Kamu bankaları frene basacak mı?

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2010’nun son günlerinde yılsonu bütçelerini oluşturmuş bankaların genel müdürleriyle Ankara’da bir araya gelerek hükümetin bundan sonra ekonomi alanında neler yapılacağının sinyallerini verdi. Temel olarak hükümetin orta vadeli program (OVP) çerçevesindeki uygulamalarına devam edeceğini belirten Babacan, “Kamu olsun, özel olsun herkes aynı gemide. Bu geminin sapasağlam; fırtınada hedefine ilerlemesi için aynı yaklaşımı paylaşmamız gerekiyor” diye konuştu.
Bankacılara Merkez Bankası’nın (MB) bankacılık sektörüne yönelik kararlarının Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik istikrarı için gerekli olduğunu anlatan Babacan, “Güven ve istikrar adına hükümetimiz ve tüm otoritelerimiz gerektiğinde en sert tedbirleri almaktan kaçınmayacaktır. İstikrarı hep beraber koruduğumuz sürece Türkiye’nin önü açık” dedi. 49 bankanın üst düzey yöneticisinin katıldığı ve 6 saat süren toplantıda MB Başkanı Durmuş Yılmaz, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin ve Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı hazır bulundu.
Yüzde 25 büyümeye razı
MB tedbirlerinin aşırı risk algılaması olarak değil, iyi günde ileriye yönelik atılan adımlar olarak görülmesi gerektiğini anlatan Babacan, bankacılardan bu çerçevede kredi arzlarını düşürmelerini istedi. Geçen yıl bankacılık sektöründe hızlı bir kredi büyümesi yaşandığını ifade eden Babacan, bunun tekrarlanması halinde yurtdışındaki beklenmeyen ani dalgalanmalarla birlikte Türkiye’nin cari açığının daha da artacağını söyledi. MB’nin toplantıda sunumu yapılan senaryosuna göre yüzde 25 civarındaki kredi büyümesini normal gördüklerini, bunun yüzde 5.4’lük cari açık yarattığını ifade eden Babacan, yüzde 40’lık büyümeye izin verilmeyeceğini söyledi.
‘Rekabeti kızıştırıyorsunuz’
Bankacılar ise kârlılığı azalan, maliyetleri artan bankacılık sektörünün daha sert bir rekabet içine gireceğini ifade ederek, “Geçen yılki kredi büyümesi özel sermayeli bankalardan değil, kamu bankalarından kaynaklandı. Özel bankaların kredi hacmi yüzde 25 büyürken, kamu bankalarının kredileri yüzde 35 büyüdü. Dolayısıyla öncelikle buradaki rekabeti düzeltmelisiniz” çıkışında bulundular.
Türkiye’nin krizdeki ülkelerden çok farklı bir noktada olduğunu ve alınan tedbirlerin kârlılıklarını olumsuz etkileyeceğini belirten bankacılar, “Alınan tedbirler uygulanmamış tedbirler. Bunların yan etkileri çok olumsuz olabilir. Oluşturulan senaryolar iyi hesap edilmeli” görüşünü ifade ettiler.
Tahvilde stopaja indirim yakında
Bakan Babacan, dün yaptığı açıklamada tahvillerde vadeye göre vergi avantajı sağlayacak kararname değişikliğinin Bakanlar Kurulu’nda imzada olduğunu ve yakında yürürlüğe gireceğini söyledi. Buna göre 1 yılın altındaki tahvil ihraçlarında stopaj yüzde 10 olarak devam edecek, yurtdışı tahvil ihraçlarında 1-3 yıl arasına vergi yüzde 7, 3-5 yılda yüzde 3, 5 yıl üzerinde ise yüzde sıfıra düşürülecek.
‘Yabancı hisselerimizi satarsa borsa etkilenir’
Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, ekonomi yönetimi tarafından son yapılan düzenlemelerden bankaların karının etkileneceğini belirterek, bankaların karlı olması gerektiğini ve zarar görmemesi gerektiğini söyledi.
Banka genel müdürlerinin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile yapılan son düzenlemeleri görüşmek üzere yapılan toplantı öncesinde Bloomberg HT televizyonuna konuşan Akkurt, “Yabancı yatırımcı bu uygulamalardan bankaların etkileneceği hissine kapılırsa ve yatırımcılar çıkmaya başlarsa borsa ciddi etkilenir” dedi.
‘Bankacılık sektörü büyüme şansını kaçırır’
MB’nin aldığı kararların sektörü olumsuz etkileyeceğini belirten Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, “Bankacılığın herhangi bir parayı faizsiz tutması, kredilendirebileceğimiz imkânların azalması, kredi faizlerinin tabanının düşürülmesi gibi konular netice itibarıyla kârlılığı olumsuz etkiler. Ülkemizde en büyük 4 özel bankanın toplam pazar değeri 81 milyar dolar civarında. Bugün dünyanın 10. büyüklükteki Brezilya bankası 103 milyar dolar... Bir taraftan bu tedbirleri alalım, ama bir taraftan da bankacılığı çok sıkboğaz edersek Batı’daki büyük finansal yapılara daha erken ulaşmamıza engel olabilir mi?’ diye endişelerimiz var” dedi.
Milliyet

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.