Borsa seçim havasından çıkıyor mu?

''BEN HALA BURDAYIM! 
 
İçinde bulunduğumuz yılın ilk ayında olağanüstü bir para politikası kurulu toplantısı ile ‘güçlü ve önden yüklemeli parasal sıkılaştırma’ uygulayarak sergilediği şahince tutum ile piyasalara “ben burdayım” mesajı veren TCMB geçen haftaki PPK toplantısında beklenildiği gibi herhangi bir adım atmamış dolayısıyla son PPK’nın piyasa üzerinde etkisi de bir hayli sınırlı olmuştu.. Dün ise bu toplantının tutanakları açıklandı ve birazdan değineceğimiz bir açıklaması ile TCMB, görüşümüze göre; her ne kadar para politikasının normalleşme sürecini gözetme amacında olsa da piyasalara “ben hala burdayım” mesajı vermiş oldu. Bu mesajdan önce tutanakların diğer dikkat çeken noktalarına kısa baktığımızda; 
 
Merkez, 1. TL’deki değer kaybı, baz etkisi ve gıda fiyatlarının seyrini göz önünde bulundurarak enflasyonun Haziran ayına dek yükselişine devam etmesini bekliyor. 2. Beyaz eşya, otomobil ve ticari araç satışlarında belirgin bir düşüş ve yavaşlama dikkat çekiyor. 3. İç talepteki güç kaybının ekonomide ve büyümede etkilerini zayıf TL’den destek bulan ihracatın sınırlaması bekleniyor. 4. Belirsizlik ortamı ve risk priminde yükselişin uzun sürmesi halinde ekonomide ciddi bir yavaşlama görülme olasılığının göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyor.. 
 
Gelelim yazının girişinde değindiğimiz mesaja; Kurulun para politikasının enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme gözlenene dek sıkı kalacağını belirttiği, normalleşme sürecinde ise; zorunlu karşılıkların TL olarak tutulan kısmına faiz ödenmesi ve bunun da ölçülü ve sınırlı tutulması gerektiğini görüştüklerini tutanaklardan görüyoruz. Yani 2010 yılında bırakılan munzamlara faiz ödeme uygulaması yeniden gelecek dönemlerde değerlendirilmek üzere bir seçenek haline gelmiş durumda.. Merkez’in enflasyon için güçlü adımlar attığı Ocak ayının ardından şimdi büyüme için böyle bir aksiyondan bahsetmesi ilk bakışta çelişkili gibi görünüyor olsa da atlanmaması gereken nokta; merkezin zaten enflasyon görünümü kayda değer biçimde iyileşmeye başladıktan sonra bu konuyu değerlendirebileceği sinyalini veriyor olması. Yani aslında yalnızca ilerleyen zamandaki normalleşme sürecinin yol haritasının hatları oluşmaya başlıyor. 
 
TCMB 2010 yılının Ekim ayında TL ve yabancı para munzam karşılıklarını artırmış ve bunu yaparken de TL munzam karşılıklara artık faiz ödenmeyeceğini bildirmişti. Türkiye Bankalar Birliği’nden o dönemde gelen açıklamaları hatırlayacak olursak; bu uygulamanın yani munzamlara faiz ödenmesinden vazgeçilmesinin bankaların kaynak maliyetini yaklaşık 0,3 puan artırdığı bildirilmişti. 
 
Dün ilerleyen dönem için olsa da bu ihtimalin görüşüldüğünün tutanaklardan okunmasıyla ile ilk seansı yurtiçi siyasi belirsizlik, gerilim, yeniden kendini hatırlatan jeopolitik riskler, yurtdışında da Rusya gündemi ve öncü imalat PMI’ların yeniden canlandırdığı global büyüme endişelerinin yarattığı hava içinde oldukça dar bir bantta temkinli geçiren BIST100, tutanaklarla beraber Fitch’in ardından Moody’s’in de Türkiye için yaptığı açıklamaları göz ardı ederek ikinci seansa hızlı alımlarla başladı ve 65,000’i test etti.. Yani piyasa tutanakları sevdi. 
 
Merkez’in bu açıklaması, para politikasının normalleşme süreci başladığında munzamlara faiz ödemesi uygulamasının ardından munzamlarda ölçülü bir gevşemenin gelebileceğini düşündürürken bu adımlar özellikle 2013 sonu yapılan yasal düzenlemelerin ve sonrasında Merkez’in adımlarıyla karlılıkları üzerinde baskılarla karşılaşan bankalar açısından fonlama maliyetini düşürecek adımlar olacağından olumlu karşılamaktayız. Bu havanın korunup korunmayacağında ise sayılı günler kalan seçimler öncesi işlem günlerinde siyasi tansiyonun durumunun belirleyici olacağını düşünmekteyiz..''
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.