E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaEmtia ve Döviz PiyasalarıAltın başrole oturdu---

Altın başrole oturdu

Altın başrole oturdu
06 Eylül 2017 - 17:34 borsagundem.com

Kuzey Kore ile ABD'nin yaşadığı gerginlik sonrasında gözler yeniden altına dönerken petrolde vanalar iyice kısıldı

Jeopolitik gerginlikler, doların değer kaybetmesi ve yatırım dünyasındaki belirsizlikler altını her zaman gündemde tutuyor. Ancak altın talebi konusunda da çelişkili durumlar söz konusu. Spot altın fiyatları yılbaşından bu yana yüzde 11 arttı, oysa Dünya Altın Konseyi'nin raporuna göre altın bazlı borsa yatırım fonlarının talebi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 76 azaldı.

Başta Fed ve Avrupa Merkez Bankası olmak üzere merkez bankalarının politika normalizasyonu yolunda attığı adımlar altına olan talebi yavaşlatıyor. Konseyin raporuna
göre 2017'de küresel altın talebi, bir önceki yıla göre yüzde 10 gerileyerek 953,4 ton oldu ve 2015'in ikinci çeyreğinden beri en düşük seviyeyi gördü. Bu düşüşte en büyük neden, yatırım fonlarının talebindeki düşüş. Dünyanın en büyük altın yatırım fonu SPDR Gold Shares'in portföyündeki altın miktarı haziran sonu itibarıyla yüzde 10 azalarak 852,5 tona indi.

Dünya Altın Konseyi'nin altın borsalarından sorumlu başkanı Alistair Hewitt, fonların talebindeki azalmaya karşılık, Hindistan'da mücevher talebinin canlandığını, fiziki ve teknoloji talebinin de yükselişte olduğunu vurguladı. Ancak BullionVault'un araştırma müdürü Adrian Ash, mücevher veya küçük külçe, sikke alımlarının ve hatta merkez bankası alımlarının fiyatları yukarı çekemediğini, altın fiyatlarının daha fazla yükselmesi için büyük yatırımcı talebinin gerektiğini ifade ediyor.

Altın fiyatları yılbaşından 17 Ağustos'a kadar yüzde 11 yükselerek ons başına bin 292 dolara çıktı. Graniteshares borsa yatırım fonu'nun CEO'su Will Rhind'e göre fiyatlardaki yükselişin temel nedeni, doların zayıflaması. Rhind, "Doların son dönemlerdeki değer kaybı altın ve diğer emtialar için itici bir rüzgar yarattı" diye konuşuyor.

UBS stratejisti Joni Teves, yatırımcıların altın piyasasına katılımının sınırlı olduğunu belirterek "Birçok yatırımcı altın piyasasını yakından izliyor ve altını portföydeki çeşitlendirici olarak takdir etmeye devam ediyor. Ancak pek azı aktif olarak anlamlı ve stratejik pozisyonlar almayı tercih ediyor" diye konuşuyor. Teves'e göre yatırımcıların altın konusunda çekimser kalmasının bir nedeni de, merkez bankalarının politika normalizasyonu beklentisi. Yüksek faiz oranları, kar payı ve faizi olmayan altını daha az çekici hale getiriyor.

Washington Crossing Advisors'da portföy yöneticisi Chad Morganlander, altın fiyatlarının yıl sonuna kadar yüzde 4 oranında artabileceğini vurgulayarak "Yatırımcıların portföylerinde bulundurması gerektiğini düşünüyoruz. Jeopolitik cephede belirsizliğin bulunduğu bu ortamda yatırımcıların portföylerinde yüzde 4-6 oranında altın tutmalarını öneriyoruz" diye konuşuyor.

Dünyanın en büyük hedge fonu Bridgewater Associates kurucusu Ray Dalio da, altının dalgalanma arttıkça yatırımcı portföyünün bir parçası olması gerektiğini vurgulayarak "Özellikle birikimlerinizin yüzde 5-10ünu hedge olarak altın olarak tutmadıysanız, bunu yeniden gözden geçirmenizi öneririm" diyor.

ABD ile Kuzey Kore arasındaki gerginliğe dikkat çekerek jeopolitik risklerin arttığını vurgulayan ve altını hedge olarak öneren Dalio, "Potansiyel riskler artıyor ve bu altında henüz fiyatlanmış gibi görünmüyor" diyor. Dalio altının yanı sıra hedge olarak dolar, yen ve ABD Hazine bonolarını işaret ediyor. Dünyanın en büyük hedge fonu Bridge Water 160 milyar doları yönetiyor.

Kritik bin 300 dolar direncini bu yıl içinde üç kez denemesine rağmen aşamayan altın, 17 Ağustos'ta terör örgütü DEAŞ'ın Barcelona'da 13 kişinin yaşamını kaybetmesine neden olan terör saldırısının ardından 9 ay sonra ilk kez bin 303 dolara kadar çıktı. Ancak altın daha sonra bin 288 dolara indi. Son olarak 6 Haziran'da ve 11 Ağustos'ta bin 298 dolara kadar çıkan altın kendini bu barajın üzerine atamamıştı. Altının güçlü bir talep ile bin 300 doları kırması ve bu seviyenin üzerinde kalmasıyla yukarı yön için kendine alan açmış olacağı belirtiliyor.

PETROL 50 DOLARIN ÜZERİNE ÇIKAMIYOR

Petrol fiyatlarına baktığımızda ise OPEC'in son dönemlerde üretimi azaltması ve kotalara uyması nedeniyle fiyatlar varil başına 50 doların üzerine çıkamıyor. 2017'yi mart ayına kadar 50-53 dolar bandında geçiren Batı Teksas petrolü daha sonra OPEC'in Rusya İle işbirliği yaparak üretimi kısması üzerine haziran sonunda 42 dolara kadar düştü. Suudi Arabistan öncülüğünde üretici ülkeler mart ayından itibaren günlük üretimi günde 1,8 milyon varile sınırladı ve bu anlaşmaya büyük ölçüde uyuldu.

Temmuz sonunda büyük petrol üreticilerinden Venezüella'daki olaylar nedeniyle 50 dolar barajını geçmeyi denediyse de başaramadı, Ağustos ortasında 46-48 dolar arasında oynuyor. Kuzey Denizi petrolü de 53 Dolar barajını geçemiyor ve Ağustos ortasında varil başına 52,5 dolarda seyrediyor.

Kimi uzmanlar Venezüella'daki siyasi gerilimin daha da ısınması durumunda petrol fiyatlarının 70 dolara kadar çıkabileceğini savunuyor. Ancak Credit Suisse, Barclays gibi yatırım bankaları 2020'ye kadar bile 60 dolar seviyesini öngörmüyor. Barclays, yılın üçüncü çeyreğinde petrol fiyatlarında bir düzeltme bekliyor, bu düzeltmenin ardından son çeyrek yılda varil başına 54 dolara çıkacağını tahmin ediyor. Credit Suisse ise 2020 yılında fiyatların Batı Teksas petrolünde 57.50, Brent petrolünde ise 60 dolarda olacağını öngörüyor.
(Forbes Türkiye Dergisi)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)