E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaKulisHİSSE SENETLERİNE DÖNÜŞ YILI: 2010---

HİSSE SENETLERİNE DÖNÜŞ YILI: 2010

HİSSE SENETLERİNE DÖNÜŞ YILI: 2010
26 Aralık 2009 - 10:06 borsagundem.com

Küresel piyasalar için 2009 yılı, kötü geçen bir 2008'in ardından, inişli çıkışlı da olsa bir ralli süreci getirdi. Merkez bankaları arasında gevşek para politikasından çıkmak konusunda başlayan ayrışmalar, kimi ülkelerin kredi notlarının artırılması kimilerinin ise düşürülmesi ile devam...

2009'un bitmesine sayılı günler kala ise kriz boyunca izlenen trendler bir anda tersine dönmeye başladı. Merkez bankalarının köşe bucak kaçtığı dolar değer kazanırken risk iştahı da açılıyor. Son 25 yıl boyunca küresel piyasaların yılbaşı öncesinde kan kaybettiği zaten pek görülmemişti. Bu hafta dolarda yaşanan değerlenme, korku endeksi olarak da bilinen VIX'te 2008'den bu yana görülmemiş derecedeki düşüş ve piyasalardaki yükselişler bir anlamda yeni yıl sevincine bağlandı. Uzmanlara göre ise bu iyimser hava 2010'a da yansıyacak. Dolar en az 6 ay daha değer kazanacak, risk iştahı "normal" olarak kabul edilen seviyelerde seyretmeye devam edecek, hisse senetleri piyasaları ise canlanacak. Yatırımcı risk iştahının artması ile güvenli devlet tahvillerinden çıkıp hisse senetleri piyasasına girme eğiliminde olacak. Ancak riskler sona ermiş değil. 2010'a damgasını vuran risklerin başında ise devletlerin krizden dolayı şişen devasa bütçe açıkları gelecek. Bu açıkların finansmanı konusunda yaşanacak olası sıkıntılar moral bozabilir. ABD'de vergi indirimlerinin ne zaman biteceğine ilişkin belirsizlikler ve Avrupa'da bankacılık sektörünün yazması beklenen 500 milyar doların üzerindeki yeni zararlar da piyasaların gidişatı üzerinde önemli etkiye sahip olacak. Dolayısıyla 2010'daki trendi belirleyen Avrupa ve ABD'nin para otoriteleri yani merkez bankaları olacak. Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) bölge bankalarına sağladığı kolay finansman koşulları 2010 Ekim'ine kadar devam edecek. Sonrasında daha yüksek notlu tahvilleri teminat olarak kabul etmeye başlayacak olan AMB, Yunanistan ve İspanya'ya olduğu gibi yeni not indirimleri ile karşılaşılması halinde Avrupalı bankaları zor duruma sokabilir. Avrupa bankacılık sektörünün yaşayacağı bir kriz ise dolara yarar. ABD Merkez Bankası'nın (FED) 2010 ortasından önce faiz artırması beklenmiyor ancak en azından yılın ilk çeyreğinde kantitatif gevşeme politikalarından gözle görülür bir dönüş yaşanabilir. Japonya da 2010 boyunca hortlayan deflasyon korkusu ile sıkı para politikasına geçmek konusunda aceleci olamayacak. BORSALAR: Hisse senedine kayış başlar, Avrupa belirleyici ABD'nin en büyük sanayi endekslerini izleyen ve dünya borsaları için de gösterge kabul edilen Dow Jones endeksi sene başından beri yüzde 20 civarında yükseldi. Geçen hafta açklanan makro ekonomik veriler moral bozsa da yıl boyunca sanayi üretiminden ekonomik büyümeye kadar gelen iyileşme sinyalleri sayesinde ABD borsaları başta olmak üzere dünya piyasalarında genel bir toparlanma trendine girildi. ABD'nin en büyük şirketlerini izleyen S&P 500 endeksi ise sene başından bu yana yüzde 22 yükseliş kaydetti. 2009 yılı boyunca piyasalar için için en kötü dönem dibin görüldüğü mart ayında yaşandı. Ancak bu dönemin ardından yaz boyu süren, zaman zaman ABD'den ya da Avrupa'dan gelen kötü haberlerle iniş çıkışlar yaşanan bir ralli sürecine girildi. İngiliz FTSE100 endeksi 3 bin 500 puan ile martta 6 yılın en düşük seviyesine inmesinin ardından yüzde 55 yükseldi, böylece 2009 başından bu yana 5'te 1 oranında değer kazanmış oldu. Özellikle son haftalarda Avrupa'da İspanya ve Yunanistan merkezli artan iflas kaygıları kaygıları piyasalarda tedirginlik yaratıyor. 2010'da ise yatırımcı daha fazla risk alarak hisse senetleri piyasasına girecek. Ancak Avrupa'nın hasta adamlarının kendini bu çıkmazdan nasıl kurtaracakları, AMB'nin bölge bankalarına sağladığı kolay borçlanma imkanlarını devam ettirip ettirmeyeceği kilit önemde olacak. PARİTELER: Dolardaki yükseliş en fazla 9 ay sürecek Kriz başladığından bu yana dolarda yaşanan kan kaybı son haftalarda Avrupa'dan gelen kötü haberlerin euroyu zayıflatması ile göreceli bir trend değişikliğine girdi ve dolar yeniden değer kazanmaya başladı. Geçen hafta ABD'den gelen verilerin yeni teşvik paketlerine hala ihtiyaç olduğu izlenimini uyandırması dolara kısa süreli bir kan kaybı yaşatsa da beklenti dolarda yeni başlayan rallinin en az 2010 ortasına kadar süreceği yönünde. Kimilerine göre bu ralli aslında sadece Avrupa'nın ve dolayısıyla euronun kan kaybetmesinden kaynaklanan bir durum. Ancak bir çok uzmana göre dolardaki değer kazanma trendi kısa sürede sona erecek gibi görünmüyor. Örneğin carry trade işlemlerinde ucuzluğu nedeniyle tercih edilen yenin Japonya'nın deflasyon korkusu ile faiz artırımına gitmemesi sayesinde bu yılın sonunda dolar karşısında 95 seviyesine kadar güç kaybetmesi bekleniyor. 2010 ise kurların kaderini belirleyecek yıl olacak, herkes Japonya ve ABD'nin merkez bankaları tarafından atılan adımları izleyecek. Yatırım bankası Barclay's'e göre ise dolar rallisi 2010'un ortalarında sona erecek, çünkü merkez bankaları döviz rezervlerinde dolar stoklamayı bırakacak ve FED de zannedilenden çok daha yavaş bir faiz artırımı sürecine girecek. Üçüncü çeyrekte dünya merkez bankalarının döviz rezervlerindeki dolar payı dolardaki ucuzlamaya rağmen yüzde 30'a kadar düştü. Merkez bankaları ellerindeki doları satıp yerine altına yüklendi. Dolar rezervlerinin küçülmesi ise dolara olan uzun vadeli talebin azalması yönünde algılanıyor. 2010'un ilk 6 ila 9 ayında dolarda yükseliş bekleyen uzmanlar, piyasalardaki para politikasında sıkılaşma korkusunun geçmeye başlaması ile FED'in hızlı bir faiz artırımına girmeyeceğinin anlaşılacağını ve yatırımcının yeniden dolar satmaya başlayacağını öne sürüyor. RİSK İŞTAHI VIX: Yüzde 43 geriledi, 2010'da 20'li seviyelerde tutunur Yatırımcının krizin en kötü dönemlerinde iyice kesilen risk alma iştahı gelişmekte olan piyasalardan emtiaya kadar bir çok riskli yatırım aracının değer kaybetmesine yol açmıştı. 2009 yılı ise risk iştahını takip eden VIX endeksi için de toparlanma yılı oldu. Son olarak bu hafta VIX 2008 yılının ağustos ayından bu yana ilk kez 20 baz puanın altına indi. Oysaki bir yıl önceye kadar VIX 80 baz puana kadar fırlamış, yatırımcı parasını yastık altına gömmüştü. Bir çok uzmana göre VIX'in kritik olarak görülen 20 baz puanın altına düşmüş olması 2010'un ilk aylarında piyasalarda sert düzeltme hareketlerinin görülmeyeceğinin işareti. Beklenti ise VIX'in 2010 sonuna kadar 20'li seviyelerde seyredeceği yönünde. VIX'in 10 ila 20 baz puan arasında seyretmesi ekonominin normal seyrinde olduğu yönünde algılanıyor. Ancak diğer yandan VIX'in piyasaların hareketlerini öngörecek kadar iyi bir gösterge olup olmadığı da tartışma konusu. Tüm piyasaların ralliden önceki dibi gördüğü mart ayında VIX endeksi 50 baz puan seviyelerinde dolanıyordu. Yaz boyunca süren ralli sırasında ise endeks 30 baz puanın üzerindeydi ve uzmanlar bunun halen oynaklık sinyali olduğunu düşünüyordu. VIX sene başından bu yana yüzde 43 geriledi. Küresel paniğin yaşandığı 2008 Kasımında 80.86 baz puanı gördüğünden bu yana ise yüzde 72 düştü. Oysaki küresel krizin fitilini ateşleyen Lehman Brothers çökmeden önce endeks 2005 ve 2006 yılları boyunca 10 ila 15 baz puan arasında seyretmişti. 2007'de bir ara 11.2 baz puana kadar gerileyen VIX, emlak sektöründen gelen çatırdamaların ardından yıl sonunda yüzde 32 yükselmişti.SILA ÖZCELİK-REFERANS

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)