İşlem hacminde hedef 250 ton

İstanbul Altın Borsası Başkan Vekili Osman Saraç, önümüzdeki yıl için altın işlemleri hacminin 250 ton civarında, gümüş işlemleri hacminin de 350 ton civarında olacağını tahmin ettiğini söyledi.başından beri desteklediğini söyledi.
Foreks'in sorularını yanıtlayan İAB Başkan Vekili Saraç, Dokuzuncu Kalkınma Planı ve buna paralel olarak 2009-2011 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programda İstanbul’un uluslararası finans merkezi olmasının sağlanması ve ilgili projenin uygulamaya konulması hususunun yer aldığını hatırlattı. Saraç, "İstanbul Finans Merkezi Strateji Belgesi hazırlık çalışmaları kapsamında kurulan 8 çalışma grubunda (Hukuk, Finansal Ürün ve Hizmet, Vergi, Düzenleyici ve Denetleyici Çerçeve, Altyapı, İFM Organizasyon, İnsan Kaynakları ile Mevcut Durum Analizi) İstanbul Altın Borsası aktif görev almıştır. İstanbul Altın Borsası temsilcilerinin katıldığı, görüş ve önerilerini aktardığı çalışma grupları tarafından Şubat-Mayıs 2009 arasında yapılan toplantılar neticesinde grup raporları hazırlanmış, Haziran 2009’da ise çalışma grubu toplantılarında hazırlanan raporlar konsolide edilerek İFM Strateji Belgesi Taslağı hazırlanmıştır." dedi. Saraç şöyle devam etti: "Düzenleyici ve denetleyici çerçevenin geliştirilmesi başlığında yer alan ve “Borsaların, faaliyetlerini piyasa dinamiklerine cevap verebilecek esneklikte gerçekleştirebilmelerini sağlayacak hukuki statüye kavuşturulmaları ve genel kamu idaresini ilgilendiren mevzuat kapsamı dışına çıkarılmaları sağlanacaktır.” şeklinde ifade edilen 15’inci öncelik kapsamında İstanbul Altın Borsasının önemi ve fonksiyonu Strateji Belgesinde “54. Finans merkezi olmanın ön koşulları likidite, derinlik ve enstrüman çeşitliliğinin sağlanması ve organize piyasalardaki likiditenin sürekliliğini sağlayacak şekilde teknolojik yeterliliğin bulunmasıdır. Bu çerçevede gerek İMKB gerekse İAB, İstanbul’un uluslararası bir finans merkezi olmasına en önemli katkıyı sağlayacak kurumlar arasında yer alacaktır.” Şeklinde yer almıştır.
İstanbul Altın Borsası, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Eylem Planı kapsamında “Sorumlu Kuruluş” olduğu 5 (beş) eylemde çalışmalarına, “İşbirliği Yapılacak Kuruluş” olduğu 12 (oniki) eylemde gerekli işbirliğine devam etmektedir. İstanbul’un finans merkezi olması süreci kapsamında İstanbul Altın Borsası Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası 4 Nisan 2011 tarihinde faaliyete geçmiştir."
İAB, Finans Merkezini Başından Beri Destekliyor..
İstanbul Altın Borsası'nın, Türkiye’de kurulu Borsaların tek bir çatı altında toplanması yönündeki girişimleri başından beri desteklediğini belirten Saraç, "TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 17 Ekim 2012 tarihinde kabul edilen SPK Kanunu Tasarısı'yla, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ve İstanbul Altın Borsası'nın (İAB) yerine Borsa İstanbul Anonim Şirketi kurulacaktır. TBMM Genel Kurulunda önümüzdeki günlerde kabul edilmesi beklenen tasarının yasalaşması ile beraber Borsa İstanbul A.Ş.’nin kuruluş süreci başlayacaktır. Komisyondan geçen tasarıya göre, Borsa İstanbul'un kuruluşuna dair, sermaye miktarı, payları, payların devir esasları, paylara tanınacak imtiyazlar, tasfiye, devir, birleşme, fesih, halk arz sınırlamaları, organları, komiteleri, hesapları ve kârlarının dağıtımı ile teşkilatına ilişkin esasların yer aldığı sözleşme, SPK tarafından hazırlanarak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın onayına sunulacaktır. Borsa, bakan onayının ardından kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içinde doğrudan tescil ve ilan edilecek İMKB ve İAB'nin tüzel kişilikleri, Borsa İstanbul esas sözleşmesinin tesciliyle son bulacaktır." dedi.
Foreks'in 'Bankaların Altın Sistemine Girmesi' ile ilgili sorusunu da yanıtlayanSaraç, bu konudaki düşüncelerini şu şekilde özetledi: "Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2008 - 32/35 Sayılı Tebliğ uyarınca Bankalar Türkiye'de ve yurt dışında yerleşik gerçek ve tüzel kişiler adına vadeli veya vadesiz olarak altın, gümüş ve platin depo hesabı açabilirler. Bu hesaplar, altın gümüş ve platinin fiziken teslimi karşılığında veya bankalarca satış yapılmak suretiyle açılabilir. Özellikle son yıllarda sürekli bir yükseliş içerisinde olan altın fiyatlarının da etkisiyle yatırımcılarımızın bankalarca açılan altın hesaplarına ilgisi artmıştır. Bankaların halkın elindeki mücevheratı altın hesabına çevirmek üzere giriştikleri kampanyaların da bu hesaplardaki artışta etkisi bulunmaktadır. Türkiye'de uzun yıllar boyunca geleneksel bir yatırım aracı olarak görülen altına yapılan yatırımların bankaların altın hesaplarına yönelmesi ile beraber yatırımcılar güvenli saklama, istendiği anda nakde çevirme, altın üzerinden faiz kazanma gibi avantajlara kavuştu.
Altın bankacılığı son dönemde ülkemizde hızla gelişmekte, bankalar birbiri ardına yeni ürünler çıkarmaktadır. Altın hesaplarının yanı sıra altına dayalı fonlar ve altına dayalı borsa yatırım fonları bu enstrümanların önde gelenlerindendir. Altın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de güvenli bir yatırım aracı olarak yatırımcılardan talep görmektedir. Bankalarımız altın ve altına dayalı yatırım ürünleri geliştirmektedirler. BDDK verilerine göre, altın depo hesaplarında biriken altın miktarı 2005 yılı sonunda 91 milyon TL iken, 2012 yılı Haziran ayı sonunda yaklaşık 16,5 milyar TL'ye yükselmiştir. Altın mevduatının değer olarak 6,5 yılda 181 kat arttığı görülmektedir. Bu artış özellikle son iki yılda hızlanmış, altın depo hesaplarında biriken altın miktarı 2010 yılı sonunda 2,4 milyar TL'den 2012 yılı Haziran ayı sonunda yaklaşık 16,5 milyar TL'ye yükselmiştir. Benzer şekilde 2006 yılı öncesinde altın fonlarına hiç yatırım yapılmazken, 2012 yılı Ekim ayı sonunda bu rakam 44 fona ait 10,74 tona ulaşmıştır. Söz konusu altının parasal karşılığı yaklaşık 600 milyon ABD Dolarıdır. "
Altın İşlem Hacminde Hedef 250 ton..
Saraç, 2012 yılı Ekim ayı sonu itibarı ile yıllık bazda İstanbul Altın Borsası altın işlemleri hacminin 277.22 ton, gümüş işlemleri hacmi ise 372.15 ton olduğunu hatırlatarak, "Önümüzdeki yıl için altın işlemleri hacminin 250 ton civarında, gümüş işlemleri hacminin de 350 ton civarında olacağını tahmin etmekteyiz." dedi.
Saraç, son dönemde Türkiye'den özellikle İran ve BAE'ye yapılan altın ihracatını şu şekilde değerlendirdi: "2012 yılının Mart ayından itibaren İran kaynaklı talep nedeniyle bu ülkeye altın ihracatımızda önemli ölçüde artış kaydedilmiştir. 2012 yılının ilk 8 aylık döneminde ise özellikle İran’a yüksek miktarda altın ihracatı yapılmıştır. Söz konusu ihracat büyük ölçüde ithalatla karşılanmış olup, 3 milyar ABD Doları tutarında net altın ihracatı gerçekleşmiştir. 2012 yılı Ocak-Ağustos döneminde İran’a yapılanaltın ihracatı 8,3 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Türkiye’nin 2012 yılında işlenmemiş altın ihracatı İran’dan sonra Birleşik Arap Emirlikleri, İsviçre ve İngiltere’ye yapılmış olup, İran’dan sonra en fazla ihracat İsviçre’ye yapılmıştır.
Altın, kuyumculuk sektöründe kullanılan bir hammadde olmasının yanı sıra uzun vadede kendini kanıtlamış, enflasyona ve paranın değer kaybına karşı koruma sağlayan, güvenli bir yatırım aracı, aynı zamanda da bir para birimidir. Bu kapsamda dünya genelinde merkez bankaları döviz rezervlerinin bir kısmını altında tutmakta olup, son yıllarda merkez bankalarının altın rezervleri hızla artmaktadır. Altın diğer para birimlerinin değer kaybından etkilenmeyen, dünyanın her yanında kolaylıkla diğer para birimlerine çevrilebilen alternatif bir para birimi olarak finansal ödemelerde de tercih edilmektedir."
İstanbul Altın Borsası Başkan Vekili Osman Saraç, altın üretim maliyetlerindeki artış ve merkez bankalarının altın talebinin fiyatlarının yükselişinde etkili olduğunusöyledi.
Foreks'in sorularını yanıtlayan İAB Başkan Vekili Saraç,son olarak ABD Merkez Bankası’nın 13 Eylül 2012 tarihinde açıkladığı bono alım planından beri sürekli yükseliş kaydeden altın fiyatlarının 4 Ekim 2012 tarihinde 1,796 $/ons ile bu yılın en yüksek seviyesine ulaştığını hatırlatarak,"Kasım ayı başı itibarı ile 1,720 $/ons seviyesi civarında işlem gören altın, 2011 yılı Eylül ayı başlarında gördüğü 1,921 $/ons’un da % 10.4 aşağısında seyretmektedir. Fed, istihdam piyasasında toparlanma görene değin her ay 40 milyar $’lık mortgage tahvili alacağını ve faiz oranlarını 2015 yılına değin düşük tutacağını açıkladı. Fed’in daha önceki iki miktarsal gevşeme programı altın fiyatlarının iki katından fazla artmasında en önemli etkenlerden biri olmuştu ve son olarak açıklanan üçüncü miktarsal gevşeme (QE3) ile beraber altındaki yükselişin sürmesi bekleniyor. Üçüncü miktarsal gevşeme ile beraber artan enflasyon beklentileri yatırımcıları sağlam bir varlık olarak altına yönlendiriyor. Son olarak altına dayalı borsa yatırım fonlarının toplam altın varlıkları 10 Ekim 2012 tarihi itibarı ile 2,554 tonluk rekor düzeye ulaştı ve Temmuz ayı sonuna göre 164 tonluk bir artış gösterdi. " dedi.
Saraç altın fiyatları ile ilgili değerlendirmesini şu şekilde tamamladı: "Dünya genelinde merkez bankalarının parasal genişlemeye gittiği son günlerde altın fiyatlarında ileriye yönelik beklentiler olumludur. ABD Merkez Bankası’nın son toplantısında açıkladığı niceliksel gevşeme kararı ve Avrupa’da süren borç krizine kısa vadeli çözümün para basma olarak görülmesi altına destek vermektedir. Parasal genişleme ile beraber artan enflasyon tehlikesi ve para birimlerinin değer kaybı riski yatırımcıları varlıklarını koruma amacıyla altına yöneltmektedir. ABD Merkez Bankası’nın
son tur niceliksel gevşemesinden sonra doların değer kaybının yanı sıra global politik gerginlikler altın gibi güvenli varlıkları olumlu etkiliyor. Ayrıca altın üretim maliyetlerindeki artış ve merkez bankalarının altın talebi de fiyatlarının yükselişinde etkili oluyor. Bundan sonra altın fiyatlarının hedefi 2011 yılının Eylül ayı başında ulaştığı 1,921 $/ons’luk rekor seviyesidir. Önümüzdeki yılda altın fiyatlarının 2,000 ABD Doları/ons’un üzerinde yeni rekor seviyelere ulaşması bekleniyor."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.