Felaket tellalları neden resesyon bekliyor?

BORSAGUNDEM.NET – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Tarihsel verilere bakıldığında ABD’de %4,3’lük işsizlik oranı çok da kötü bir rakam değildir. Ancak 2 Ağustos’ta temmuz ayı işsizlik rakamlarının %4,3 olduğu açıklandığında yatırımcılar Sahm kuralını konuşmaya başladı.

Adını ABD Merkez Bankası’nın (FED) eski ekonomisti olan Claudia Sahm’dan alan bu kural işsizliğin üç aylık hareketli ortalamada yıllık bazda en az %0,5 artması halinde bunun resesyonun başlangıcına dair bir işaret olduğunu söylüyor.

Google arama motoru verilerinde ‘Resesyonda mıyız?” araması istihdam verilerinin ardından hızlı bir biçimde arttı. Aynı gün borsa endeksleri düştü ve bir sonraki pazartesi ABD borsaları yılın en kötü işlem gününü geçirdi.

Bu birçok yatırımcıyı endişelendi. MarketWatch’un haberine göre diğerlerinde ise ‘Ben demiştim’ tavrı söz konusuydu.

ABD enflasyonu son birkaç yıldır Amerikan halkını alışkın olmadığı bir yaşam maliyeti krizine itti. Ülkedeki enflasyon 2022'de %9'un üzerine çıktı ve bu oran o zamandan beri yavaş yavaş düşse de etkilerini hissettirmeye devam ediyor. Bu, birçok mal ve hizmetin hala pandemi öncesi seviyelerinin çok üzerinde fiyatlandırılıyor ve bu fiyatlar artmaya devam ediyor. Temel ihtiyaçları için ödeme yapmakta zorlanan düşük gelir grubundaki insanlarsa krizi derinden hissediyor.

Amerikan işgücü piyasası da stres belirtileri gösteriyor. Son açıklanan istihdam verileri açık pozisyonlarının azaldığını ve işsizliğin arttığını gösteriyor. İşgücü piyasası biraz toparlanmış ve işsizlik hala tarihsel olsak sağlıklı seviyelerdeymiş gibi gözüküyor olsa da sahadaki insanlar özellikle de daha yüksek düzeyde işsizliğe maruz kalan gençlerin bu değişimi görebildiğini belirtiyor. Üstelik Kovid-19 krizinin üzerinden de çok fazla süre geçmedi.

Tüm bu etkenlere yapay zeka gibi teknolojiler nedeniyle çalışan ücretlerinin durgunlaşması, servet eşitsizliği, konutların satın alınamaz derecede pahalılaşması ve bazı mesleklerin modası geçmiş hale gelmesi gibi unsurlar da eklenebilir. Dolayısıyla birçok kişinin ekonomi hakkında neden kötü hissettiği anlaşılabiliyor. MW haberinde şimdi al sonra öde platformu Affirm tarafından haziran ayında yapılan bir anket her beş Amerikalıdan üçünün ABD’nin şu anda resesyonda olduğuna inandığını ortaya koydu.

Ancak ekonomistlerse şu anda durumun gayet iyi olduğunu belirtiyor. Zira işsizlik tarihin en düşük seviyelerinde. İkinci çeyrek ABD gayrisafi yurtiçi hasılası güçlü bir büyümeye işaret etti, şirketler bilanço artışı bildiriyor ve tüketiciler hâlâ harcama yapmayı sürdürüyor. Bütün bunlar en azından ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu’nun resmi tanımına göre bir resesyon yaşanmadığını gösteriyor.

Bununla birlikte finansal açıdan acı çeken birine ekonomik verilerin iyi olduğunu dolayısıyla iyi hissetmeleri gerektiğini söylediğinizde en iyi ihtimalle nefret dolu bakışlarla karşılaşabilirsiniz.

Ünlü finans yazarı Kyla Scanlon konuyla ilgili açıklamasında, “İnsanlar gerçekten hayati harcamalarını karşılayamadığında iyi hissetmelerini beklememizin aptalca olduğunu düşünüyorum” diyor.

Scanlon, olumlu ekonomik veriler ile göz ardı edilemeyecek kadar çok sayıda insanın ekonomi hakkında gerçekten kötü hissettiği gerçeği arasındaki kopukluğu vurguluyor:

“İnsanlar için çok fazla ekonomik baskı görülüyor. Enflasyon adeta bir düdüklü tencere haline geldi. Özellikle iş arayanlar için işgücü piyasasında zayıflık görmeye başlıyoruz. Bence çoğu insan mutlaka bir günah keçisi istemiyor. Ancak işlerin neden daha zor hale geldiğine dair bir açıklama istiyorlar. Bence resesyon arzusunun arkasında bu var.”

Küçük yatırımcıları panik yapmadı

Mark Spitznagel: Ağustos ayındaki borsa fiyaskosu açık bir kırmızı bayraktı

Jackson Hole öncesi Wall Street’te ‘kırılgan’ ralli

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.