Ekonomide 3-4 yılda bir duraklama söz konusu

Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin 2001 krizinden sonraki ilk döneminde önemli işler yaptığını fakat arkasından gelen son 3-4 yılda bir duraklamanın söz konusu olduğunu söyledi. Yılmaz, "Burada sorgulamamız gereken şey sürdürülebilir bir 
büyümenin devam ettirebilmesi için biz son 3-4 senedir niye duraksadık?" dedi.
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, TEPAV binasında 'Türkiye’nin deneyimleri Entegrasyon, Kapsama, Kurumlar' raporunun açıklamasının ardından Durmuş Yılmaz’ın moderatörlüğünde 'Orta Gelir Tuzağı' konusunu masaya yatırdı. Yüksek büyüme oranlarına ulaşılması kadar büyümenin kalitesi ve sürdürülebilir olup olmadığı hususunun önemli olduğuna dikkat çeken Yılmaz, açıklanan raporda Türkiye 2001 krizinden sonraki dönemin ilk bölümünde son derece güzel işler yaptığını ama son 3-4 yılda bir duraklama söz konusu olduğunu söyledi. 

Yılmaz, şunları aktardı:

"Türkiye önemli işler yapmış ama arkasından gelen son 3-4 yılda bir duraklama söz konusu. Dolayısıyla burada sorgulamamız gereken şey sürdürülebilir bir büyümenin devam ettirebilmesi için biz son 3-4 senedir niye duraksadık? Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin benzer coğrafyada ve aynı zaman diliminde bir arada bulunabilmeleri bize bir şeyler söylemekte midir? Bence söylüyor yüksek refah düzeyine sahip ülkelerin bu konumlarını kaybetmeleri mümkün olduğu gibi önceleri yoksul olan ülkelerinde büyümelerini hızlandırarak daha üst bir gelir grubuna geçmeleri mümkün. Dolayısıyla bu tespitte bu soruyu 
sorduruyor  Ekonomik büyümeyi en üst seviyeye çıkaracak bir alt yapı ve üst yapı kurumları var mıdır, varsa nelerdir?" 

"BÜYÜME İÇİN DEMOKRATİK YAPILAR DAHA FAZLA ÖNEME SAHİP"

Yapılan çalışmanın ülkelerin sahip oldukları zenginlik ve doğal kaynaklardan ziyade büyüme dostu olarak katılımcı, demokratik yapıların daha fazla öneme sahip olduğuna işaret eden Yılmaz şöyle devam etti: 
"Raporun girişinde son zamanlarda ki karamsar tablo daha önceki coşku kadar abartılı olabilir yani 2001 krizinden sonraki ilk dönemde ortaya koyduğumuz performans ne kadar abartıldıysa şu anda ki duraksamada biraz abartılıyor sonucu çıkarılıyor buradan. Şimdi burada sormamız gereken soru şu  İlk dönemde başkalarına da örnek olacak şekilde ortaya koyduğumuz performansın arkasında yatan dinamikler neydi? Ve şu anda biz o dinamiklerden ne kadar uzaklaştık ki şu anda bocalıyoruz? Ben şahsen bu sorunun cevabını şöyle veriyorum. Şimdi bizim 2001 krizinden önce bazı hastalıklarımız vardı. Krizden sonra 
ortaya koyduğumuz programlar ve IMF ile yapılan anlaşmalar bize bu hastalıklarımızdan uzaklaşmak için bir çaba ve gayret ortaya koymamızı gerektirdi. Dolayısıyla eğer biz kendi kendimize olsaydık bu kendi iç dinamiklerimizle bugünkü geldiğimiz noktaya gelemezdik. IMF ile yapılan bir anlaşma sizin ekonomik yönetiminize IMF’nin katılmasını müdahil olmasını gerektiriyor buda ülkenin bağımsızlığı açısından pek hoş algılanmayabilir. Ama şunu da biliyoruz ki bizim ekonomimizin son 14 yıllık dönemindeki ekonomik performansımızın ilk dönemindeki başarının altında yatan bizim kendi iç dinamiklerimizden ziyade bize bu dinamikleri ortaya çıkartan faktörlerdir diye düşünüyorum. Belki de 
şu anda tekrar dönüp son 4-5 yıldaki bocalamadan çıkmamız için yani ‘Orta Gelir Tuzağı'na düşmemek için yapmamız gereken şey aynı reformcu zihniyeti tekrar ortaya koymak ve tekrar bunun üzerinden çaba ve gayret göstermek gerekir diye düşünüyorum."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.