E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaOtomotivOtomotiv'de ÖTV korkusu---

Otomotiv'de ÖTV korkusu

Otomotiv'de ÖTV korkusu
04 Haziran 2012 - 02:06 borsagundem.com

Otomotiv sektöründe ‘satışlar iyi giderse ÖTV artar mı’ korkusu

2011 yılında tarihi rekor yılını ‘ÖTV’ye yapılan artışın şokuyla tamamlayan ve cari açığın sanki tek suçlusuymuş gibi gösterilen otomotiv sektörünü, 2012’de satışların toparlanmasıyla birlikte ‘yeniden müdahale olur mu’ endişesi sarmaya başladı.
ODD Başkanı Mustafa Bayraktar, “Toplam satışlar geçen yılın yüzde 15 altında kalmaya devam ederse, hükümetten bir ayarlama geleceğini tahmin etmiyorum. Aksi durumu biz de tahmin edemiyoruz” dedi.
2011 yılında 864 bin adetlik satışla tarihi rekor kıran otomotiv pazarı, kötü başladığı 2012 yılında Nisan ayıyla birlikte yeniden yükselişe geçti. Geçtiğimiz yılın ilk 4 ayına göre satışlar toplamda yüzde 24 düşmesine rağmen Mayıs ayıyla birlikte bu düşüşün azalacağı ve pazarın yılı 800 binin üstünde kapatacağı öngörüleri artmaya başladı. Mayıs ayında satışların 70 binin üstüne çıktığını kaydeden Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Mustafa Bayraktar, “Yılsonu öngörülerimizi değiştirmedik. Firmaların verdiği hedefler doğrultusunda bunu yapıyoruz ama önümüzdeki günlerde yukarı doğru hedefler artacaktır” dedi.
Yeni vergi artışı gelir mi
Şu an için 775-825 bin adet aralığında bir pazar öngördüklerini kaydeden Bayraktar, “Satışların artması yeni bir vergi artışı getirir mi’ sorumuza ise, “Toplam satışlar geçtiğimiz yılın yüzde 15 altında kalmayı sürdürse hükümetten cari açığa yönelik herhangi bir ayarlama geleceğini zannetmiyorum. Böyle bir ihtimal vermiyorum. Eğer aksi olur ve pazar geçtiğimiz yılki seviyelere ulaşırsa inanın ne olacağını bizde tahmin edemiyoruz” cevabını verdi.
Ekonomi için parametre
Otomotiv pazarının hükümetin yakın takibinde olduğunu kaydeden Bayraktar, geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı’nın pazarın gidişatına yönelik kendilerinden görüş aldığını söyledi. Bayraktar, “Sayın Şimşek herşeyin farkında ve sektörü çok yakından takip ediyor. Şu an piyasanın açılıp açılmadığını, otomotiv satışlarından da yakından takip ediyorlar. Türkiye’de büyümenin en büyük etkenlerden biri otomotiv. Otomobil satışları ekonomi için çok önemli bir parametre haline geldi. Zaten Başbakan Erdoğan’ın her konuşmasında ekonomiyi anlatırken ilk önce otomobil satışlarını örnek vermesi de bunun göstergesi.”
Mart ve Nisan ayındaki önemli satışlardan sonra Mayıs ayında da pazarın 70 bin adedin üstüne çıktığını kaydeden Bayraktar, bunda da filoların payının yüksek olduğunu söyledi. Bayraktar, “Bu Mayıs ayında büyük şirketlerde bir sorun olmadığını ve filo alımına devam ettiklerini gösteriyor. Sorun perakende satışlarda. Yani küçük esnaf alımı azaltmış” yorumunu yapıyor.
Buzdağının altına bakılmalı
Hükümetin şu anda buzdağının hep üstüne baktığını, kısa vadede cari açığı kapatmak için ÖTV artışı yerine artık 20 yaş üstü araçların trafikten çekilmesi gerektiğini ifade eden Bayraktar şöyle konuştu: “Sadece bu operasyon Türkiye’de emisyon oranlarını yüzde 80’in üstünde düşerecek. Hükümet hurda teşviğiyle yeni otomobil satışlarını artacağını bunun da cari açığı yükselteceğini düşünüyor. Eğer bu tip araçlar trafikten çekilirse, hem araç parkında ciddi bir iyilişme, hem cari açıkta düşme hem de çevrecilik adına önemli getiriler sağlanacak. “
Hollande makam aracı yaptı DS5’ler tükendi
CITROEN Türkiye Genel Müdürü Bahattin Tatoğlu, Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı François Hollande’ın makam aracı olarak Türkiye’de yeni satışa sundukları DS5’i tercih etmesinin satışları patlattığını belirterek, “Fransa’da DS5’e o kadar talep oldu ki, biz araç alamamaya başladık. Yaklaşık bir haftada getirdiğimiz 120 aracın tümünü anında sattık. Temmuz ve ağustosta çok az sayıda araç alabileceğiz. Eylül ayında istediğimiz sayıda araç alırsak ancak yıl sonu tahminimiz olan 350 adede ulaşabiliriz. İstediğimiz sayıda araç alabilseydik, 500’ün üstüne rahatlıkla çıkardık” dedi.
Otoda en çok talebi ‘Dolu’ ekibi görüyor
MUSTAFA Bayraktar, son dönemde hava şartlarına bağlı olarak İstanbul civarında yağan dolularla ilgili olarak ilginç bir ayrıntı anlattı. Dolu yağmasının otomotiv firmalarına ekonomik olarak büyük zarar verdiğini kaydeden Bayraktar şunları söyledi: “Dolu yağdığı zaman fiktif depolardaki araçlar büyük zarar görüyor. Bu araçları zararına satmak zorunda kalıyorsunuz. Sigorta şirketleri de artık bu yükün altına girmiyor. Çünkü düşünün bir fabrikanın fiktif deposunda binlerce araç doluya maruz kalınca, kaportasında ciddi hasarlar oluşuyor. Yıllar önce Hyundai Assan benzer bir problem yaşadı ve sigorta şirketiyle ciddi sorunlar meydana geldi. Dolu konusunda tüm dünyada faaliyet gösteren bir ekip var. Bu tip durumlarda bunları çağırıyorsunuz ve aracı hasarsız hale getiriyorlar. Ama bu ekip o kadar yoğun ki, boş anlarını bulmanız ve randevu almanız çok zor. Ama geldiklerinde bütün araçları sanki hiç hasar görmemiş gibi onarıp gidiyorlar.” Dolu yağışına bağlı olarak araçlardaki hasarlar 500 ila 2 bin TL arasında değişiyor.
Oto devlerinin Avrupa satış performanslarını artık Türkiye ve Rusya belirliyor
OTOMOTİV üreticileri, bugüne kadar Avrupa’daki satış performanslarını değerlendirirken Rusya ve Türkiye’yi hep dışarda tutmuş, bu iki ülkenin satışlarını Avrupa+Rusya ve Türkiye diye raporlarını eklemişti. Ancak son dönemde Avrupa’nın içine girdiği borç krizi nedeniyle zor günler yaşayan otomotiv üreticileri için bu iki ülke hayati önem taşımaya başladı. Artık üreticilerin Avrupa’daki performansları Rusya ve Türkiye’den gelen sonuçlarla olumlu veya olumsuz olarak değişmeye başladı. Yani markaların Avrupa’daki seyrini artık Rusya ve Türkiye belirliyor.
Yatırımları artacak
Avrupa’da aşağı doğru bir hareket olduğu için bu iki ülkede başarılı olan bir anda Avrupa’daki payını artırabiliyor, başarısızlar ise negative sonuçlar elde edebiliyor. Bu noktada otomotiv yetkilileri de, markaların bu iki pazara daha fazla odaklandığını veya odaklanacağını belirterek, yatırımlarını artıracağı yönünde birleşiyor. 2012 yılında bu anlamda Rusya’dan iyi haberler gelirken Türkiye ise geçtiğimiz yılki rekor pazara nazaran bu yıl talepte bir düşüş yaşayarak otomotiv markaların performanslarında etkili oluyor.
Ay ay takip ediyorlar
Rusya’da Renault, Nissan, Hyundai, Kia ve Volkswagen satışlarını artırırken, Türkiye’de satışlardaki düşüş en çok Ford, Fiat ve Renault’yu etkiliyor. Bu 3 markanın Türkiye’deki satışlarının düşmesi Avrupa’da 5’inci kez satış kayıplarının yaşanmasına yolaçtı. Türkiye’de otomotiv derneklerinin raporlarını ve ay ay sonuçları yakından takip eden otomotiv markaları ilk 5 ayda düşen satışların yılın ikinci yarısından sonra tekrar toparlanacağını ve 2012 yılını, 2011’le benzer bir seviyede kapanacağını düşünüyor. Sonuçta, Türkiye’de geçtiğimiz yıla göre bir düşüş yaşansa da pazarın yine 800 binler civarında kapanması, markaların Avrupa’daki performansları açısından kritik bir öne taşıyor.
Bursalı yeni Clio Temmuz’da vitrinde
FRANSA eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin baskısına rağmen, Haziran ayından itibaren 200 milyon Euro yatırımla Bursa’da üretilmeye başlanan Clio 4’ün ilk gösterimi 4 Temmuz’da Cenevre’de gerçekleşecek. Dünyaya Eylül ayındaki Paris fuarında tanıtılacak aracı, Cenevre’de dünya basını ilk kez görecek. Fransız Renault’un Bursa’da ürettiği için 208 milyon Euro tasarruf sağladığı yeni Clio’dan Bursa’da yılda 160 bin adet üretilecek. Yeni Clio’da
başlangıç motoru 113 beygir gücündüki 1.2 litre TCE olacak.
460 beygirlik Maserati 317 bin Euro’ya geliyor
İTALYAN lüks ve prestijli spor otomobil üreticisi Maserati’nin ülkemizde Tofaş çatısı altındaki temsilcisi FerMas, GranTurismo modelinin 460 HP’lik en güçlü versiyonu olan Maserati GranTurismo Sport’u Temmuz ayından itibaren ülkemizde satışa sunacak. Keskin yol tutuş özellikleri, farklılık katılan sportif tasarım unsurları ve 300 km/s’lik son hız değeriyle dikkat çeken Maserati GranTurismo Sport, 317 bin Euro’dan başlayan anahtar teslim satış fiyatıyla dikkat çekiyor.
En çok Türkiye’de sattığı Captiva’ya ÖTV destekli motor
CHEVROLET’in Türkiye pazarında büyük başarı yakalayan SUV modeli Captiva, geçirdiği makyajın ardından sadece Türkiye’ye özel olarak üretilen 2.0 litrelik dizel motor ile satışa sunuldu. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdikleri 7 bin 800 adetlik satışla ile Avrupa’da en çok Captiva satılan ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Chevrolet Türkiye Genel Müdürü Tolga Atmaca, “Başarılı satış rakamlarının artan ÖTV oranlarından etkilenmemesi için, Güney Koreli üretici sadece Türkiye’ye özel olarak Captiva’yı 2.2 litrelik dizel motor yerine 2.0 litrelik versiyonla üretiyor” diye konuştu. 2006 yılı sonundan bu yana yaklaşık 20 bin adet Captiva satışı gerçekleş-tirdiklerini anlatan Atmaca, “Türkiye’ye özel olarak üretilen motor için, sıraya girmek zorunda kaldık. Aracın geç gelmesi satış hedefimizde 500 adetlik kayba neden oldu” dedi.
Türkiye’de 85 bin 650 liradan başlayan fiyatlarla satışa sunulan yeni Captiva’da 2.0 litre 163 beygir üreten dizel motor görev yapıyor.
24 bin hedefi
Tolga Atmaca, yeni Captiva dışında bu yıl içinde Malibu, yeni Spark ve 1.4 litre turbo benzinli Cruze’ye satışa sunacaklarını belirterek, “Avrupa’da sırasıyla Almanya, Fransa ve İspanya’dan sonra toplamda en çok Chevrolet satılan 4’üncü ülke olacağız” dedi. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de toplam 23 bin 500 araç sattıklarını kaydeden Atmaca, “Bu yıl toplam pazarın yüzde 10 daralma beklentisine rağmen 24 bin adetin üzerinde satış gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Hürriyet

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)