E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaKulisHindistan’da üretime soyundu---

Hindistan’da üretime soyundu

Hindistan’da üretime soyundu
28 Aralık 2010 - 08:23 borsagundem.com

Eczacıbaşı, “Hindistan’da ve Ortadoğu’da üretim planlıyoruz. İtalya’da teknoloji geliştiren şirket alıp kazanın kanladığı yerde olacağız” dedi

TÜRKİYE’nin önde gelen gruplarından Eczacıbaşı başarı ile tamamladığı 2010’un ardından 2011’e de büyük hedeflerle giriyor. Daha önce Almanya’nın karo alanında lider markalarından Villeroy&Boch’un karo bölümü ile Engers’i, ayrıca banyo mobilyası alanının lider kuruluşu Burgbad’ı satın alan Eczacıbaşı, Rusya’nın ardından Hindistan’da da yapı malzemeleri üretimi planlıyor. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, 2011 plan ve stratejilerini anlattı.
Yeni marka alabiliriz
* 2010 bitti. Nasıl bir yıl geride kaldı?
- Çok iyi bir yılı geride bıraktık. Ana faaliyet konularımızın hepsi olumlu sonuçlar aldı. Tüketim ürünleri, sağlık, yapı ürünleri gruplarımız ve bunların dışındaki kuruluşlarımızın hepsi başarılı bir yıl geçirdi. Yurtdışındaki gelişmemiz özellikle Yapı Ürünleri Grubumuzun ve Eczacıbaşı Monrol’ün yatırımları ile sürüyor. Yapı Ürünleri Grubumuz VitrA ve Artema markalarını desteklemek amacıyla yurtdışında aldığı yeni markalar ve tesislerle çok tesisli, çok markalı ve çok pazarlı bir yapıya ulaştı. Şu anda Almanya ve Fransa’da üretim tesislerimiz var. Bu yapıyı yeni yatırımlarla daha da geliştirmek amacındayız. Rusya’daki yeni tesisimizde karo üretimine bu yıl başlıyoruz, seramik sağlık gereçleri tesisinin de temelini atmış bulunuyoruz.
* Yeni satın almalar olabilir mi?
- Yeni satın almalar için, çok önem verdiğimiz ve potansiyel gördüğümüz Hindistan pazarı üzerinde çalışıyoruz. Hedefimiz Hindistan’da üretim tesisi sahibi olmak, bunu büyük bir olasılıkla bir ortaklıkla gerçekleştireceğiz. Ayrıca İtalya’da ve bir Ortadoğu ülkesinde de yatırım için incelemeler yapıyoruz.
Kazanın kaynadığı yer
* İtalya’da neler yapacaksınız?
- İtalya, seramik üretim teknolojisi açısından çok ileride. Teknoloji ve inovasyonun merkezinde bulunmak amacıyla İtalya’da bu alanda yetkin bir kuruluşu satın almaya yönelik planlarımız var.
* İtalya’da marka da alabilir misiniz?
- Olabilir ama öncelik, teknolojik gelişmelerin gerçekleştiği merkezde bulunmak. Kazanın kaynadığı yerde olmak istiyoruz.
Ar-Ge merkezi açılıyor
* Bozöyük’te Ar-Ge merkezi ne aşamada?
- Faaliyete başlamak üzere. Yapı ürünleri, seramik ve banyo ürünlerinde inovasyon merkezi olacak. İnovasyonu, başarının en önemli anahtarlarından biri olarak görüyoruz. Artık üretim kolaylaştı, herkes üretiyor. Ayakta kalanlar ve rekabet edebilenler, yenilikler yapanlar ve bunu hızlıca hayata geçirenler olacak. Biz de böyle bir kuruluş olmak zorundayız.
TÜSİAD ateşten gömlektir koltuğu da iğnelidir
* Sizin de bir dönem başkanlık yaptığınız TÜSİAD’ın artık başkan çıkarmakta zorlandığı, kimsenin ağır sorumluluk altınra girmek istemediği de konuşuluyor...
- Aslında hep öyledir. Bu döneme has bir durum değil. Başkanlık seçimi hiçbir zaman çok sayıda isteklinin yarıştığı bir süreç olmaz. Ağır bir görevdir, işini gücünü bir kenara bırakmak ve çok ciddi zaman ve emek harcamak gerektirir. TÜSİAD Başkanlığı için söylenen “iğneli koltuk, ateşten gömlek” benzetmeleri boşuna değildir. İnsanlar biraz ikna yoluyla bu göreve gelirler. Çok da uzun süre kalmazlar. İki, en fazla dört yıl...
Gayrimenkulü sevdik Kartal dev proje olacak
* Gayrimenkulu sevdiniz mi?
- Gayrimenkul geliştirme, sahip olduğumuz arsalar nedeniyle çalışma alanlarımıza ister istemez girdi. Bu sektörde, ayrıcalık yaratabileceğimize inanarak seçtiğimiz projelerle ilgiliyiz. Yapı ürünleri alanındaki varlığımız, gayrimenkul projelerinde de önemli katkı sağlıyor. Şu sırada Zekeriyaköy’de Ormanada projemize başladık. Çok önem verdiğimiz bir diğer projemizi ise, Kartal’da gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
* Kartal’da neler olacak?
- Şu an, Kartal Kentsel Dönüşüm Projesi ile ilgili gelişmeleri yakından izliyoruz. Son aşamalarına gelmiş olan yasal imar hakları ile ilgili çalışmaların sonuçlanmasının ardından projemizi başlatacağız. Bu tabii ki geniş bir alanı kapsayan büyük bir proje, Zekeriyaköy projemiz gibi bir kaç yıl içinde tamamlanacak bir proje değil. Aşamalar halinde gerçekleşecek bu proje, daha geniş bir süreye yayılacaktır. Kartal’daki arazimizin üzerinde de İstanbul’un simgelerinden biri olacak, çağdaş ve dünya ölçeğinde bir eser yaratmayı hedefliyoruz.
Kanyon modern mimaride simge oldu
* Kanyon simge bir yapı oldu?
- Kanyon projesine başlarken Istanbul’un
mimari açıdan görülmeye değer modern binaları
arasında yeralabilecek bir yapı yaratmak amacımız vardı. Bence bu amaç gerçekleşti, ama Kanyon bunun da dışında, her açıdan başarılı bir proje oldu.
TÜSİAD’ın logosunu yenilemesi iyi olur
* TÜSİAD logosunun değişimi yeniden gündemde.
- TÜSİAD’ın logosunda son değişiklik benim başkanlık dönemimde yapılmıştı. İlk logoda yer alan ağaç, fabrika bacası ve bacadan çıkan dumana benzetiliyordu. Ağacımızı biraz daha ağaca benzetmek ve logoyu biraz daha çağdaşlaştırmak için elden geçirmiştik. İki – üç yıl kadar önce TÜSİAD’ın logosu çok mu eskidi ve geride kaldı diye merak ettim ve Avrupa’daki benzer kuruluşların logolarını inceledim. TÜSİAD logosunun hiç de kötü olmadığı görülüyordu ama yenilenmesinin yine de yararlı olacağını düşünüyorum.
Global dev olamayacağımızı gördük, ilaç üretimini bıraktık
* İlaç üretiminden çıktınız.
Doğru karar verdiğinizi düşünüyor musunuz?
- İlacın hâlâ içindeyiz ama eskiden olduğu çapta değil. Jenerik ilaç üretiminden çıktık ama pazarlamaya devam ediyoruz. Ürünleri ithal ya da Türkiye’de başka tesislerde ürettirme imkanlarına sahibiz. Serum konusunda lider kuruluşumuz Eczacıbaşı-Baxter hâlâ bünyemizde. İlaç bizim için önemini sürdürüyor. Üretimden çıkınca bu alandaki varlığımız ve pazardaki yerimiz haliyle küçüldü, fakat şimdi yeniden büyüme trendine girdi. Bu tür stratejik adımların ne kadar isabetli olduğu uzun dönemde belli oluyor. Şimdilik olumlu bir adım attığımızı düşünüyorum. İlaçta Türkiye’de güçlüydük ama bir dünya oyuncusu olamayacağımızı görüyorduk. Her horoz kendi çöplüğünde öter prensibi geçerli olmaktan çıktı, Türkiye uluslararası kuruluşların oyun alanına girdi artık. Birçok horoz var. Pek çoğu uluslararası düzeyde ötebilen horozlar. Onların arasında varolmak, ancak onlar gibi olabilmekle mümkündü. Biz bunu yapı ürünleri grubumuzda yapıyoruz. Orada şansımızı daha yüksek görüyoruz.
* İlaç firmaları son düzenlemelerden çok şikayetçi...
- İlaç sanayinin sorunları gerçekten büyük boyutlarda. Kamu sağlık giderlerinden tasarruf etmek isterken bazen ilaç sanayiine çok haksız faturalar çıkarabiliyor.
Marka imajı kolay olmuyor yabancıları bu yüzden aldık
* Villeroy&Boch ve Engers’i satın aldınız. Kendi markanız Vitra da var. Global markalaşmada satın almalarla kısa yolu mu tercih ettiniz?
- Villeroy&Boch bize karo seramikte çok şey kattı. Alman Engers’i daha önce almıştık. Marka imajı kolay yakalanamıyor. Uzun yıllar boyunca, tutarlı ve hacimli yatırımlarla o noktalara gelinebiliyor. Vitra’yı o noktaya getirmek için çok zamana ve yatırıma ihtiyaç var. Bu nedenle, güçlü markaları bünyemize katarak daha hızlı adımlar atmak istedik. Ancak Vitra markası da çok iyi yolda; onu da ihmal etmiyoruz. Hürriyet

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)