 500'de listelenen şirketlerin hisse senetleridir.

Endekse yatırım yapmanın bir başka yolu da borsada işlem gören fonlar (ETF'ler) satın almaktır. Bu S&P 500 ETF'leri temel olarak bir varlık sepetine, bu durumda S&P 500'de bulunan hisse senetlerine yatırım yapar.

ETF'ler tıpkı hisse senetleri gibi işlem görür, böylece işlem günü boyunca alım satımı yapılabilir. Aklınızda bulundurmanız gereken bir faktör, bir ETF'nin S&P 500 gibi bir endeksi izlemek için tasarlanmış olmasına rağmen, bunu her zaman yapamadığı ve bir endeksi doğru bir şekilde taklit etmemenin veya takip etmemenin izleme hatası olarak bilinmesi gerektiğidir.

S&P 500 Endeksi’ndeki hisse senetlerine tek tek yatırım yapmak da mümkündür. Daha önce de belirtildiği gibi, yedi hisse senedi bu endeksin toplam değerinin %30'undan fazlasını oluşturur. Dolayısıyla nispeten düşük sayıda işlemle S&P 500'ün büyük oranda yatırım yapmak da mümkündür.

Ancak, hisse senetlerini tek tek satın alarak bu endekse yatırım yapmak isteyenlerin, komisyonlar gibi işlemle ilgili ücretleri göz önünde bulundurması gerekir. Tek tek hisse senedi satın almak ilgili ücretleri hızla artabilir ve getirilerinizi düşürebilir.

S&P 500’ün avantajları

S&P 500’e yatırım yapmak ABD borsasının yaklaşık %80’lik kısmına hızlıca yatırım yapmak anlamına gelir. Diğer bir deyişle tek bir endekse yatırım önemli ölçüde çeşitlendirilmiş bir yatırım anlamı taşır.

Endeksin tarihsel performansına da dikkat çekmekte fayda var. 1950’lerde oluşturulan endeks kuruluşundan bu yana ortalama %10 yıllık getiri sağladı. Elbette bu yılların tamamı yükselişle değildi. Örneğin 2002 yılında %23 oranında düşen endeks Küresel Finans Krizi’nin yaşandığı 2008 yılında ise %40’a yakın geriledi. Ancak endeksin uzun vadeli performansı yatırımcıların iştahını kabartacak nitelikte.

S&P 500'e yatırım yapmak için kullanılabilecek sayısız fon var ve bunların çoğu düşük ücretlere sahip. Özellikle endeks fonları, fonu sunan finans kuruluşunun onu yönetmek için her yıl talep ettiği ücret olan çok düşük gider oranlarına sahip olmalarıyla bilinir.

S&P 500’ün dezavantajları

S&P 500'ün değeri piyasa risklerine karşı hassastır. Bu da daha geniş piyasanın genel koşullarının değişmesi durumunda endeksindalgalanabileceği anlamına gelir. Tüm borsa kayda değer kayıplar yaşarsa, S&P 500 de düşecektir.

Ekonomik koşullar kötüleşirse, bu genellikle hisse senetlerinin büyük oranda değer kaybetmesine neden olacaktır. Hisse senedi fiyatları, gelecekteki kârlılık beklentilerine dayanır ve durgunluk dönemlerinde işletme kazançları düşer. Yatırımcılar ayrıca ekonominin resesyona girmesi durumunda gergin olabilir ve panik satışı yapabilir.

ABD ekonomisinin genişleme tarafının resesyondan daha uzun sürdüğü de bir gerçektir. Örneğin ABD, 1991'de 120 ay süren bir GSYİH büyümesi dönemine girdiği biliniyor. Küresel Finans Krizi sonrasında da 2009'dan başlayarak, 128 ay boyunca devam eden tarihin en uzun ekonomik büyüme dönemi yaşanmıştı.

Buna karşılık bahsi geçen büyüme dönemleri öncesindeki resesyonlar sırasıyla 8 ve 16 ay sürmüştü.

Mart 2024'te yayınlanan bir Goldman Sachs raporuna göre, bazı piyasa gözlemcileri, S&P 500'ün değerinin çok az şirketin hisselerinde yoğunlaştığına dair endişelerini dile getirdiler.

Bununla birlikte, söz konusu raporu bir araya getiren analistler, son 100 yılda ABD hisse senetlerinin çok yüksek yoğunlaşmaların sergilediği birkaç dönemi seçtiler ve bu önemli noktaları takip eden 12 ay içinde bu hisse senetlerinin düşmekten ziyade toparlanma olasılığının daha yüksek olduğunu belirttiler.

ABD'de üretici enflasyonu beklentilerin altında geldiABD'de üretici enflasyonu beklentilerin altında geldi

 

Borsada rotasyon başladığı gibi çabuk söndüBorsada rotasyon başladığı gibi çabuk söndü

 

Yüksek volatilite borsada çöküş habercisi mi?Yüksek volatilite borsada çöküş habercisi mi?

 

Resesyondan korkan yatırımcılar tahvillere sığındıResesyondan korkan yatırımcılar tahvillere sığındı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)