Trump'ın seçilmesi Türkiye piyasası için olumlu!

NoorCM Menkul Değerler Yurt İçi Piyasalar Satış Müdürü Mert Yılmaz, iki ABD başkan adayı yan yana koyulduğunda, Donald Trump'ın Türkiye açısından daha iyi olduğunun görüldüğünü belirtti.

Mert Yılmaz Foreks'e yaptığı açıklamada, ABD'de beklentilerin aksine Donald Trump'ın başkan seçilmesiyle piyasaların büyük bir kısmının Brexit'ten sonra ikinci golünü yediğini kaydederek, "Benim için çok da sürpriz bir gelişme değildi. Brüksel ve Paris'te yaşanan terör saldırılarından sonra dünyanın her yerinde artan güvenlik kaygılarından sonra bu tip söylemlerin prim yapacağını düşünüyordum ki
öyle de oldu. Terör konusu bu kadar gündemde kaldığı sürece bu prototipteki siyasetçileri dünyanın farklı yerlerinde de göreceğiz" diye konuştu.

Yılmaz sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Türkiye açısından iki ABD başkan adayını yan yana koyduğumda, Donald Trump'ın bizim açımızdan daha iyi olduğunu düşünüyorum. En azından terörle mücadele konusunda sınır güvenliğimize yönelik olarak yapılan Suriye ve Irak'taki operasyonlarda daha iyi bir çalışma imkanı doğacaktır. Diğer bir umudum ve beklentim de FETÖ konusunda olumlu gelişmeler olabileceği ve hatta Fetullah Gülen'in teslim edilebileceğine yönelik tahminler. Bu durum, son zamanlarda bir miktar bozulan Türk-Amerikan ilişkilerinin çok hızlı onarılmasına neden olabilir. Hatta uzun zamandır aradığımız morali bize verebilir. Hem dünya hem de ülkemiz adına böyle olumlu bir beklentim var. Umarım yanılmam."

Piyasalar açısından bakıldığında, Donald Trump'ın seçilmesinin en azından ilk aşamada bir şok yaşanmasına sebebiyet verdiğini söylemenin mümkün olduğunu vurgulayan Mert Yılmaz, "Seçim sonuçlarının netleşmesiyle altın fiyatlarında çok hızlı yukarı hareket, özellikle gelişmekte olan ülke para birimlerinde çok hızlı değer kayıpları yaşandı. İlk şokun ardından oluşan bir iyimserlik var. Bu iyimserliğin
de bir miktar fazla olduğunu düşünüyorum. Ama gerek bizim gerek dünya ekonomisinin bir yeni denge bulma sürecinin içinde olduğu görüşündeyim. Zaten Trump'ın göreve başladıktan sonraki uygulamaları
görmemiz lazım ki göreve başlamasının ajanda olarak 20 Ocak'ı bulacağı söyleniyor" dedi.

Mert Yılmaz, 20 Ocak'a kadar geçen süreçte piyasanın kendi beklentilerini kendi fiyatlamaları ile ölçmeye çalışacağının altını çizerek, söylemek ile seçildikten sonra yapmak arasında ciddi bir fark olduğunu, hatta özellikle ABD gibi belirli konularda ciddi bir devlet politikasının olduğu ülkelerde bunları hayata geçirmenin çok kolay olmadığını ifade etti ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Piyasalarda bir volatilitenin yaşandığı doğru. Tekrar 3,27'lere kadar gelmiş bir dolar/TL'den bahsediyoruz. Dolar/TL'de ilk bandın 3,15-3,30 arasında olacağını düşünüyorum. Aşağı doğru gelirsek
3,06-3,15 bandından söz etmek mümkün. Bunca yıllık mesleki tecrübeme göre, bu tip ortamlarda panik halde alınmış yatırım kararlarının çok büyük kısmı orta uzun vadede yatırımcısına zarar ettirir. Bu nedenle ihtiyatlı olmakta fayda olduğu görüşündeyim. Neticede bugün buradan dolar almanın ciddi bir risk içerdiğini göz ardı etmemek lazım. Banka mevduatında %10-11'ler var. Bu demektir ki dolar kuru bir sene sonra 3,53-355 gibi bir fiyat olursa ancak başabaş çıkarsınız. Fiyatın onun üzerine gitmesi gerektiği için bu hesapları iyi yapmak lazım."Yılmaz, Borsa İstanbul'da 74000-78000 bandındaki hareketin bir
süre daha devam edeceğini düşüncesini savundu ve kurun yükselmesiyle beraber Dolar bazındaki önemli desteklerin de bir miktar yukarı doğru taşındığına değindi ve şunları söyledi:

"BIST 100 Endeksi'nde 74000, dolar bazında 75200 seviyesine karşılık gelen seviyeler kırılırsa, hızla 70000'e geri çekilme söz konusu olabilir. 74000-78000 bandının içinde kaldığımız sürece, "74000-75000'den 'AL' 77000-78000'de 'SAT'" çalışır. Ancak aşağı yönlü kırılma olursa hareket hızlanacaktır. Orada mutlaka 'stop-loss'ları çalıştırmak gerekir."

Yurt İçi Piyasalar Satış Müdürü Mert Yılmaz, uzun vadede bakıldığında, şu anda en büyük sorunlardan birinin Türkiye'nin yatırımcılara cazip gelecek yeni bir hikaye yazamaması olduğunu dile getirdi.

Mert Yılmaz, piyasada Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) müdahale edip etmeyeceği sorularının sorulduğunu veya müdahale önerilerinin yapıldığına da değinerek, "Ben kesinlikle bir müdahale olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu tip ortamlarda yapılan bir direkt müdahalede, kur kalıcı şekilde aşağı yönlü bastırılamaması daha spekülatif atakların gelmesine neden olabilir. Bu nedenle Merkez Bankası'nın izlemeye devam edeceğini ve doğrusunun da bu olduğunu düşünüyorum" diyerek görüşlerini aktardı.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.