E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaPasif yatırımcılar dikkat! Teknoloji borsaları ele geçirdi---

Pasif yatırımcılar dikkat! Teknoloji borsaları ele geçirdi

Pasif yatırımcılar dikkat! Teknoloji borsaları ele geçirdi
31 Temmuz 2024 - 16:10 borsagundem.com

Pasif yatırım stratejisiyle yönetilen endeks yatırımları geçmişteki gibi iyi bir çeşitlendirme sağlamıyor. S&P 500’de 11 farklı sektör olmasına rağmen teknoloji hisseleri endeksin neredeyse yarısı haline geldi

BORSAGUNDEM.NET – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Bir yatırım uzmanı size borsaların 11 sektörden oluştuğunu söylese ve varlıklarınızın %40’ını bunlardan sadece birine koymanız konusunda ısrar etse bu elbette iyi çeşitlendirilmiş bir portföy stratejisi gibi görünmeyecektir. Ancak ABD borsalarının mevcut konumu bu zayıf çeşitlendirmenin etkisi altında.

Sadece 10 yıl öncesine kadar teknoloji sektörü ABD borsalarının gösterge endeksi S&P 500’ün %18’lik kısmını oluşturuyordu. Bugünse aynı sektördeki şirketler endeksin %40’ını oluşturuyor.

Barron’s yazarı Michael Clarfeld’a göre, endeksteki yoğunlaşma tehdidi tek tek hisse senetleri ele alındığında çok daha ciddileşiyor. ABD borsalarının en büyük 3 hissesi Apple, Microsoft ve Nvidia aynı zamanda teknoloji sektöründe yer alıyor. Bu 3 hisse 28 Temmuz işlem günü itibariyle endeksin %20,9’unu temsil ediyor. Diğer bir deyişle söz konusu 3 şirket endeksin dibindeki 362 Hisse senediyle aynı ağırlığı gösteriyor.

Endeksi oluşturan analistler sektördeki bu yığılmayı dağıtmak için hangi şirketlerin teknoloji şirketi olarak sayıldığını periyodik olarak ayarlıyor. Örnek vermek gerekirse S&P endeks birimi Alphabet ve Meta’yı 2018 yılında telekomünikasyon hizmetleri sınıfına, 2023’te ise Visa ve Mastercard’ı finans sınıfına geçirdi. Ancak Clarfeld borsalardaki yoğunlaşmanın daha iyi incelenmesi için söz konusu dört hisse senedi de orijinal olarak yer aldıkları teknoloji sektörü içerisinde değerlendiriliyor.

S&P 500 Endeksi ABD’deki en büyük halka açık şirketi piyasa değerine göre ağırlıklandırır. Dolayısıyla teknoloji hisselerinin artan ağırlığı, gezegendeki en büyük ve en kârlı firmalar haline geldikleri için bu firmaların artan piyasa değerini yansıtıyor.

ABD borsalarının yoğunlaşmasındaki son artış modern yatırımın iki temel ve iç içe geçmiş yatırım yöntemini gündeme getiriyor: endeksleme ve pasif yatırım yönetimi. Pasif yatırımın lehine olan orijinal argüman oldukça sağlam ve reddedilemez nitelikteydi: Ortalama bir yatırımcı maliyetleri düşük tutarak ve endeksi yenmek amacıyla değil taklit etmek için yatırım yaparak uzun vadede en üst düzey performansı gösterebilir.

Ancak günümüzün pasif endeks yatırımı argümanı aldatıcı görünüyor. Zira pasif yönetilen varlıklar artık borsanın çoğunluğunu temsil ediyor. Aktif olarak yönetilen para piyasalara hakim olduğunda aktif yatırımcılar takas fiyatlarını belirle ve pasif yatırımcılarsa dalgalanmalara karşı hazırlıklı olur. Günümüzde ise menkul kıymetlerin fiyatları genellikle aktif yatırımcı kararları tarafından değil pasif para akışı tarafından yönlendiriliyor.

Endekslerin daha yoğun hale gelmesiyle ise yansıma etkisi ortaya çıkıyor. Büyük endeksler artık piyasayı ölçmek için tarafsız göstergeler sağlamıyor. Bunun yerine piyasayı belirliyor. Pasif yatırımcılarsa piyasa döngüleri boyunca performansını optimum seviyede tutarken anlık aşırılıklar sırasında mutlak riski azaltmak için hiçbir şey yapmıyor. Oysa piyasaların yoğunluğu tüm zamanların en yüksek seviyelerindeyken ve değerlemeler tüm zamanların zirvesine yakınken yatırımcıların bu stratejinin risklerine odaklanması gerekir.

Teknoloji sektörü endeksin %40’ını temsil ediyorsa ve 2024’ün başından bu yana bu sektör endeksin diğer %60’lık kısmının üç katından fazla yükseliyorsa endeks yatırımı yapanların teknoloji hisselerinin %40’ından fazlasına sahip olmadan yüksek performans göstermesi neredeyse imkansızdır. Riskten kaçınmak isteyen yatırımcılarınsa paralarını bu şekilde yönetmek isteyip istemeyeceği ise tartışma konusu.

Varlık yöneticilerinin müşterilerine karşı güven sağlama sorumluluğu vardır. S&P 500 Endeksi’nin performansını geçmeye çalışan bir fon yönetişi ise şu soruyla karşı karşıya kalır: “İhtiyatlı bir yatırımcı birincil öz sermaye yatırımlarının %40’ından fazlasını tek bir sektöre koymalı mı?”

Borsalar yükselirken bu tip bir yoğunlaşma sorun olmayabilir. Hatta muhtemelen olumlu bir etki de yaratabilir. Bir hisse senedindeki artış benzer hisselerin fiyatlarını da yukarı çeker ve güçlendirici bir ivme yaratır. Yakın tarihli bir akademik makale, pasif yatırımlara girişlerin en büyük hisse senetlerindeki sistematik fiyat artışlarına ve bu hisselerin aşırı değerlenmesine neden olduğunu ortaya koyuyor. Ancak Hisse senetleri düşüşe geçtiğinde bu yoğunlaşma ciddi derecede can acıtabilir.

Barron’s yazarı Michael Clarfeld pasif fon yatırımlarıyla ilgili ünlü bir atasözünü hatırlatıyor: “Bilge olan başlangıçta ne yapıyorsa, aptal olan da aynısını sonunda yapar.”

 

Ed Yardeni: 'Muhteşem Yedili' muhteşem kalmaya devam edecekEd Yardeni: 'Muhteşem Yedili' muhteşem kalmaya devam edecek

 

Teknoloji bilançolarında şeytan ayrıntıda gizliTeknoloji bilançolarında şeytan ayrıntıda gizli

 

Piyasalarda tehlikeli ‘borç balonu’ sinyaliPiyasalarda tehlikeli ‘borç balonu’ sinyali

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)