E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Bunda, Avrupa'daki borç krizinin seyri ve gelişmeler karşısında merkez bankalarının izlediği ve izlemesi muhtemel politikalar belirleyici oluyor.
2008 krizinden bu yana bazı ülkelerin, resmî rezervlerinde daha fazla altın bulundurmaya başladığını biliyoruz. Öyle ki, bir ara IMF'nin sattığı yüklü miktardaki altın bile fiyatları düşürmedi.
Şu an dünyadaki resmî talep eskiye nazaran zayıf görünüyor. Hatta bazı merkez bankalarının satış yapabileceği bile konuşuluyor. Özelde de ciddi bir hareket yok.
Ve altının ons başına fiyatı geçtiğimiz günlerde 1.550 doların da altına indi. Fiyatın Eylül 2011'de gördüğü 1.921 dolarlık zirve seviyeden beri dalgalanarak geri çekildiğini belirtelim.
Bazı kesimlerde, fiyatın 1.500 doların da altına ineceği beklentisi vardı ama olmadı, yeniden 1.600 dolara doğru yükselişe geçti.
Dünya piyasalarında bunlar olurken, Türkiye'de (TL cinsi fiyatlar açısından) değişen pek bir şey olmadı aslında. Zirve yaptığı tarihlere göre, kayıp yüzde 10 civarında. Çünkü, altın gerilerken dolar TL karşısında değer kazandı.
Fiyat dalgalanmalarına rağmen Türkiye'de altına olan talebin düşmediği, hatta arttığı biliniyor. En azından, büyük çoğunluğunu altının oluşturduğu "kıymetli maden hesapları"ndaki artıştan bunu görebiliyoruz. Buna, yeni verilerde, bankaların bir süre önce başlattığı "Altınınızı getirin, biz depo edelim size hesap cüzdanı verelim" kampanyalarının sonucu da eklenecek.
BDDK'nin 9 Mayıs tarihli "Türk Bankacılık Sektörü Genel Görünümü-Mart 2012" raporu, altına ve gümüşe, yani kıymetli madene rağbetin arttığını gösteriyor. Rapordaki tespiti aynen aktarıyorum:
"2011 yılında yükselen altın fiyatlarına paralel olarak mudiler tarafından yoğun ilgi
görmeye başlayan kıymetli maden depo hesapları sektörde vadeli ve vadesiz olarak altın
yatırımlarının değerlendirilmesinde önemli bir yatırım aracı haline gelmiştir. 2012
yılının ilk çeyreğinde kıymetli maden depo hesaplarının yüzde 15,3 (1,2 milyar USD) artarak 9 milyar USD bakiyeye ulaştığı görülmektedir."
Durum böyleyken, aynı dönemde bankacılık sektörü toplam pasifleri yüzde 0,9 oranında büyümüş, mevduat artışı da yüzde 0,1 seviyesinde kalmış.
Yeri gelmişken not edelim. BDDK mevduatın yerinde saymasını, yurtiçi tasarruf oranının tarihi en düşük seviyelere gerilemesinin yanında bankaların; kaynak maliyetinin etkin bir şekilde yönetimi çerçevesinde yurtdışı piyasalar ve TCMB repo imkânlarını kullanması ve menkul kıymet ihraçları gibi alternatif kaynaklara başvurmasına bağlıyor.
TÜİK, "malî yatırım araçları" için her ay "reel" getiri hesaplaması yapıyor. En son açıkladığı Nisan 2012 verilerine göre, yıllık olarak altın yüzde 17,59, dolar yüzde 5,66 prim yapmış. İMKB yüzde 19,53, avro yüzde 3,84, mevduat faizi de yüzde 3,61 oranında kaybettirmiş. Yani geçen yıl nisan ayında Borsa'ya 100 TL yatıranın parası 80,5 TL'ye, avroya ve bankaya yatıranınki ise 96 TL civarına gerilemiş.
Aylık gelişmeye bakıldığında ise, nisanda hiçbir yatırım aracında kazanç olmadığı görülüyor. En az kaybeden, yüzde 1,01'lik (brüt) oranla mevduata yatıran olmuş. Yılın ilk çeyreğinde de tek kazandıran, yüzde 11,01'le İMKB. Gerisi kaybettirmiş. 2011 Ekim ile 2012 Mart ayı arasındaki 6 ayda da yine sadece İMKB kazandırmış ama yüzde 0,06 oranla. O da kazanç sayılmaz.
Kısaca, tasarruf sahipleri son aylarda nereye yatırdıysa zarar etmiş. Bunlar arasında altın, 10 yıldır yatırımcısını pek üzmemiş. Evet, birkaç aydır kaybettirmiş ama son bir yılda (mart itibarıyla) en fazla kazandıran yine o.
Bu durum, vatandaşın yatırım tercihlerini etkiliyor olsa gerek. Bir de, uzun vadeli düşünüp "Ak akçe kara gün içindir" diyenler için altın, ister bankada olsun ister "yastık altı"nda dursun getirisi o kadar önemli değil. Ayrıca bazılarında "düşse de yeniden yükselir" inancı var.
Bakalım ne olacak? Bekleyip göreceğiz.
Kadir Dikbaş- Zaman
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsagundem.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsagundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsagundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsagundem.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsagundem.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (22:08)