E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBİST'teki pozitif ayrışma sürdürülebilir mi?---

BİST'teki pozitif ayrışma sürdürülebilir mi?

BİST'teki pozitif ayrışma sürdürülebilir mi?
30 Ekim 2017 - 12:30 borsagundem.com

Borsa 109.250 üzerinde kapanış ihtimali oluşmadığı sürece gün içi yükselişlere temkinli yaklaşılmak. Dolarda ana trend desteği bu hafta 3.70-3.75 arasında. Destek kırılmadığı sürece kurda kısa vadeli geri çekilmeler alım fırsatı oluşturacak

Fed’in başına kimin geçeceği son zamanların en önemli konularından biri olmaya devam ediyor. Yellen ve Taylor şahin taraf olarak yorumlanırken Powell biraz daha güvercin olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle son dönemin en güçlü üç adayı arasında ismi ön plana çıkana göre ABD faizleri ve dolar dalgalanmaya devam ediyor. Trump’ın çok yakın bir zamanda tercihini açıklaması bekleniyor. Bu nedenle yakın bir zamanda Fed kaynaklı sert bir fiyatlama değişimi görmemiz oldukça olası. Geçtiğimiz hafta da önce Taylor ismi ön plana çıkarken hafta ortasında ibre mevcut başkan Yellen’a dönmüştü. Haftanın son günü ise Powell isminin ön plana çıkarıldığını gördük.

FED BAŞKANI'NIN SINAVI VERGİ REFORMU

Piyasalar yakın vadede Fed Başkanı’nın kim olacağına odaklanmış olsa da yeni başkanın kararları üzerindeki en belirleyici etken Trump’ın vergi reformunu hayata geçirip geçiremeyeceği olacak. Geçtiğimiz hafta ABD Temsilciler Meclisi, 2018 mali yıl bütçe tasarısını kabul etti. Cumhuriyetçilerin Demokratların desteğini almadan vergi oranlarını düşürmelerine imkan veren bu bütçenin kabulü Trump’ın vergi reformu konusunda elini kuvvetlendirmiş olsa da Cumhuriyetçilerin, çoğunlukta oldukları Temsilciler Meclisi’nde bütçe tasarısını 212’ye karşı 216 oy gibi küçük bir farkla kabul ettirebilmeleri, vergi reformuna parti içi muhalefetin olabileceği endişesini üzerlerinden atabilmiş değiller. Cumhuriyetçi üyelerden sadece ikisinin muhalefet etmesi durumunda vergi reformunun hayata geçmesini zorlaştıracak. Daha önce başta sağlık reformu olmak üzere Trump’ın bazı kararlarının parti içi muhalefete takıldığını da göz önünde bulundurunca piyasalar olasılığın artmış olmasına karşın fiyatlamayı tam olarak yapabilmiş değil. Bu nedenle şahin sayılabilecek bir Fed Başkanı ve vergi reformunun onaylanması doların değerlenme sürecine hız katabilir.

TCMB VE ECB BEKLENDİĞİ GİBİ SIRA FED VE BOE'DE

Geçtiğimiz haftanın önemli başlıkları arasında olan TCMB ve Avrupa Merkez Bankası toplantıları geride kaldı. TCMB beklendiği gibi para politikası araçlarında ve söylemlerinde herhangi bir değişiklik yapmadı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) da faiz oranlarında herhangi bir değişime gitmezken, varlık alım programını ise beklentilere paralel bir şekilde 2018’in başından itibaren 60 milyar eurodan 30 milyar euroya çekeceğini açıkladı. Banka yıl sonuna kadar 60 milyar euroluk tahvil alımına devam edecek ve yeni yıl ile birlikte miktarı 30 milyar euro olarak 2018 Eylüle kadar sürdürecek.
ECB’nin aldığı kararlar piyasa beklentilerine paralel iken karar sonrası Draghi’nin gerekli görülmesi durumunda varlık aliminin 2018 Eylül’den sonra da devam edebileceğini ve faiz oranları net varlık alımları sona erene kadar cari seviyede kalmaya devam edeceğini açıklaması piyasa tarafından güvercin olarak yorumlandı ve açıklamalar sonrası euro dolar karşısında hızlı bir değer kaybı sürecine girdi. Başta da ifade ettiğimiz gibi Fed için şahin bir başkan adayı ve vergi reformunun ABD Temsilciler Meclisi’nden geçişi bu trendin hızlanmasına neden olabilir. Bu hafta ise Çarşamba günü Fed, Perşembe günü de İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz kararım açıklayacak. Fed’in faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmesi beklenmezken, aralık ayında beklenen faiz artışına yönelik vereceği mesajlar takip edilecek. İngiltere Merkez Bankası’nın ise faiz oranlarında 25 baz puanlık artış yapması bekleniyor. İngiltere’nin faiz artışı, Fed ve diğer gelişmiş ülke merkez bankalarından faiz artışı beklentilerini destekleyeceği için gelişmekte olan ülkeler için negatif etkileri olabilir.

ABD'DE İSTİHDAM, TÜRKİYE'DE ENFLASYON

Son iki ayda beklentilerin altında kalan hatta geçtiğimiz ay beklentilerin çok daha altında kalarak uzun bir aradan sonra azalış ifade eden tarım dışı istihdam rakamında bu ay hızlı bir artış bekleniyor. 300 binin üzerindeki artış beklentilerinin gerçekleşmesi ve saatlik ücretlerin de hayal kırıklığı yaratmaması ABD’de faizlerin yükselişini sınırlı da olsa desteklemeye devam edecektir. Aralık ayı faiz artışı beklentilerinde önemli bir değişime neden olmasını beklemediğimiz bu verinin hafta kapanışında kısa vadeli etkileri izlenebilir.
Türkiye’de ise bu haftanın verisi enflasyon olacak. Son iki ayda beklentileri aşarak yıllık yüzde 11.20 seviyesine ulaşan TÜFE’de bu ayda yükselişin devam etmesi bekleniyor. Kasım ayında da benzer trendin varlığı ile yıllık TÜFE’nin yüzde 12 sınırına yaklaşacağını tahmin ediyoruz. Aralık ayında ise kapanışı kurların belirleyeceğini düşünüyoruz. Bu dönemde beklenmedik bir kur şoku ile karşı karşıya kalmaz isek yılsonunu yüzde 10.0-10.50 aralığında kapatabiliriz.

BORSA İSTANBUL POZİTİF AYRIŞIYOR

Geçtiğimiz haftalarda sonrasında yalanlanan birçok negatif haber akışı kurlarda ve faizlerde yükselişe neden olurken, Borsa İstanbul’un önemli bir pozitif ayrışma yaşadığını gördük. Bu ayrışmanın aslında ABD ile yaşanan vize krizi sonrasında görülmeye başladığını söylemek yanlış olmaz. Kur ve faiz gelen her negatif haber akışının ardından yeni yüksekler görmeye devam ederken, BIST-100’de son bir haftada 107 bin ile 109 bin aralığında olan sıkışmayı izledik. Son zamanlarda azalmış olsa da faiz ve kurun, borsa ile arasındaki korelasyonun kuvvetli olduğunu söylemek mümkün. Faiz ve kurdaki yükselişin borsada düşüşe, faiz ve kurdaki düşüşün de borsa da yükselişe neden olduğunu söyleyebiliriz. Son haftalarda ise kur ve faiz yükselmeye devam ederken, borsanın da bırakın düşmeyi yükselmeye çalıştığını görüyoruz. Bazı günler bu durum çok daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu tür korelasyon kopuşlarının çok fazla sürdürülebilir olduğunu düşünmüyoruz. Bu gibi durumlarda kur ve faizdeki tansiyonun kısa süre içinde düşmemesi genelde borsadaki düşüşle yeni bir denge noktası sağlanmasına neden oluyor. Bu nedenle bu hafta BİST’te biraz daha temkinli olmak gerekiyor.

BİST-100'DE 107-109 BİN BANDINI İZLİYORUZ

Borsa İstanbul’da vize krizinin rakamsal etkileri, gelişmekte olan ülkelerdeki toparlanmanın da etkisi ile çok kısa sürede ortadan kalktı. Son iki haftada ise gelişmekte olan ülke para birimlerinin ve hisse senedi endekslerinin değer kaybetmeye başladığı dönemde, içeride de kur ve faizdeki yükselişe karşın BİST'in güçlü durmaya çalıştığını gördük. Geçtiğimiz hafta ana hatları ile 107-109 bin aralığına sıkışan endekste, önceki hafta saatlik grafiklerde görülen negatif uyuşmazlıklar bu hafta günlük grafiklerde de görülmeye başlandı. Bu nedenle hafta boyunca izleyeceğimiz ilk önemli seviye 107 bin desteği olacak. Buranın altında olacak kapanışlar çok hızlı bir şekilde 104-103 bin aralığının test edilmesine neden olabilir.
Bu seviyeler, sırası ile vize krizi sonrası oluşan boşluklardan birinin dolacağı ve buradaki son yükselişin düzeltmesinde yüzde 61.8 seviyesine denk geliyor. Teknik göstergelerdeki negatif uyumsuzlukları göz önünde bulundurduğumuzda görünümün pozitife dönmesi için son iki haftada görülen zirve seviye
olan 109.250’nin üzerinde kapanış ihtimali doğması gerekiyor. Bu nedenle 109.250 üzerinde kapanış ihtimali oluşmadığı sürece gün içi yükselişlere temkinli yaklaşmak gerektiğini düşünüyoruz.

DOLAR/TL'DE YÜKSELİŞ DEVAM EDER Mİ?

Dolar/TL'nin eylül ayı ortalarından başlayan yükseliş trendi son haftalarda doların uluslararası piyasada yükselişe geçmesinin de etkisi ile devam ediyor. Son haftalarda euro/dolar paritesinde daha yavaş da olsa yükselişin devam etmesi buradaki yükselişin tek nedeninin parite etkisi olmadığını gösteriyor. Diğer gelişmekte olan ülke kurları ile kıyasladığımızda da TL'nin biraz daha negatif ayrıştığını söylemek mümkün. Bu gelişmelerde vize krizi, içeride yükseliş eğilimini koruyan enflasyon ve kirli diyebileceğimiz haber akışının etkisi yüksek. Geçtiğimiz hafta 3.85 sınırına dayanan dolar/TL’de haftanın kapanışı 3.80 civarında gerçekleşti. Bu hafta kurda izleyeceğimiz İlk önemli destek 3.7850 İken bu seviyenin altında ana trend desteği bu hafta 3.70-3.75 arasında yükselen bir eğime sahip. Bu trend desteği kırılmadığı sürece kurda kısa vadeli olarak geri çekilmelerin alım fırsatı oluşturacağını düşünüyoruz. Yukarı yönlü hareketlerde ise ilk önemli direnç noktamız geçtiğimiz hafta test edilen 3.85 olacak. Bu seviyenin üzerinde tarihi zirvelerin bulunduğu 3.90-3.95 aralığına hızlı bir hareket görme ihtimalimiz göz önünde bulundurulmalıdır. (Üzeyir Doğan/Para Dergisi)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)