E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemErdoğan: Bu kılıçları kime çekiyorsunuz---

Erdoğan: Bu kılıçları kime çekiyorsunuz

Erdoğan: Bu kılıçları kime çekiyorsunuz
07 Eylül 2024 - 16:49 borsagundem.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli'nde 21. İmam Hatipliler Kurultayı'nda konuştu. Mezuniyet töreninde kılıç çeken teğmenlere tepki gösteren Erdoğan "Bunların ordumuz içinde bulunması imkansız" dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Harp Okulları mezuniyet töreninde kılıç çeken ve slogan atan teğmenlere büyük tepki gösterdi. "Kilıçları kime çektiniz" diye soran Erdoğan, soruşturma sonunda ele başlarının mutlaka temizleneceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli'de 21. İmam Hatipliler Kurultayı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması şöyle:

"Önceki hafta 26 Ağustos'ta Sultan Alparslan ve ordusunun muhteşem zaferini Malazgirt Zaferi'mizin 953'üncü yıldönümünü gururla idrak ettik. Geçen hafta Malazgirt'le başlayan Anadolu'daki zaferlerimizin son halkası olan 30 Ağustos Zaferi'mizi yine coşkuyla kutladık. Burada şu hususun altını çizmek isterim; Türk askerini, Türk ordusunu tarihte muhteşem zaferlere götüren hiç kuşkusuz göğsündeki imanıdır. Alparslan ve ordusu Malazgirt'te zaferi iman ile kazandılar. Muhaç'ta, Kosova'da, İstanbul'un surları önünde, Mercidabık'ta, İnebahtı'nda, Çanakkale'de Sakarya'da ve daha nicesinde ordumuz imanı ile zafer kazandı.

Türk Silahlı Kuvvetleri demek peygamber ocağı demektir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin göğsünden imanı alırsanız geriye bir şey kalmaz. Bunun acı örneklerini yakın geçmişte gördük. Başörtüsüyle, kılık kıyafetle, İmam Hatiplerle, ilim irfan yuvalarıyla uğraşan bir ordunun kabiliyetlerini nasıl yitirdiğine, dışarıdan çok içeriyle uğraşarak, milletin nazarında nasıl yanlış yere oturduğuna hep birlikte yakın zamanlarda şahitlik ettik. Milletimizin göz bebeği kahraman ordumuz maalesef hiç hak etmediği sıfatlarla anılır oldu. Yanlış ellerde ordumuz yıpratıldı, örselendi, güven kaybına uğratıldı. Sokaklarımızda sarıklı, sakallı insanların kovalandığı, subayların başörtülü annelerinin kışlaya alınmadığı vesayetçi dönemlerde FETÖ'cü vatan hainlerini ordumuzun kılcallarına kadar yerleştirdiler. 15 Temmuz'da biz bu hainleri temizledik.

Ordumuzu ölümcül bir urdan kurtardık ve şimdi ordumuz hamdolsun aslına, özüne dönüyor. Malazgirt'teki ruh, Çanakkale'deki ruh, istiklal harbimizdeki ruh ordumuzda yeniden kök salıyor, yeniden vücut buluyor. FETÖ'cü hainlerden ve vesayet artıklarından temizlendikçe ordumuz terör örgütleriyle mücadele ve vatan savunmasında destanlar yazıyor. Suriye'den Irak'a, Libya'dan Somali, Katar ve Kosova'ya kadar görev üstlendiği her yerde Türk Silahlı Kuvvetleri başarılarıyla caydırıcılığıyla disipliniyle göz dolduruyor. Kökleriyle bağı güçlendikçe daha da güçlenen bir ordumuz var.

"Birkaç kendini bilmez..."

Bu ordu milletin ordusudu. Bu ordu milletin her bir ferdinden teşekkül eden bir ordudur. Bu ordu milletindir ve milletin göz bebeğidir. Millet olarak kahraman ordumuzun kahraman mensuplarıyla her zaman gurur duyuyoruz. Şunun da çok net bilinmesini isterim; Ordumuzun tekrar yıpratılmasına izin vermeyiz. Geçenlerde malum mezuniyet töreninde bazı istismarcılar ortaya çıkmak suretiyle kılıçlar çektiler. Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Şimdi, bunlarla ilgili olarak da gerekli bütün şu anda araştırmalar hepsi yapılıyor ve oradaki bir kaç tane kendini bilmez bunlar da temizlenecek. Biz buralara durup dururken gelmedik. Bu 30 kişi olabilir 50 kişi olabilir, kim olursa olsun bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil. Bunları temizleyeceğiz.

Bakıyorsun üç tane birinci olan kızımız var. Ve bu kızlarımızdan birisinin ismi İkra. Üç kardeş, adı İkra. Manisalı ve birinci oldu. Diğer ikisi onlar da yine birer Anadolu yavrusu. Fakat tabii bu oyuna nasıl geldiler, gelindi? Şimdi çalışmalarımızı yapıyoruz ve bu konuyla ilgili olarak da üniversitemizle görüşmelerimizi yaptık ve bu konuda Kara Kuvvetleri'yle görüşmelerimizi yaptık. Milli Savunma'yla görüşmelerimizi yaptık ve bunların süratle temizlenmesi için de adımlarımızı atıyoruz. Ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine müsaade etmeyiz. Tüm dünyada üstün disiplini ile bilinen ordumuz içinde buna zarar verecek bir durumu görmezden gelmez, demokratik denetim mekanizmaları içerisinde gerekli adımları mutlaka atarız ve atacağız. Bir peygamber ocağı olarak tarih boyunca büyük zaferlere imza atan ordumuz, aynı şekilde peygamber ocağı olarak görünen dosta güven düşmana korku vermeye devam edecektir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından diğer bölümler de şöyle: 

"Her alanda ülkemize ilkleri yaşattık"

"Sevgili genç kardeşlerim son 22 yıldır Genel Başkan olarak, milletvekili olarak, Başbakan olarak şimdi de Türkiye Cumhurbaşkanı olarak milletimizin verdiği yetki ve sorumlulukla yol arkadaşlarımızla Türkiye'ye hizmet ediyor.Ekonomide savunmada ticarette ülkemizi kat ve kat büyüttük. Her alanda ülkemize ilkleri yaşattık. Kırılmaz denilen rekorları hamdolsun kırdık.

Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, tarımda, ticarette, iç güvenlikte, dış güvenlikte aklınıza gelebilecek her alanda Türkiye'yi ilklerle tanıştırdık. Şahsen benim için geçmişten bugüne gelen bugünden son nefesime kadar üzerimde taşıyacağım, hatta Rabbimin huzurunda bile inşallah bana şahitlik edecek bir makamım, bir rütbem bir sıfatım var. O da İmam Hatipli olmaktır. 

"Ayasofya'yı zincirlerinden biz bu imanla kurtardık"

İşte biz İmam Hatipliler olarak en başta hamdolsun bunu başardık. Biz İstiklal Marşı'mızın o muhteşem ruhunu yaşattık. İstiklal Marşı'nı kendimize adeta bir Kur'an tefsiri yaptık. Onun kılavuzluğuyla bu yolda azimle yürüdük, korkmadık. Ay yıldızlı al bayrağımızın şafaklarımızda hürriyetle iftiharla itibarla dalgalanması için mücadele ettik. Hakka tapan milletin istiklali için çok çalıştık. Yurdumuza alçakları uğratmamak için göğsümüzü siper ettik. Diyor ya merhum Mehmet Akif, "Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli", Ayasofya'yı zincirlerinden biz bu imanla kurtardık. 86 yıllık mahzunluğun ardından Fatih'in emanetine sahip çıktık. O ulu mabedini mümin yüreklerle yeniden biz buluşturduk. Ayasofya'nın İstanbul'un Türkiye'nin ve tüm İslam aleminin kalbindeki sızıyı hamdolsun biz dindirdik. Ve şunu bütün zerrelerimizle söyledik, "Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet. Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal" Bizim dün yolumuz buydu bugün yolumuz budur. Allah ömür verdikçe yarında istikametimiz işte bu olacaktır.

"Tanklarıyla toplarıyla geldiler, işgal edemediler"

Hatırlayın yüz yıl önce toplarıyla, tüfekleriyle, tanklarıyla, uçaklarıyla geldiler ama bu aziz toprakları işgal edemediler. Milletin iman dolu göğsünü serhadini aşamadılar. Bu milleti imanından koparmadan işgal edemeyeceklerini anladılar. Bu milleti ruh köküyle bağını kesmeden asla esir alamayacaklarını anladılar. Onun için içeriden ve dışarıdan iman kalemizi kuşatmaya çalışıyorlar. Hainlikle, ajanlarıyla, paralı askerleriyle her türlü yalanla, iftirayla, kışkırtmayla, aileye ahlaka geleneklerimize yönelik ellerindeki her türlü aparatla özellikle imanımızı hedef alıyorlar. Dün topraklarımızı nasıl işgal edemediyseler bugün de Allah'ın inayetiyle iman kalemizi kuşatamayacaklar. Bu memleketin her bir evladı vatanı için canını ortaya koyacaktır. Ama İmam Hatipliler hem canlarını, hem mallarını, hem akıllarını ortaya koyacak vatan ve iman savunmasında yine en ön saflarda yerlerini alacaklar.

Sevgili gençler, sevgili İmam Hatipliler Gazze'de 11 yıldır insanlık dışı bir soykırım devam ediyor. Filistin toprakları 1918'de Osmanlı Devleti oradan çekildiği günden bugüne siyonistler tarafından karış karış işgal ediliyor. Filistinliler, Ramallah ve Gazze'de daracık toprak parçalarına sıkıştırıldılar. Şimdi İsrail hem Batı Şeria'da hem Gazze'de soykırım yaparak oraları da işgal etmeyi hedefliyor. Dün gencecik bir evladımızı Ayşenur Eygi'yi alçakça katlettiler. Bugüne kadar 17 bini çocuk, 41 masum sivili öldürdüler. Çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden barbarca saldırıyorlar. Kan döküyorlar. Gazze'de bir İsrail Filistin savaşı değil yayılmacı siyonizm ile vatanlarını koruyan Müslümanların mücadelesi var. Gerek ülkemiz içinde gerek İslam ülkelerinde bazıları bu meseleyi kendisinden uzak bir mesele olarak görüyor ve fena halde yanılıyorlar. Daha önce de söyledim İsrail, Gazze'de durmayacak. İsrail eğer bu şekilde devam ederse Ramallah'ı da işgal ettikten sonra gözünü başka yerlere dikecek. Sıra bölgedeki diğer ülkelere gelecek. Lübnan'a Suriye'ye gelecek. Dicle ve Fırat arasındaki vatan topraklarımıza göz koyacaklar. İsrail'in devlet terörünün karşısında durmak bizim için İslami bir vazifedir. İmani bir vazifedir. Vatani bir meseledir. Tabii ki milli bir meseledir.

Mısır'la yeni süreç

Şunun bilinmesini isterim Mısır'la başlattığımız yeni süreç, Gazze'nin Filistin'in hayrına olacaktır. Diğer komşu ülkelerde yürüttüğümüz temaslar bölgemizin faydasına olacaktır. İçimizdeki bedhahların ne dediğine bakmadan bölgemizdeki dostlarımızın sayısını artırmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin dış politikada manevra alanını genişleterek her türlü adımı bundan sonra da kararlılıkla atacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsrail'e sert tepkiCumhurbaşkanı Erdoğan'dan İsrail'e sert tepki

 

Erdoğan: Oyun platformları gençleri zehirliyorErdoğan: Oyun platformları gençleri zehirliyor

 

Erdoğan: OVP’ye güvenimiz ve desteğimiz tamdırErdoğan: OVP’ye güvenimiz ve desteğimiz tamdır

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.