E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemTürkiye'nin Libya'ya asker göndermesinin sonuçları ne olur?---

Türkiye'nin Libya'ya asker göndermesinin sonuçları ne olur?

Türkiye'nin Libya'ya asker göndermesinin sonuçları ne olur?
20 Aralık 2019 - 15:13 borsagundem.com

Libya'nın uluslararası alanda tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) dün, Türkiye ile 27 Kasım'da imzalanan güvenlik ve askeri işbirliği anlaşmasını hayata geçirme kararı aldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan talep olması halinde Libya'ya asker gönderebileceğini gündeme taşıdı.

Türkiye'nin bu adımı, Libya'da yaşanan savaşta, General Halife Hafter'in "Trablus için son muharebe" sözlerinin ardından geldi. Hafter'in geçen hafta "Trablus'un hürriyetine kavuşmasına sıfır saat kaldı" açıklamasının ardından çatışmalar da şiddetlendi.

Birleşmiş Milletler'in (BM) ülkenin meşru hükümeti olarak gördüğü UMH'ye karşı savaşan Hafter'e bağlı güçler, Trablus'u ele geçirmek için nisan ayında saldırıya geçmiş, fakat şehrin dışına kadar geldikten sonra daha fazla ilerleyememişti.

euronews, Türkiye'nin Libya'ya müdahalede bulunma olasılığını ve muhtemel sonuçlarını uluslararası güvenlik uzmanı Barah Mikail'e sordu.

Türkiye'nin Libya'ya müdahale etmesindeki çıkarları ne?

15 Aralık'ta Libya Başbakanı Fayiz el-Serrac ile görüşen Erdoğan, Hafter'in meşru bir lider olmadığını ve yasa dışı bir yapıyı temsil ettiğini söyleyerek kolluk kuvvetlerinin Libya'ya gönderilmesini yasal bir zemine dayandırmıştı.

Asker konuşlandırılmasına ilişkin "Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atarız" diyen Erdoğan, "Şu anda Libya'da, orayla hiçbir ilgisi, alakası olmayan, resmi bir davetin olmadığı ülkeler, buralara kendilerindeki bazı özel güvenlik güçlerini göndermişlerdir. Şu anda onlar Libya'da bu tür illegal faaliyetler gösteriyorlar. Bunların aşılması lazım." diye konuşmuştu.

Ancak, Saint Louis Üniversitesi'nden uluslararası güvenlik uzmanı Barah Mikail'e göre Türkiye'nin Libya'ya olan ilgisi yeni değil.

Mikail, "2011'de, Libya'nın devrik lideri Kaddafi'nin sonrasında Ankara, ülkede nüfuzunu kullanmak için bir politika arayışına girdi. Ancak Halife Hafter'in Nisan 2019'da Trablus'ta başlattığı harekat, Türklere hem siyasi hem de askeri açıdan bölgedeki tesirini genişletmek için yeni fırsatlar doğurdu." dedi.

Güvenlik uzmanına göre Türkiye stratejik hareket ederek, Akdeniz'de Avrupalı muhataplarıyla yarışacak, alternatif bir politika belirleme hedefinde.

Mikail, altyapı ve binaların yeniden inşa edilmesiyle ilgili Libya'nın sunduğu olanaklara bakıldığında, ekonomik çıkarların bu ilgide rol oynayan diğer bir faktör olduğunu söyledi.

Türkiye'nin önünde bir de UMH'ye silah satarak askeri gücünü sergileyecek bir imkan da bulunuyor.

İdeolojik unsurları da gözardı etmemek gerektiğini belirten Mikail, Fayiz es-Serrac hükümetinin, eskiye göre şu an daha az da olsa, Islamcıların etkisi altında olmakla bilindiğini ve Erdoğan'ın İslamcı eğilim ve inançların da gizli olmadığını vurguladı.

Güvenlik uzmanı, bu unsurun jeopolitik etkenlerden daha güçlü olmadığını düşünüyor.

Türkiye'nin askeri müdahalesi ne kadar olası?

'Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakatı'na göre Trablus hava, kara ve deniz operasyonlarında kullanılmak üzere Türkiye'den araç, ekipman, mühimmat ve silah talep edebilecek. Anlaşma ayrıca istihbarat paylaşımı yapılmasını da kapsıyor.

Erdoğan'ın ülkeye doğrudan asker göndermek yerine "Libya'ya her türlü desteği vermeye hazırız" demesinin altını çizen Mikail, "Hiçbir ihtimali gözden çıkaramayız ancak Türkiye'nin asker göndermeye hazırız demesine şahsen kuşkuyla yaklaşıyorum" yorumunu yaptı.

"Türkiye, Trablus'un tek bir talebiyle söz konusu müdahalenin mümkün olduğunu iddia ediyor. Ancak Fayiz es-Serrac'ın ve beraberindekilerin, Avrupalı müttefiklerinin tepkisi ve bu müdahalenin yaratacağı ciddi riskleri hesaplamadan böyle bir adım atacağına inanmıyorum."

Bölge istikrarını nasıl etkiler?

Ankara'nın Libya ile ilgili hamlesi, Halife Hafter öncülüğündeki Tobruk merkezli güçlerle çatışma riskini, dolayısıyla da bölgenin daha da istikrarsızlaşma ihtimalini doğuruyor.

Mikail'e göre Türkiye'nin müdahalesi ancak mevcut istikrarsızlığı pekiştirecek ve ülkedeki diğer yabancı güçlerin Türkiye'nin izinden gitme riskini de beraberinde getirecek.

Hafter'i destekleyen Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi "Libya'ya müdahale etmek için imkanlarımız var ancak henüz kullanmadık" demişti.

BM'nin meşru saydığı hükümete karşı savaşan Libya Ulusal Ordusu'nun arkasındaki Mısır, bölgede Türkiye'nin en büyük rakiplerinden biri. BM uzmanlarına göre Libya'da daha önce hava saldırıları düzenleyen Mısır, Libya Ulusal Ordusu'na da ekipman yardımı yaptı.

Mikail, "BM'nin Libya özel temsilcisi ülkedeki krizi çözmenin önündeki en büyük engelin dış güçlerin müdahalesi olduğunu sürekli söylüyor ki, yüzde yüz haklı" diyor.

AB-Türkiye ilişkilerine nasıl yansır?

Libya'ya askeri destek eli uzatılması, Avrupa Birliği açısından bakıldığında da iki kritik döneme denk geldi. Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı Harekatı ile Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, Ankara ile Brüksel arasında tansiyonu artırdı.

Askeri mutabakatın yanı sıra tarafların, Akdeniz'de "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası"nı imzalaması da soğuk rüzgarlara neden oldu.

AB üyesi Yunanistan, anlaşmaya Libya'nın Atina büyükelçisini sınır dışı ederek tepki gösterdi.

Atina yönetimi Türkiye'yi de "Tek başına hareket edip, bölgede ortalığı karıştırmaya devam mı edecek yoksa iyi bir komşu gibi mi davranacak, kararını vermeli" diyerek eleştirdi.

Mikail'e göre Türkiye'nin Libya'ya asker göndermesi durumunda AB'nin vereceği tepki sınırlı olacak. Bu düşüncesinin sebebi ise Avrupalı muhatapların, Erdoğan'la daha fazla ters düşüp göç akını konusunda cumhurbaşkanının sabrını zorlamaktan kaçınmaları.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (7)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • HÜLYA ÇİFTCİ20 Aralık 2019 21:14

    abd rusya ve ab ülkeleri bir olup libya yı hallaç pamugu gibi haçlı ordusu ile yıktılar kimsenin gıkı çıkmada biz asker gönderince kıyametler koyuyor.onların libya da ne işi var libya nın kaynaklarına çökmek değilmi asıl amaç.demekki doğru yoldayız.reis in arkasındayız.

  • Misafir04 Ocak 2020 13:00

    Hülya hanim mesleğinizi çok merak ettim. Sakincasi yoksa yazarmısınız.

  • Remzi Bülbül22 Aralık 2019 09:30

    Hülya hanım Erdogan da milislere yani Kaddafi yıknak isteyen Işide 300milyon para göndermedimi .Türkiye'de masum değil.Dostumuz Kaddafi'yi yediler' bizim hükümette yardımcı oldu.

  • mali20 Aralık 2019 20:47

    Reisin kararını destekliyoruz.

  • DeployTheTroops20 Aralık 2019 18:17

    Sisi Zırhlı araçlarını göndermeye başladı bile. Bizden önce HAfter'e deli gibi Rus ve ABD silahı gitti. Türkiye ilk müdahil olan değil son müdahil olan olur olursa. Aktif askeri güçten sonuç alıyoruz, Batı kendi güçlerini gönderemez. Avrupa'da zaten savaşacak adam yok. Tam zamanı

  • Selçuk22 Aralık 2019 16:39

    Sonra amerikayı dinledim. Ve dedim ki amerika haklı daha fazla şerefsiz ölmesin, Sonra rusyayı dinledim, rusya haklı 25 bin şerefli göçmen gelsin. Sonra kalbimi dinledim, kimseyi dinlememeye karar verdim. Parası olsa bile.

  • HÜLYA ÇİFTCİ20 Aralık 2019 21:16

    abd binlerce tır pkk lırı serefsizleri silah gönderdi ne oldu.hepsini toz duman ettik alel acale abd başkan yardımcısı tüm ekipleri gelip bizlere yalvardılar daha fazla şerfsizleri öldürmeyin diye.bu iş yürek işidir.eğer bizim askerler şuan orada olmasa idi libyanın başkendi ve meşrü hükemetleri düşmüş idi .