ÇİN'E YÖNELİK İYİMSERLİK TAZELENDİ

BofA Merrill Lynch Eylül ayı Fon Yöneticileri Anketine göre, yatırımcılar tatilden savunmacı bir zihniyetle döndüler ancak Çin’e ilişkin ekonomik beklentilerde yeni ümitler doğuyor. Çin ekonomisine yönelik algı sadece bir ay içerisinde önemli bir değişime uğrayarak ayı piyasasından boğa piyasasına döndü. Katılımcıların net yüzde 11’i Çin ekonomisinin gelecek 12 ayda güçleneceğine inanıyor, bu da %30 oranında bir değişime ve 2009 Mayıs ayından bu yana gerçekleşen en büyük aylık pozitif harekete tekabül ediyor. Ağustos ayında katılımcıların net yüzde 19’u Çin ekonomisinin zayıflayabileceğini söylemişti. Temmuz ayında ise Çin konusunda ayı piyasası beklentisi içinde olanların oranı net yüzde 39 idi. Küresel Gelişen Piyasalardaki (GEM) yatırımcılar bu algıyı yeniden Çin hisse senetlerine akın ederek desteklediler. Bölgesel katılımcıların net yüzde 22’si Eylül ayında Çin hisse senetlerini gösterge üstü olarak değerlendirdi. Ağustos ayında net yüzde 22’lik bir oran Çin’i gösterge altı olarak değerlendirmişti. GEM bölgesi hisse senetleri konusunda en gözde bölge statüsünü muhafaza ederken avro bölgesi karşısındaki lider konumunu da biraz daha ileriye taşıdı. ABD, avro bölgesi ve İngiltere’ye yönelik piyasa algısı genel olarak hareketsiz kalırken, katılımcılar Japonya konusunda ayı piyasası beklentisi sergilediler. BofA Merrill Lynch Araştırma Avrupa Hisse Senetleri Stratejisi Başkanı Gary Baker şunları söyledi: “Durgun risk iştahına rağmen, yatırımcıların üçte ikisi Avrupa hisse senetlerini ucuz olarak değerlendiriyor ki bu 2003 yılı Şubat ayından bu yana görülen en yüksek orandır. Bu da, ekonomi haberlerinin iyileşmesi halinde bir toparlanma olasılığını geçerli kılıyor.” BofA Merrill Lynch Araştırma Küresel Hisse Senetleri stratejisti Michael Hartnett ise şunları ifade etti: “Çin’in ekonomik büyümesine ilişkin iyimserliğin yenilenmesi önümüzdeki aylarda yatırımcı algısında bir iyileşme ümidini veriyor. Asıl sorun Çin’in bir değişimi ateşlemeye yetecek bir katalizör olup olmadığıdır.” Hisse senedi ve tahvil piyasaları arasındaki değerleme farkı yeni bir rekor düzeye ulaştı Küresel yatırımcılar dördüncü çeyreğe daha yoğun bir ihtiyatla yaklaşıyorlar. Düşük risk iştahının kilit sinyallerinden biri; çok sayıda yatırımcının eşzamanlı olarak hisse senetlerinin değerinden düşük konumda, buna karşın tahvillerin değerinden yüksek konumda olduğunu dile getirmesi. Hisse senedi ve tahvillerin değerleri arasındaki algılanan fark anketin 2003 yılı başlarında bunu ölçümlemeye başlamasından bu yana ilk kez 100 puanı aştı. Anket katılımcılarının net yüzde 38’i hisse senetlerinin değerinden düşük konumda olduğuna, buna karşın yüzde 68’i tahvillerin değerinden yüksek konumda olduğuna inanıyor. Yine de varlık plasiyerleri sabit getirili varlıklardaki gösterge altı konumlarını düşürdüler. Ağustos ayındaki net yüzde 23 orana kıyasla, Eylül ayında varlık plasiyerlerinin net yüzde 15’i tahvillerde gösterge altı konumda bulunuyor. Çok daha fazla katılımcı nakit pozisyonlarda gösterge üstü konuma geçmiş bulunuyor. Katılımcıların net yüzde 20’si bu ay nakitte gösterge üstü pozisyonda bulunuyor ve bu da Ağustos ayı düzeyinin iki katına tekabül ediyor. Ortalama nakit mevcutları, geçen ayki yüzde 3.8orananına kıyasla portföylerin yüzde 4’üne yükselmiş durumda. Küresel sektör plasmanları daha savunmacı bir yaklaşımı öne çıkarıyor. Varlık plasiyerleri kamu hizmetlerindeki gösterge altı pozisyonlarını keskin biçimde azalttılar. Ağustos ayındaki net yüzde 27’ye kıyasla bu ay katılımcıların net yüzde 11’i bu sektörde gösterge altı konumda bulunuyor. Bir ay öncesine kıyasla daha fazla katılımcı farmasötik sektöründe gösterge üstü konumda bulunuyor. Plasiyerler endüstri ürünleri ve teknoloji sektörlerindeki pozisyonlarını da daralttılar. Varlık plasiyerlerinin Ağustos ayındaki net yüzde 12’ye kıyasla bu ay net yüzde 4’ü endüstriyel ürünlerde gösterge üstü konumda bulunuyor. Teknolojiyi gösterge üstü değerlendiren katılımcıların oranı da net yüzde 34’den net yüzde 25’e düşmüş durumda. Bir diğer güvenli liman olan altın da yeni bir rekor değere ulaşmakta olduğu bir zamanda giderek daha fazla oranda aşırı değerli olarak algılanıyor. Katılımcıların Ağustos ayındaki net yüzde 12’sine kıyasla net yüzde 19’u altının değerinin üzerinde görüşünde. Japonya daha da geriye kayıyor Japon piyasasına yönelik güven Eylül ayında bir darbe daha aldı. Küresel katılımcıların net yüzde 20’si Japonya’nın gösterge altı konumda olmayı en fazla istedikleri bölge olduğunu belirtmişti. Çin’in ikinci en az tercih edilen bölge olan ABD ile arasındaki fark daha da genişlemiş bulunuyor. Katılımcıların Temmuz ayında yüzde 11’ine karşılık net yüzde 32’si Japon hisse senetlerini gösterge altında değerlendiriyor. Ayrıca giderek artan sayıdaki katılımcı yen’in belli başlı dünya para birimleri karşısında değer kaybetmesi gerektiğini belirtiyor. Net yüzde 72 gibi görülmemiş bir oran yen’in aşırı değerlendiğine inanıyor ve bu rakam Haziran ayındaki net yüzde 48 oranından beri düzenli olarak yükseliyor. Japonya’ya ilişkin olarak, ekonomiye ve kurumsal kazançlara yönelik güven zayıflamaya devam ediyor. Fon Yöneticileri Anketi 2-9 Eylül tarihleri arasında yapılan bu küresel araştırmaya toplam 579 milyar dolarlık varlığı yöneten 215 fon yöneticisi katılmıştır. Bölgesel araştırmaya ise yönettiği varlıkların toplamı 382 milyar dolar olan 177 fon yöneticisi katılmıştır. Araştırma, piyasa araştırma şirketi TNS'nin desteği ile BofA Merrill Lynch Araştırma birimi tarafından yürütülmüştür. 50’yi aşkın ülkede bulunan uluslararası erişim ağı ile 80’den fazla ülkede ulusal ve çokuluslu kurum ve kuruluşlara pazar bilgisi hizmetleri sunan TNS, dünyanın dördüncü en büyük pazar araştırma grubudur. The BofA Merrill Lynch Küresel Araştırma franchise şirketi küresel olarak yaklaşık 3,000 hisse senedini kapsar ve çok sayıda harici anket arasında en üst sıralarda yer alır. Yakın tarihlerde grup 2010 Tüm Gelişen Avrupa Kurumsal Yatırımcı Araştırma ekibi listesinde 1. sırada ve Tüm Avrupa Kurumsal Yatırımcı Araştırma ekibi listesinde 3. sırada yer almıştır. Ayrıca grup 2009 yılında Financial Times/StarMint tarafından 2009 En Üst Küresel Aracı Kurum, En Üst ABD Aracı Kurumu ve Avrupa’nın 2. Aracı Kurum’u ve Forbes/Zacks tarafından 2009 En İyi Aracı Kurumu; Tüm Brezilya Kurumsal Yatırımcı Araştırma Ekibi listesinde 2. ve Tüm Amerika Hisse Senedi, Tüm Latin Amerika ve Tüm Amerika Sabit Getirili Araştırma Ekibi Kurumsal Yatırımcı araştırmasında 3. olarak seçilmiştir. Bank of America Bank of America bireysel müşterilere, küçük ve orta ölçekli işletmelere ve büyük kurumlara geniş çaplı bankacılık, yatırım, varlık yönetimi ve diğer finansal ve risk yönetimi ürün ve hizmetleri sağlayan, dünyanın en büyük finans kurumlarından biridir. Şirketin kurumsal ve yatırım bankacılığı ile satış ve ticari işler birimleri Bank of America Merrill Lynch markası altında faaliyet göstermektedir. Bank of America Merrill Lynch orta ölçekli firmalar ve büyük kurumlar, kurumsal yatırımcılar, finansal kuruluşlar ve kamu kuruluşlarına odaklanmaktadır. M&A (birleşmeler ve satın almalar), hisse senedi ve borç sermayesi temini, kredi verme, borsa işlemleri, risk yönetimi, araştırma, likidite ve ödemeler yönetimi alanlarında yenilikçi hizmetler sunmaktadır. Bank of America Merrill Lynch 150'den fazla ülkede müşteriye hizmet vermekte olup, ABD Fortune 500 şirketlerinin yüzde 99'u ve Fortune Global 500 şirketlerinin yaklaşık yüzde 96'sı ile ilişki içerisindedir. Bank of America Merrill Lynch, Bank of America Corporation'un küresel bankacılık ve küresel piyasa işlemleri alanındaki pazarlama şirketidir. Kredi verme, türevler ve diğer ticari bankacılık faaliyetleri Bank of America Corporation'un aralarında FDIC üyesi Bank of America, N.A.'nın da yer aldığı bağlı bankacılık ortakları tarafından küresel olarak yürütülmektedir. Tahviller, stratejik danışmanlık ve diğer yatırım bankacılığı faaliyetleri Bank of America Corporation'un aralarında, Amerika Birleşik Devletleri'nde her ikisi de tescilli broker-dealer olan ve FINRA ve SPIC üyesi Banc of America Securities LLC and Merrill Lynch, Pierce, Fenner & Smith Incorporated ve diğer bölgelerde de yerel olarak tescilli kuruluşların yer aldığı yatırım bankacılığı ortakları ("Yatırım Bankacılığı Ortakları") tarafından küresel olarak yürütülmektedir. Yatırım Bankacılığı Ortakları tarafından sunulan yatırım ürünleri: FDIC Sigortalı değildir *Değer Kaybedebilir* Banka Teminatlı Değildir.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.