'Altın yeniden kazandıracak'

İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, güçlenen ABD dolarının değer kaybetmeye başlamasını ve bu yılın ilk çeyreği geçtikten sonra altının yeniden değer kazanmasını beklediklerini belirterek, "Altına olan talebin sürmesini ve önümüzdeki 3-4 yıllık perspektifte para kazandırmasını bekliyoruz" dedi. Bu yıl Türk Lirası'nın ise döviz sepetine karşı yüzde 4 değer kazanmasını öngördüklerini belirten Gürleyen, buna paralel para piyasa faizindeki artışla birlikte mevduat, kısa vadeli tahvilde faizin yüksek olmasını, 2012'nin ilk 4-5 ayında faizlerin yüksek kalmasını ve yılın ikinci yarısında faizlerde bir gevşeme beklediklerini söyledi.
İş Yatırım Araştırma ekibi tarafından hazırlanan "2012 Yatırım Stratejileri: Senaryolar, Öngörüler ve Öneriler” başlıklı strateji raporu açıklandı. Raporun açıklandığı basın toplantısında konuşan Gürleyen, dünya ekonomisinde büyümenin yavaşladığı bir konjonktüre gidildiğini, Euro bölgesinde ise borç krizinin kısa vadede dünya ekonomisi için tehdit oluşturmaya ve küresel risk iştahını baskılamaya devam etmesinin beklendiğini söyledi.
ENFLASYONDA İYİMSERLİK YOK
Türkiye ekonomisinin Euro bölgesinden gelen durgunluk tehdidinin yanı sıra, azalacak dış kaynak girişi ile 2012 yılında sert bir şekilde yavaşlayacağının tahmin edildiğini ifade eden Gürleyen, ayrıca yüksek emtia fiyatları, kamu zamları, zayıf Türk Lirası ve bozulmaya başlayan fiyatlama davranışlarının kısa vadede enflasyon konusunda iyimser olunmasını engellediğini kaydetti.
"FAİZLER 4-5 AY YÜKSEK KALACAK, İKİNCİ YARIDA GEVŞEYECEK"
Merkez Bankası'nın yılın ilk aylarında para politikasını sıkı tutmaya devam etmesini beklediklerini söyleyen Gürleyen, buna paralel para piyasası faizindeki artışla birlikte başta mevduat, kısa vadeli tahvilde faizin yüksek olmasının düşünüldüğünü vurguladı. Bunun sonrasında kademeli olarak bakıldığında ekonomideki yavaşlama sinyalleri ve Avrupa'da risk iştahının düzelmesi ve yabancı sermayenin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere akmaya başlaması ile birlikte faiz oranlarında bir gevşeme beklediklerini dile getiren Gürleyen, "Bu yine 2012'nin ilk 4-5 ayında faizler yüksek kalacak. Yılın ikinci yarısında faizlerde bir gevşeme bekliyoruz, belki son çeyrekte. Bu nedenle 2012'nin Şubat - Mart ayları uzun vadeli 8 -5 yıllık TL cinsinden tahvil almak için uygun dönemler olduğuna inanıyoruz" dedi. Gürleyen, Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya'dan sonra en yüksek para piyasası faizlerine sahip ülke olduğuna işaret etti.
"ALTININ GETİRİSİ YÜZDE 11'İ AŞABİLİR"
Bu yılın ilk aylarında ise doların değer kazanmasına paralel altın üzerinde bir baskının görülebileceğini kaydeden Gürleyen, "ABD doları şu anda çok güçleniyor, ancak değer kaybetmeye başlayacak ve biraz daha stabilize olacak. Dolayısıyla altına olan talebin sürmesini ve 3-4 yıllık perspektifte para kazandırmasını bekliyoruz. Bu yılın ilk çeyreği geçtikten sonra tavsiye ediyoruz. 2012 yılı için altının getirisinin çok fazla değil, fakat önümüzdeki yıllarda artabilir. Bu yıl altının getirisi yüzde 11'in üzerine çıkabilir, ancak orta vadede trendini olumlu görüyoruz" dedi.
İş Yatırım Uluslararası Piyasaları Müdür Yardımcısı Şant Manukyan, 2012 yılı için tahvil piyasalarını değerlendirirken, ekonomideki yavaşlamaya paralel hız kesen kredi talebi ve görece güçlü bütçe performansının tahvil piyasasını 2012 yılında destekleyeceğinin düşünüldüğünü söyledi. Bu yılın genelinde Hazine'nin 122 milyar TL iç borç servisine karşı 102 milyar TL borçlanma yaparak piyasalarda 20 milyar TL bırakacağını belirten Manukyan, bu yıl borç servisi içinde yabancıların payının yüksek olması ve tahvil piyasanın küresel risk iştahına duyarlılığı artırdığını kaydetti.
"RİSK İŞTAHININ AZALMASI BORSADA BASKI YARATABİLİR"
Borsayı da değerlendiren Manukyan, Avrupa borç krizinin ağırlaşması ve küresel risk iştahının azalmasının, kısa vadede borsa üzerinde baskı yaratmaya devam edebileceğini, ayrıca yüksek cari açık, ekonomide sert iniş endişesi ve Merkez Bankası politikasına yönelik belirsizliklerin kısa vadede borsanın dünyanın gerisinde kalmasına neden olabileceğine işaret etti.
2011 yılındaki kötü performansına rağmen İMKB'nin gelişmekte olan ülkelere göre iskontosunun yüzde 6 gibi sınırlı bir düzeyde olduğunu ifade eden Manukyan, "Borsa genelinde alış yapmak için 50.000 seviyesinin altını beklemeyi öneriyoruz. Ayrıca, ekonomide yavaşlama sinyalleri Merkez Bankası'nın sene ortasında para politikasını gevşetmeye başlaması, borsada banka hisselerinden başlayarak genel yayılan bir yükseliş yaratabilir" dedi.
"ENFLASYON TAHMİNİMİZ YÜZDE 7"
İş Yatırım Ekonomisti Burcu Ünüvar, Merkez Bankası'nın enflasyon hedefinin yüzde 5 olduğunu belirterek, "Biz enflasyonun yıl sonunda yüzde 7 olacağını düşünüyoruz" dedi. Petrol fiyatlarında ise bir iyileşme öngörmediklerini, hatta bir miktar yukarı çıkmasını beklediklerini, bu durumun cari açık açısından olumsuz bir unsur olacağını kaydeden Ünüvar, cari açığını milli gelire oranının 2012 yılı sonunda yüzde 7.5 seviyesine geleceğini düşündüklerini vurguladı.
Türkiye'nin 2012 yılında 150 milyar dolar finansman ihtiyacı olacağını söyleyen Ünüvar, bankacılık ve özel sektörünün yüzde 80-90 aralığında borç çevirme oranı ile dış finansman ihtiyacında sorun yaratmadan bunu çözeceğini, ayrıca Türkiye'nin rezervlerinde bir erime olabileceğinin düşünüldüğünü bildirdi. 
"2012'DE OTOMOTİV ÜRETİMİNDE YÜZDE 2 DARALMA, BEYAZ EŞYADA YÜZDE 2-3 BÜYÜME BEKLİYORUZ"
MB'nin bir hafta vadeli repo ihalesinde faizi 5,75'de bir süre daha tutacağını düşündüklerini belirten Ünüvar, "Merkez Bankası'nın yıl sonunda faiz koridorunu aşağı çekip 5,75lik faizi 100 baz puan daha yukarı çekip 6,75'lere getireceğini düşünüyoruz" dedi.
Bu yıl otomotiv üretiminde yüzde 2'lik daralma beklediklerini açıklayan Ünüvar, beyaz eşyada yüzde 2-3 aralığında büyüme, demir-çelikte yüzde 5 büyüme, kredilerde yüzde 12'lik bir büyüme öngördüklerin açıklayarak, "Bütün bunları üst üste koyduğumuzda yüzde 1,5'luk bir GSYH büyümesi veriyor bize" dedi.
İş Yatırım'ın üç senaryo olarak üzerinde durduğu rapora göre, 2012 yılı sonunda kötü senaryoda döviz kuru 1,90 TL, baz senaryoda 1,79 TL, iyi senaryoda 1,65 TL olarak öngörüldü. İhracat yine sırasıyla kötü, baz ve iyi senaryoya göre, 124 milyar dolar, 142 milyar dolar, 155 milyar dolar olarak belirlendi. İthalat ise 195 milyar dolar, 224 milyar dolar, 253 milyar dolarda tahmin edildi. Cari işlemler dengesi ise -50 milyar dolar, -59 milyar Dolar ve -70 milyar dolar olarak tahmin edildi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.