E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaKulisPARALARI BORSADA BATIRDI---

PARALARI BORSADA BATIRDI

PARALARI BORSADA BATIRDI
08 Kasım 2009 - 06:52 borsagundem.com

Bankacı Sakine Cihat, müşterilerin paralarını değerlendirerek (arbitraj) yüksek kar sağladı. Denetimlerde görülen ancak sessiz kalınan işlem, ters tepince 19.5 milyon TL zarar ortaya çıktı

İskenderun'da, bankasına kazandırmak için müşteri hesaplarındaki paralarla işlem yapan ancak 19 milyon 500 bin lira zarara neden olan Sakine Cihat, Fransa'da aynı işlemleri yaparak ülkenin en büyük bankalarından Societe Generale'i 4.9 milyar euro zarara uğratan Jerome Kerviel'i akla getirdi. Çalıştığı banka kapanınca işsiz kalan Sakine Cihat'ın, yeniden işsiz kalma korkusu ve verilen hedeflere ulaşmak için yaptığı bu işlemler sonu oldu. Türk Sakine Cihat ile Fransız Jerome Kerviel arasındaki benzerlikler, sadece benzer yöntemlerle bankalarını zarara uğratmak değil. İkisi de orta direk bir ailenin hırslı çocukları. Sakine Cihat, yeniden işsiz kalmamak, Kerviel ise daha başarılı olmak istiyordu. HEDEFLERİ TUTTURMAK İSTEDİ Sakine Cihat'ı uçuruma iten süreç, yıllarca çalıştığı ve müdür yardımcılığına kadar yükseldiği bankasının kapanmasıyla başladı. İşsiz kalan ve büyük zorluklar yaşayan Cihat, 2006'da skandalın yaşandığı bankaya girdi. Yeniden işsiz kalma korkusu vardı ve verilen hedeflere ulaşması gerekiyordu. Bu hedefler için de müşterilerin bilgisi olmadan, mevduatlarını dolardan euro'ya ya da euro'dan dolara çevirerek, arbitraj işlemi yaparak, şubesine kazanç sağlamayı düşündü. Önce bölgenin önde gelen kuyumcularından A.A.'nın 2 milyon TL'lik hesabını kullanan Cihat, bankaya önemli oranda kar sağladı. İddiaya göre karlılığı gören üst yöneticileri de 3 ayda bir yapılan denetimlerde her şeyi fark etmelerine rağmen yapılan işlemlere sessiz kaldı. Sakine Cihat'ın yaptığı işlemler sayesinde büyük karlar sağlayan şube, en karlı şube konumuna geldi. Ancak Sakine Cihat, bir süre sonra yaptığı işlemlerden zarar etmeye başladı. Açığı da gittikçe büyüdü. Bunun üzerine açığı kapatmak için bölgenin önde gelen zengin ailelerine ait 20 hesapla da işlem yapmaya başlayan Cinat, dolar ve euro alım satımının yanı sıra, borsa ve hisse senedi yatırımı da yapmaya başladı. Ama bu alanlarda da kaybedince açık daha da büyüdü. Tıkanan ve çaresiz kalan Sakine Cihat, son çare olarak üst yöneticilerine başvurarak, sorunu çözmek için yardım istedi. Ancak yalnız kaldı. İçine kapandı, hayata küstü. Onun bu durumunu en yakın arkadaşlarından biri şöyle anlatıyordu; "Son olarak 29 Ekim'de gördüm. Çok üzgün ve durgundu. Ne olduğunu sordum. Hiçbir şey anlatmadı ama sıkıntılıydı. Ardından 2 Kasım'da da telefonla görüştük. Bir daha görüşmedim." "ÜÇ BİN LİRA MAAŞLA CİP ALDI" Arkadaşlarından Nur Tink ise Sakine Cihat'ın Almanya'da büyüdüğünü ve orada eğitim aldığını anlatarak, "Çok iyi bir insandı. Bankadan 3 bin TL maaş alıyordu. Bir süre önce aracıyla kaza yaptı. Bunun üzerine eski aracını sattı. Annesinin altınlarını da bozdurdu ve en büyük hayalini gerçekleştirip bir cip aldı. Ben Sakine'nin boğazından bir lokma haram gireceğini görsem de duysam da inanmam. Bir hata yaptıysa da kendi çıkarı yoktur" dedi. Aynı apartmanda oturan yengesi de, "Durgunlaşmıştı ama yaşadıklarını bize hissettirmedi. Yine eskisi gibi aynı saatte işe gidip, aynı saatte eve geliyordu. Duyunca şok olduk. Böyle bir şey yapmış olabileceğine inanmıyoruz" dedi. Önceki gün tutuklanan şubenin müdürü Ercüment Yeral'ın da ifadesinde, Sakine Cihat'a güvendiği için kendisine getirdiği evrakları imzaladığını söyleyerek, "Çünkü hepsi kendi özel müşterileriydi. Bazen telefonla işlem yapıp, evrak işlemleri daha sonra yapılıyordu. Ben de güvendiğim için imzalıyordum. Benim yapılan usulsüz işlemlerden haberim yoktu" dediği öğrenildi. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı tarafından tutuklanması istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen ancak mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan müdür yardımcısı Mahmut Daday'ın da işlemlerle ilgisinin olmadığını söylediği belirtildi. 'Usulsüz işlem için özel yazılımlar var' BİR bankacılık uzmanı, banka şubelerinde usulsüzlüklerin nasıl yapıldığını SABAH'a anlattı. Bu usulsüzlükler üç yöntemle yapılıyor. 1- Hareketsiz vadeli mevduat hesaplarındaki para, vadesi dolana kadar başka hesaba aktarılıyor. Vadesinin dolmasına yakın, para yerine iade ediliyor. Bankalarda faiz giderleri diye bir kayıt tutuluyor. Binlerce vadeli hesabın faiz gideri hesabı olduğu için, bu usulsüz işlemler arada kaynayıp gidiyor. 2- Çok hareketli, yüklü hesaplardan alınan paralar yine hayali hesaba aktarılarak başka işlerde kullanılıyor. Hesap sahibi, parasının eksildiğini ya da arttığını fark etmiyor. 3- Banka yöneticileri ile bazı müşteriler arasında kayıtsız, samimiyete dayalı, vergi dışı bir ilişki olabiliyor. Bu kişiler, şube yöneticileriyle ilişkilerini kullanıp hayali hesaplar açıyorlar. Bu hesaplar rutin denetimlerde fark edilmez. Bu kişinin başına bir şey gelirse bu hesap, o bankadaki yöneticinin inisiyatifinde kalır. İskenderun'daki bu usulsüzlük de bir müşterinin, vadesinden önce parasını çekmek istemesiyle ortaya çıkmış olabilir. Eğer müşteri vadesinde gelseydi bu iş patlamazdı. Gün içinde yapılan işlemlerin hepsi şube müdürü ve müfettişin ulaşamayacağı bir bölüme aktarılır. Şube müdürünün bunu her hafta incelemesi ve yakalaması gerekir. Bazı şubelerde biz, personelin, bir havuz hesabı oluşturup hayali bir isme hesap açtığına tanık olduk. Yıllar önce Emlak Bankası'nda böyle bir usulsüzlük tespit edildi. Bu hesaplardan repo, borsa, hazine kağıdı, yatırım ürünleri alıyorlardı. Personel arasında bu kar paylaştırılıyordu. Bu işlemler için bankanın resmi programı dışında bir bilgisayar programı daha geliştirmişlerdi. Bu programla parayı repo ve hazine kağıdına yatırmışlar, kazandıkları paraları paylaşmışlardı. Şu an repo kazandırmadığı için borsa ve yatırım fonları revaçta. Borsa son dönemde 22 binden 50 bine çıktı. Son on günde de ani düşüşler yaşandı. Bankacı hanımın ani zararı buradan olmuş olabilir. Bu tür işlemleri, şube müdürleri ve diğer yöneticilerin bilmemesi mümkün değil. Bu işte en az üç kişinin rolü vardır. Bankanın iç denetçilerinin bu işten haberinin olmaması mümkün değil. Çünkü bu denetçiler, günlük işlemleri tek tek mevzuata uygunluk açısından inceleyerek genel merkeze bildirirler. Avukatı: Müvekkilim değil banka kazanıyordu SAKİNE Cihat'ın avukatı Bülent Akbay, müvekkilinin yaptığı işlemler nedeniyle bankanın değil, müşterilerin zararının söz konusu olduğunu, banka müfettişlerinin baskısı yüzünden savcılığa ifade vermek istediğini, dosya artık savcılıkta bulunduğu için de her an teslim olabileceğini söyledi. Sakine Cihat'ın yaptığı işlemlerden dolayı bankanın 14 milyon TL kar ettiğini, müşterinin ise yaklaşık 10 milyon TL'lik zararının söz konusu olduğunu öne sürdü. Akbay şöyle konuştu: "Müvekkilim aslında kendi kendini ele verdi. Müfettişler onu 15 gün zorunlu izne ayırdıktan sonra büroma geldi. Buradan bankayı aradı, müdürle görüştü, yaptığı işlemleri anlattı. Bankada 2006'da işe başladığında işsiz olduğunu, banka genel müdürlüğünün dayattığı kar hedefi baskısı yüzünden bankanın kar etmesi için son üç yıldır müşteri hesaplarında oynama yaptığını söyledi. Ama burada müvekkilimin kazancı değil bankanın kazancı söz konusu olmuştur. Müvekkilim, banka müdürü ile müfettişlere benim büromda müşterilerine karşı vicdan azabı duyduğunu, her an gelip hesaplarındaki tüm parayı çekmek isteyecekleri korkusu yaşadığını anlattı. Olayın banka içindeki soruşturmasına bağımsız müfettişlerin atanmasını istiyoruz. Çünkü, müvekkilim bankadan uzaklaştırıldıktan sonra şifresi bilindiği için istenildiği gibi suç delili oluşturulmuş olabileceği kaygısını taşıyoruz. Paranın izi sürüldüğü takdirde gerçekler ortaya çıkacak. Müvekkilim herhangi bir yere kaçmadı. Her an teslim olabilir. Banka, bugüne kadar şubenin en fazla kar sağladığı arbitraj (alımsatım) işlemlerini sorgulamalıydı." SABAH

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)