E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaOtomotiv'Neden buradayım bilmiyorum'---

'Neden buradayım bilmiyorum'

'Neden buradayım bilmiyorum'
12 Nisan 2011 - 14:03 borsagundem.com

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, şirketinin rekabet kurallarını ihlal etmediğini söyledi

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, şirketinin rekabet kuralları ihlal etmediğini belirtirken, ''Eğer (ÖTV indirimi döneminde) ihlalin tarafı olsaydık en çok satan iki modele zam yapardık'' dedi. 
Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Rekabet Kurumu tarafından motorlu taşıtlar sektöründe rekabeti ihlal ettikleri gerekçesiyle haklarında soruşturma açılan 23 şirketin, sözlü savunma toplantısında yaptığı konuşmada, 11 yıldır Mais'in genel müdürlüğünü yaptığını ve bu süre içinde kurumda rekabet uyum programının çok yoğun bir şekilde uygulandığını söyledi. 
Rekabet uyum programı kapsamında yöneticiler başta olmak üzere çalışanların çeşitli eğitimler aldığını vurgulayan Aybar, ayrıca rekabet uyumu konusunda bir de talimatname yayımladıklarını vurguladı. 
Soruşturulan dönemde Türkiye ve dünyada önemli bir ekonomik krizin yaşandığını, bu nedenle Avrupa ve ABD başta olmak üzere ülkelerin çok ciddi önlemler aldığını hatırlatan Aybar, bu çerçevede Fransa hükümetinin daralan pazar nedeniyle sıkıntıya düşen fabrikaların ayakta kalmasını sağlamak amacıyla Renault'a 3 milyar avroluk bir destek verdiğini kaydetti. 
Söz konusu dönemde Türkiye'de de otomobil pazarında satışların durduğunu, stokların elde kaldığını, bu nedenle bütün meslek örgütlerinin yaptığı gibi hükümetle yoğun diyaloğa girdiklerini ifade eden İbrahim Aybar, şunları kaydetti: 
''O zaman Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı olarak ben de bu görüşmelerde yoğun olarak bulundum. Ekonomi Koordinasyon Kurulu Odalar Birliği Başkanı ile bizi birlikte özel olarak davet etti. O zaman geçici bir dönem ÖTV indiriminin sektöre nasıl nefes aldıracağını argüman olarak sunduk. Bize stok seviyeleri soruldu, o dönemde 150 bin civarında bir stoğun çıktığını belirlediler. Biz bunu EKK'ya sunduk. Bu stoklar bütün 2009 yılını kapsayan bir satış hacmini ancak veriyor. Birçok distribütörün iflasa kadar sürüklenebilecek bir sorunla karşı karşıya kaldığını anlattık. Bunun ardından Bakanlar Kurulu Kararı ile ÖTV indirimleri geldi. Bundan sonra da ciddi bir talep artışı başladı. Ocak ve şubatta satışlar 20 bin adet iken, marttan itibaren 2,5-3 katına çıktı. Ancak 8 ayda biteceğini öngördüğümüz stoklar 3-3,5 ayda bitti. Daha sonra hükümetimiz bu trendi devam ettirmek için daha az indirim oranıyla ÖTV indiriminin biraz daha sürdürülmesine karar verdi.'' 
YENİ GELEN ÜRÜNLERE ZAM YAPILDI     
ÖTV indirimi döneminde belli ürünler de tükenmeler başladığını kaydeden Aybar, bu ürünlerin yerine yenilerinin konmasının biraz daha maliyetli olduğunu, bu nedenle de zam yapmak durumunda kaldıklarını bildirdi. 
Aybar, ''Biz en fazla sattığımız Renault markası Megane ve Symbol, bu araçlara zam yapmadık. Biz eğer ihlafın tarafı olsaydık kendi segmentinde en çok satan bu iki modele herhalde zam yapardık. Fakat böyle bir gerek görmedik'' dedi. 
Otomobil firmalarının genelde nisan, mayıs aylarında ürün değişiklikleri yaptığını, bazı otomobillerde küçük değişiklikler olduğunu, bazılarının ise tamamen modelinin değiştiğini söyleyen Genel Müdür, 2009 Nisan ayında Clio modelinin çok ciddi şekilde tipinin değiştiğini, yeni gelen araçların da fabrikadan yüksek maliyetle geldiğini ve bunun da küçük bir kısmını maliyetlerine yansıttıklarını hatırlattı. 
Yine söz konusu dönemde Laguna'nın stoğu kalmadığı için yenisini Avrupa'dan getirttiklerini anlatan Aybar, bu nedenle Laguna'da da küçük oranda bir zam yapıldığını, yapılan tüm zamların da bunlardan ibaret olduğunu bildirdi. 
Aybar, ''Eğer (ÖTV indirimi döneminde) ihlalin tarafı olsaydık en çok satan iki modele zam yapardık. Yani eğer zam yapmak zorunda olsaydık Megane ve Symbol'e zam yapardık. Ben bugün neden bu soruşturma ortamında, burada bulunduğumu anlamakta zorluk çekiyorum. Rekabet uyum programına kendini içsel olarak bu kadar adamış bir kurumun yöneticisi olarak bu ortamda bulunmak beni düşünmüyor'' diye konuştu. 
Rekabet ihlali yapan bir şirket olmadıklarını vurgulayan Aybar, ODD'nin de ihracatıyla, teknolojisiyle Türkiye'nin bir numarası olan bir sektörün ihtiyaçlarını karşılamak, sektörün verilerinin kamuoyuna açıklanmasını sağlamak amacıyla kurum olarak ortaya çıktığını söyledi.      
''BASKIN DÜZENLENSE BİLE EKSİK BULUNMAZ''     
Rekabet konusunda bilinçlenmenin önemine dikkati çeken Aybar, şirket olarak bu bilinçlenmeyi A'dan Z'ye çok hızlı bir şekilde yaptıklarını ve bunu yeterince uyguladıklarını söyledi. 
Aybar, kendilerinin bu rekabet uygulamasına ''hiç belli olmayan bir günde kendilerine bir baskın düzenlense bile hiç bir eksiklik bulunmayacak şekilde her gün uyguladıklarını ve herkesin bu konuda çok özen gösterdiğini'' vurguladı. 
SAVUNMADA ''12 KIZGIN ADAM'' FİLMİNDEN ÖRNEK     
Savunmada ''12 Kızgın Adam'' filminden alıntı yapan ve filmin bir dakikalık bölümünü kurul üyelerine izlettiren Avukat Şahin Ardıyok, filmde de olduğu gibi bulunan tespitlerin aksinin de olabileceğini, tespitlerin ispat hükmünü karşılayıp karşılamamasının önemli olduğunu ifade etti. 
ALJ OTOMOTİV     
Daihatsu markasıyla pazarda yer alan ALJ Otomotiv Anonim Şirketi Genel Müdürü Burak Beşer de küresel ekonomik krizin Türkiye üzerindeki ilk etkilerinden birinin otomobil satışlarındaki düşüş olduğunu, özellikle 2008'in son çeyreğinde firmaların krize çok büyük bir stokla yakalandığını ifade etti. 
Japon Yeni maliyetleri nedeniyle ithalat maliyetlerinin yükseldiğini dile getiren Beşer, ''ÖTV indirimi sonrası elimizden geldiği kadar bu maliyetleri düşürmek amacıyla fiyatlarımıza artış yapmadık. Fakat TL bazındaki maliyetimiz de yüzde 50 arttı'' diye konuştu. 
Şirketin avukatı Şahin Ardıyok ise çoğu otomobil şirketi ithalatını avro üzerinden yaparken, kendilerinin Japon Yeni üzerinden yaptığını, dolayısıyla ÖTV indirimin ardından Japon Yeninin değerlenmesi nedeniyle maliyetlerinin arttığını söyledi. 
Ardıyok, Daihatsu'nun sattığı araçların geniş bir müşteri portföyüne hitap etmediğini, dolayısıyla rakiplerle anlaşma yapmalarına gerek olmadığını vurguladı. 
2006-2009 dönemine bakıldığı zaman pazarın dinamik bir yapısının olduğunun görülebileceğini, şirketlerin pazardaki sıraları ve paylarında yıllar itibariyle önemli değişiklikler olduğunu, dolayısıyla bu tabloya bakıldığında firmalar arasında bir mutabakatın gerçekleşemeyeceğinin görüleceğini söyledi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)