TÜRKİYE SICAK PARAYI BREZİLYA'YA KAPTIRIYOR

Ancak, geçen haftadan beri süren hareketlenmeden en çok sıcak parayı Türkiye'nin rakipleri Brezilya ve Hindistan gibi ülkeler çekti. Piyasaları yatıştırmak üzere cuma günü konuşma yapan ABD Merkez Bankası Başkanı (FED) Ben Bernanke yine "ılımlı büyüme"den söz etti. Kötü ABD verisi sağanağı ve ikinci dip kaygıları ile geçen hafta aniden kesilen risk iştahının piyasalarda yarattığı çalkantıların ardından kriz önlemleri filminin ikincisi için yönetmen Bernanke "motor" dedi. Cuma günü Jackson Hall'da gerçekleşen ve önemli merkez bankası başkanlarının da katıldığı yıllık konuşmasında "İhtiyaç olması halinde daha fazla uzun vadeli menkul kıymet alınması finansal piyasaları rahatlatabilir" diyen Bernanke, yeni tahvil alımlarına yeşil ışık yakmış oldu. FED'in ekonominin belirgin bir şekilde zayıflaması halinde ek destek sağlamaya hazır olduğunu vurgulayan Bernanke krizin en ateşli zamanlarının sona ermesinin ardından pistte beklemeye bıraktığı "para helikopteri"ni yeniden havalandıracağının da işaretini vermiş oldu. Son olarak cuma günü açıklanan veriler de daha fazla gevşemenin şart olduğuna işaret etti. Perşembe günü beklentilerden daha az gelen işsizlik maaşı başvuruları piyasalardaki kaygılı havayı ancak kısa süreli yatıştırmaya yaramıştı ki cuma günü açıklanan GSYİH büyüme rakamları ile çekirdek enflasyon verileri moralleri bozdu. ABD ikinci çeyrek büyümesini yüzde 2,4'den yüzde 1,6'ya aşağı yönlü revize etti. Haziran ayı çekirdek enflasyon rakamı ise yüzde 1,1 oldu. Michigan tüketici güven endeksi de 68,9 puan ile beklentilerin altında kaldı. Buna rağmen Bernanke'nin ekonomiye yeniden destek atacağı beklentileri piyasalara moral vermeye yetti. Avrupa yüzde 0,4'e yakın yükselirken, ABD borsaları da güne 0,5 yukarıdan başladı. Aslında hepimiz bu filmi daha önceden izlemiştik. Küresel kriz boyunca dünya çapında başlayan koordineli kantitatif gevşemenin başını ABD çekmişti. Faizler yüzde 0 ila 0,25 arasında belirlenmiş, ABD Merkez Bankası (FED) 1,4 trilyon dolarlık mortgage tahvili ile 300 milyar dolarlık da hazine tahvili satın alarak piyasalara destek atmış, likidite akışı sağlamıştı. Ağustos başında krizde başlattığı tahvil alım programına devam etme kararı alan Bernanke'nin Jackson Hall konuşmasının ardından atacağı adımlar ise diğer büyük merkez bankaları için referans kabul edilecek. Geçen hafta ne ABD'nin krizde ikinci dibi boyladığı tartışmaları ne de Japonya'nın değerlenen para birimi yene müdahale gelip gelmeyeceği tartışmaları dinmek bildi. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P'nin İrlanda'nın notunu kırması, İspanya'da ekonominin yüzde 0,2 ile oldukça kısır bir büyüme sergilemesi ve ABD ev satışlarında yüzde 30'a varan daralma küresel piyasaları iyice gerdi. Korku endeksi VIX bir günde yüzde 10 fırladı. Hisse senetleri piyasaları çakıldı, Nikkei 225 ise 16 ayın dibini gördü. Yatırımcı ise düşük getirisine rağmen sığınak olarak devlet tahvillerine koştu. Talep o kadar büyüktü ki gösterge 10 yıllık İngiliz tahvilleri (Gilt) ile Alman tahvillerinin (Bund) faizi rekor dip seviyelere geriledi. 10 yıllık ABD tahvilinin faizi ise 2,42 ile 2009'un ocak ayından bu yanaki dibini indi. Türkiye'nin gösterge tahviline ait bileşik faiz de yüzde 7,99'u görerek son 10 ayın en düşük seviyesine indi. Yani bu ülkelerin borçlanma maliyetleri azaldı. SICAK PARAYI KAPTIRIYOR İşin iyi tarafı son raporlara bakılırsa ikinci dip tartışmaları ve riskten kaçışın hızlanması en çok da Türkiye gibi cari açık sorunu olan gelişmekte olan piyasalara yaradı. 25 Ağustos tarihinde sona eren haftada gelişmekte olan piyasa tahvillerine giren yabancı sıcak para miktarı önceki haftaya kıyasla ikiden fazla katlandı ve 1,07 milyar dolara ulaştı. Yatırım bankası ING'nin verilerine göre yabancı yatırımcıların geçen hafta bu tahvillere yaptıkları yatırım miktarı sadece 442 milyon dolar olmuştu. Uzmanlara göre bu veriler küresel piyasalarda yaşanan oynaklık ve büyüme kaygılarının gelişmekte olan piyasalara yaradığının en önemli kanıtı. Hafta içinde "kahin" lakaplı ünlü ekonomist Nouriel Roubini'ue ait araştırma şirketinin yayımladığı raporda Türkiye'nin büyüyen cari açığına dikkat çekilmiş, bu açığın finanse edilmesi için daha fazla yabancı sıcak para akışının gerektiği vurgulanmıştı. Ancak RBS bankasının son raporuna bakılırsa Türkiye çekeceği sıcak paranın büyük bir kısmını küresel krizde ayrıştığı Brezilya'ya kaptırıyor. Rapora göre 2009'un ilk çeyreğinden 2010'un ilk çeyreğine kadar gelişmekte olan piyasalara 250 milyar doların üzerinde sıcak para girişi gerçekleşti. En fazla sıcak para çeken ülke ise 59 milyar dolar ile Brezilya oldu. Hindistan, Polonya, Güney Afrika ve Endonezya da peşinden geldi. İkinci çeyrekte ise en fazla sıcak parayı 14 milyar dolar ile yine Brezilya çekti. Brezilya ile bir dönem kardeş piyasa olan Türkiye ise ancak 4,1 milyar dolar çekebildi. Yani sıcak parayı kapmak konusunda Brezilya'nın yarısı kadar bile olamadı. SILA ÖZÇELİK REFERANS

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.