E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBorsalar yükselirken yatırımcılar neden ihtiyatlı?---

Borsalar yükselirken yatırımcılar neden ihtiyatlı?

Borsalar yükselirken yatırımcılar neden ihtiyatlı?
06 Eylül 2017 - 16:47 borsagundem.com

ABD mütevazı ancak istikrarlı büyüyor, Euro Bölgesi ve Japonya büyüme sürprizleri yapıyor. Borsalar tavan seviyelerinde dolaşıyor. Ancak herkes ihtiyatlı...

Küresel ekonomi dinamiklerini değiştiren 2008 kredi krizinden sonra merkez bankaları yeni kurallar yazdı: Tarihte ilk kez merkez bankaları küresel finansal sistemi kurtarmak için işbirliği içinde faiz oranlarını indirmeye, borçlananlara sermaye enjekte etmeye, zehirli aktifleri satın almaya, kamu tahvillerini geri alarak ekonomilere para pompalamaya başladı.

Ağustos 2007'de kredi kartlarını, tüketici ve konut kredilerini etkileyen ABD Merkez Bankası'nın federal fonlama faizi yüzde 5,25'ti, bugün ise dört faiz artırımına rağmen yüzde 1-1,25 aralığında. Avrupa Merkez Bankası'nın 2007'de 4 olan gösterge faizi bugün sıfır seviyesinde... Çin'de bile 2007'de yüzde 7,5 olan faiz şimdi yüzde 4,3... Aşırı düşük faiz oranları küresel ekonominin durgunluktan ağır adımlarla çıkarak canlanmasına neden olurken düşük enflasyona neden oldu.

Bunların sonucunda özellikle son aylarda küresel ekonomik görünüm olumlu sinyaller veriyor. Dünya ekonomisinde bir toparlanma söz konusu... IMF'nin temmuz ayı raporunda, 2017'de küresel büyümenin yüzde 3,5, 2018'de ise yüzde 3,7 olacağı açıklandı.

Euro Bölgesi'nin istatistik kurumu Eurostat bölgede büyümenin son 10 yılın en yükseği yüzde 2,1'e çıkacağını, finansal krizden en büyük darbeyi alan İspanya'da bile işsiz sayısının son sekiz yılda ilk kez dört milyonun altına düşeceğini tahmin etti. Uzakdoğu'nun süper ekonomisi Japonya'da büyüme oranları beklentilerin epey üzerinde çıkıyor ve merkez bankası parlak bir gelecek beklentisinde olduğunu açıkladı. ABD'de büyüme bir miktar ivmesini kaybetse de işsizlik son 16 yılın en düşük oranı olan yüzde 4,3'e indi.

Jeopolitik gerginliklere ve uzmanların ihtiyatlı olunması uyarılarına rağmen Wall Street'te Dow Jones endeksi ağustos ayında dokuz gün art arta tarihi rekorlar kırdı. Avrupa borsaları da güçlü euro, yüksek şirket karları ve büyümenin etkisiyle rekor seviyelerde seyrediyor.
Kuşkusuz küresel ekonominin tüm cephelerinde her şey bu kadar parlak değil. ABD ile Kuzey Kore arasındaki gerginlik, Ortadoğu'da devam eden savaş atmosferi jeopolitik sorunların başlıcaları... Dev Çin ekonomisi yapısal bir ekonomik yavaşlama döneminde ve muazzam şirket borçları ciddi bir tehlike olmayı sürdürüyor. İtalya, Euro Bölgesi'nin en borçlu ülkesi olarak potansiyel kriz noktası olarak görülüyor. Artı büyümeye geçse de Yunanistan hala büyük bir borç yüküyle mücadele ediyor ve işsizlik yüzde 25 seviyesinde. Brezilya ekonomisi geçen yıl yüzde 3,6 daraldı ve ülke tarihin en kötü durgunluğu ile karşı karşıya. (Levent Gürses/Forbes Türkiye Dergisi)
Küresel ekonomi dinamiklerini değiştiren 2008 kredi krizinden sonra merkez bankaları yeni kurallar yazdı: Tarihte ilk kez merkez bankaları küresel finansal sistemi kurtarmak için işbirliği içinde faiz oranlarını indirmeye, borçlananlara sermaye enjekte etmeye, zehirli aktifleri satın almaya, kamu tahvillerini geri alarak ekonomilere para pompalamaya başladı.

Ağustos 2007'de kredi kartlarını, tüketici ve konut kredilerini etkileyen ABD Merkez Bankası'nın federal fonlama faizi yüzde 5,25'ti, bugün ise dört faiz artırımına rağmen yüzde 1-1,25 aralığında. Avrupa Merkez Bankası'nın 2007'de 4 olan gösterge faizi bugün sıfır seviyesinde... Çin'de bile 2007'de yüzde 7,5 olan faiz şimdi yüzde 4,3... Aşırı düşük faiz oranları küresel ekonominin durgunluktan ağır adımlarla çıkarak canlanmasına neden olurken düşük enflasyona neden oldu.

Bunların sonucunda özellikle son aylarda küresel ekonomik görünüm olumlu sinyaller veriyor. Dünya ekonomisinde bir toparlanma söz konusu... IMF'nin temmuz ayı raporunda, 2017'de küresel büyümenin yüzde 3,5, 2018'de ise yüzde 3,7 olacağı açıklandı.

Euro Bölgesi'nin istatistik kurumu Eurostat bölgede büyümenin son 10 yılın en yükseği yüzde 2,1'e çıkacağını, finansal krizden en büyük darbeyi alan İspanya'da bile işsiz sayısının son sekiz yılda ilk kez dört milyonun altına düşeceğini tahmin etti. Uzakdoğu'nun süper ekonomisi Japonya'da büyüme oranları beklentilerin epey üzerinde çıkıyor ve merkez bankası parlak bir gelecek beklentisinde olduğunu açıkladı. ABD'de büyüme bir miktar ivmesini kaybetse de işsizlik son 16 yılın en düşük oranı olan yüzde 4,3'e indi.

Jeopolitik gerginliklere ve uzmanların ihtiyatlı olunması uyarılarına rağmen Wall Street'te Dow Jones endeksi ağustos ayında dokuz gün art arta tarihi rekorlar kırdı. Avrupa borsaları da güçlü euro, yüksek şirket karları ve büyümenin etkisiyle rekor seviyelerde seyrediyor.
Kuşkusuz küresel ekonominin tüm cephelerinde her şey bu kadar parlak değil. ABD ile Kuzey Kore arasındaki gerginlik, »Ortadoğu'da devam eden savaş atmosferi jeopolitik sorunların başlıcaları... Dev Çin ekonomisi yapısal bir ekonomik yavaşlama döneminde ve muazzam şirket borçları ciddi bir tehlike olmayı sürdürüyor. İtalya, Euro Bölgesi'nin en borçlu ülkesi olarak potansiyel kriz noktası olarak görülüyor. Artı büyümeye geçse de Yunanistan hala büyük bir borç yüküyle mücadele ediyor ve işsizlik yüzde 25 seviyesinde. Brezilya ekonomisi geçen yıl yüzde 3,6 daraldı ve ülke tarihin en kötü durgunluğu ile karşı karşıya. (Levent Gürses/Forbes Türkiye Dergisi)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)