Erdoğan: CHP'nin tercihlerine saygı duyuyorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de muhtarlara yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:

"MUHTARLARI ÜZEN BENİ DE ÜZER"

Muhtarlarımızı üzen beni de üzer. Muhtarlarımızı memnun eden beni de memnun eder. Bu toplantılarımıza başladığımız günden beri gerek muhtarlarımızın gerek muhtarlarımız aracılığıyla pek çok vatandaşımızın sıkıntısına çözüm bulduk. Ne söz verdiysek başbakanlığım döneminden beri yerine getirdik.

"MİLLETİMİN CUMHURBAŞKANIYIM"

Bu salondaki manzara Türkiye'deki demokrasinin nasıl ahenk içinde işlediğinin en bariz örneğidir. Demokrasiyi herkes böyle anlamıyor. Ana muhalefetin başındaki zat şahsımı bu göreve meşru şekilde gelmediğimi iddia ediyor ve 'Benim Cumhurbaşkanım değilsin' diyor. Yahu Bay Kemal ben senin cumhurbaşkanın olmaya meraklı değilim. Milletimin cumhurbaşkanıyım. Sen yüzde 52.6'ya ihanet edemezsin. Bugüne kadar ettiğin için de bir yaraya merhem olamadın. 31 Mart'ta olamayacaksın. Teröristlerle el ele yürüyene benim milletim yürü demez.

"MEŞRUİYET DESTEKLE OLUR"

Meşruiyetle ilgili pek çok yorum var. Siyasi iktidarın meşruiyeti yönettiği toplumdan aldığı desteği ifade eder. Bir siyasi parti desteği almışsa meşru bir iktidar olarak anayasa ve yasalar çerçevesinde ülkeyi yönetme hakkına sahiptir demektir. Geçmişte siyasi partiler çok düşük bir destekle ülkeyi yönetmeye kalktıkları için istikrarsızlığa maruz kalıyorduk. 16 yılda halkımızın büyük bir teveccühü ile iktidar olduk.

"CHP'NİN TERCİHİNE SAYGIM VAR"

Mesele siyaseti anlama, halkıyla diyalog kurma meselesidir. Halkının gönlüne giremeyen halkının huzuruna da çıkamaz. CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun demokrasi anlayışlarının ne kadar sığ olduğunu göstermek için bunları anlatıyorum. Kaset kumpası ile önü açılmışsa da CHP kurultayı ile geldiği için meşru bir siyasetçidir. Tercihlerine saygı duyuyorum. Son seçimlerde 26 milyon 330 bin vatandaşımızın ortaya koyduğu iradeyi meşru görmediğine göre demek ki bu zatın kafasında başka bir demokrasi tarifi bulunuyor. Onun için sokağı işaret ediyor. 15 Temmuz gecesi ise tankların arasından geçip Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde kahvesini yudumluyor.

"MİLLİ İRADENİN SEMBOLÜ MUHTARLAR"

Bunlara göre CHP'ye hizmet eden demokrasi meşrudur. Seçilmiş cumhurbaşkanını meşru görmeyen kafa sanıyor musunuz ki siz muhtarları meşru sayar? Kılıçdaroğlu'nun kafasına göre hiçbiriniz meşru değilsiniz. Maalesef böyle çarpık zihniyet ana muhalefeti temsil ediyor. Oysa muhtarların buradaki görüntüsünü milli iradenin sembolü olarak değerlendiriyoruz.

"TASARRUF ETTİK, HİZMET GÖTÜRDÜK"

Gücünü ve meşruiyetini sandıktan alan milletin temsilcileri olarak sadece sizin ne dediğinize bakmakla mükellefiz. Attığımız her adımda milletimizden aldığımız desteğin hakkını vermeye çalışıyoruz. Yeni yönetim sisteminin ilk bütçesi Meclis'te kabul edildi. Her 100 liranın 86 lirası faiz ödemelerine gidiyordu. Bu oranı yüzde 10'lara kadar düşürdük. Buradan ettiğimiz tasarrufla Cumhuriyet tarihinde yapılanların üstünde bir hizmet götürdük. Geldiğimizde 25 havalimanı vardı ama şimdi 56 havalimanı var. En uzak yerde yarım saat 45 dakikada havalimanlarına ulaşabiliyoruz. Hastanesi, üniversitesi olmayan ilimiz yok.

"BELEDİYE BAŞKANI, KAYMAKAM EMRİNİZDE"

Belediye başkanlarına tavsiye ediyorum. Şehrinizde bir tane mağdur varsa yaptığınız diğer işlerin hiçbir anlamı kalmaz. Muhtar kardeşlerim, belediye başkanlarımız özellikle AK Partili belediye başkanları sizin emrinizdedir. Bunu yapmıyorlarsa, şikayetlerinizi yazmalısınız. Kaymakamlar sizin emrinizdedir.

"DERT YOL GÖSTERİR; DERTLİ OLACAĞIZ"

Mazlumlar ve mağdurların ihtiyaçlarını karşılamadan huzurla başınızı yastığa koymamanız lazım. Mevlana 'Dert insana yol gösterir' diyor. Bizler de dertli olacağız. Önümüzdeki dönemde milletimizin dertleriyle dertlenmeye devam edeceğiz. Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın. Ama rabiamızı da unutmayacağız. Bizi birbirimize kırdırmak isteyenlere cevabımız bu olacak. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.