Hafif ticariye ithal tehditi

Hafif ticarî araç satışlarının oran olarak 2001 yılı düzeyine gerilemesi vergi tartışmasını alevlendirdi. Otomotiv Sanayii Derneği, hafif ticarî araç satışlarında yaşanan daralmanın üretim ve ihracatı da etkileyeceğini açıkladı. Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ise "Bu modeller binek olarak kullanılıyor. Otomobile göre vergi eşitsizliği var, artırılmalı." dedi.
Geçen yıl ekim ayında getirilen ÖTV artışından büyük motor hacmine sahip otomobillerle birlikte nasibini alan hafif ticari araçlarla ilgili tartışma büyüyor. Bir taraf verginin geri alınmasını talep ederken bir taraf rekabete uygun olmadığını ve yetersiz olduğunu savunuyor. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD), yılın ilk 4 ayında hafif ticari araçlardaki daralmanın binek otomobilden 10 puan daha fazla olduğunu, son 11 yılın en düşük düzeyine gerilediğini ve bu durumun yerli üretimi etkileyeceğini açıkladı. OSD Başkanı Kudret Önen, yıllık 33 bin yerli üretim hafif ticari satışının yüzde 69 oranında ithalata dayanan binek modellere kayacağını belirtiyor. Hafta içinde 607 milyon dolarlık yeni model yatırımını ilan eden Hyundai Assan'ın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ise, "Tamamen binek amaçlı olarak kullanılan hafif ticari araçlardaki vergi adaletsizliği giderilmeli." sözleriyle OSD'nin tam aksine bu tür araçlarla ilgili verginin otomobillerle eşitlenmesi gerektiğini dile getirdi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise bu tip araçların binek otomobil olarak kullanıldığını ve vergi düşüşünün gündemde olmadığını açıkladı.
Hafif ticari araçlar Türkiye otomotiv üretiminin yüzde 42'sini karşılıyor. OSD Başkanı Önen, Türkiye'nin bu alanda önemli bir uzmanlık kazandığını, ABD dahil olmak üzere birçok ülkeye ihracat yaptığını belirterek, "Geçen yıl 502 bin hafif ticari araç üretip, 340 bin ihracat yapmışız. Hafif ticari araç üretimde Avrupa birincisiyiz. İç pazardaki güç olmasa bu sağlanamazdı. Vergi artışı vs. ile iç pazarda bu araçların gücü azalırsa günün sonunda ihracat ve üretim de etkilenir." dedi. Önen, ayrıca bu modellerin yerini ithal otomobillerin alacağını belirterek, bu konuda "İthalatta 15 bin adetlik artış olacak" raporunu Maliye Bakanlığı'na ve Sanayi Bakanlığı'na sunacaklarını ifade etti. Türkiye'de fiyatı hafif ticari araçlara yakın olan 10 otomobil modelinin üretildiğini de hatırlatalım. Ali Kibar, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın da hazır bulunduğu toplantıda, "Binek otoda en düşük ÖTV yüzde 37 olarak uygulanıyor. Binek olarak kullanılan hafif ticarilerde ise yüzde 15. KDV'yle birlikte aradaki fark yüzde 26'yı buluyor. Maliye birim fiyatı 15 bin dolar olan bir araçta 3 bin 900 dolar vergi kaybediyor. Biz bu konuda haksız rekabetin giderilmesini bekliyoruz." ifadelerini kullandı. Herkesin 'Vergi artışı geri alınacak mı?' dediği bir dönemde 'Yüzde 15'lik ÖTV de yeterli değil' sözleri dikkate değer bir konu.
Geçen yıl cari açığı gerekçe göstererek uygulamaya alınan vergi artışı ile ilgili ise 'artık tehlikenin geçtiğini' söylemek mümkün, en azından otomotivde. Kudret Önen, pazardaki daralma ve Avrupa dışındaki yeni ülkelere artan ihracatla birlikte otomotiv dış ticaretinde ilk 4 ayda olduğu gibi yıl sonu hedeflerinde de artı çıkacağını kaydetti.
Maliye'nin vergi gelirlerini artırmak amacıyla getirdiği ÖTV artışı bilerek ya da bilmeden otomotivde hibrit, yani karma bir vergi sistemini hayata geçirdi. Çünkü, en basit binek otomobilde bile 'yüksek olan' vergiler nedeniyle vatandaşın tercih ettiği hafif ticariler 'ara bir formülle' yeni bir sınıfa dahil edildi. Böylece otomobile doğru çok sarsıcı olmayan bir geçiş hedeflendi. Merak edilen konulardan biri ise bu yapılırken acaba pazarı 'yerli otomobil'e hazırlamayı da düşündüler mi?
Zaman

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.