E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaDış PiyasalarUluslararası piyasalarda geçen hafta---

Uluslararası piyasalarda geçen hafta

Uluslararası piyasalarda geçen hafta
22 Ocak 2011 - 17:30 borsagundem.com

Dünya Bankası'na göre dünya ekonomisinin kriz sonrası sıçrama aşamasından daha yavaş ancak yine de sağlam bir büyüme yaşayacak.

Dünya Bankası, dünya ekonomisinin bu yıl ve gelecek yıl toparlanmanın, kriz sonrası
sıçrama aşamasından daha yavaş ancak yine de sağlam bir büyüme aşamasına geçtiğini bildirdi.
Dünya Bankasından yapılan yazılı açıklamada, son ''Küresel Ekonomik Beklentiler 2011'' Raporu'nda, küresel büyümenin neredeyse yarısına gelişmekte olan ülkelerin katkıda bulunduğuna işaret edildi. Dünya Bankası, 2010 yılında yüzde 3,9 büyüyen küresel gayri safi yurtiçi hasılanın 2011 yılında yavaşlayarak yüzde 3,3, 2012 yılında ise yüzde 3,6 büyüyeceğini tahmin ediyor.
Gelişmekte olan ülkelerin 2010 yılında yüzde 7, 2011 yılında yüzde 6 ve 2012 yılında yüzde 6,1 büyümesi bekleniyor. Gelişmekte olan ülkeler, 2010 yılında yüzde 2,2, 2011 yılında yüzde 2,4 ve 2012 yılında yüzde 2,7 büyümesi beklenen yüksek gelirli ülkelerden daha iyi bir büyüme performansı sergilemeye devam edecek.
Açıklamaya göre Türkiye, 2008-2009 küresel krizinin etkilerinden güçlü bir şekilde kurtulurken, 2010 yılında yaklaşık yüzde 8'lik bir reel GSYH artışı kaydetti. Türkiye'de üretim, kriz öncesi düzeyi rahat bir marjla geçti, bu başarıyı gösteren birkaç Avrupa ülkesinden biri oldu.
Bu güçlü ekonomik toparlanmanın altında 2001 yılından bu yana yapılan ve kriz sırasında kararlı politikaların uygulanmasına olanak tanıyan reformların yattığı ifade edilen açıklamada, Türkiye'de açık işsizliğin mutlak bazda yüksek seyretmesine Ekim 2010 itibariyle (yüzde 11,3) ve hem sosyal refah hem de üretkenlik bakımından bir zorluk teşkil etmesine rağmen kadınların işgücüne
katılımında kaydedilen önemli artışlarla birlikte istihdamın kriz öncesi düzeyleri aştığı belirtildi.
Türkiye ekonomisinin, yüksek hacimli kısa vadeli sermaye girişlerinin durumu karmaşıklaştırsa da enflasyon hedeflemesinde iyi bir performans sergilediği de ifade edildi.

-AVRUPA'NIN BORÇ KRİZİ-

Avro Bölgesi maliye bakanları, Uluslararası Para Fonunun (IMF) da katkısıyla avro ülkelerinin oluşturduğu 750 milyar avroluk kurtarma fonunun artırılmasını tartıştı.
Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, İrlanda'yla birlikte henüz yüzde
10'u kullanılmayan fonun artırılmasının ''acil ihtiyaç olmadığını'' vurguladı.
Schauble, fonun artırılması talebinde bulunan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel
Barroso'nun kendisini şaşırttığını belirterek, ''Bu tür münferit çağrılar işleri
kolaylaştırmadığı gibi zorlaştırıyor'' dedi.
Maliye bakanları, 750 milyar avroluk kurtarma fonunun artırılması konusunu
mart ayında daha geniş reformlarla birlikte ele alma hususunda uzlaştı. Bakanlar
ayrıca, bankaları yeniden stres testinden geçirmek üzere anlaştı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, ülkesinin, avronun istikrarını garanti
etmek için gerekenleri yapacağını bildirdi. Merkel, Stern dergisine verdiği
demeçte, Alman markına dönüş olmayacağını, ülkesinin istikrarlı avroyu garanti
altına almak için gerekenleri yapmayı sürdüreceğini belirtti.
Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) Başkanı Klaus Regling, EFSF'nin,
Portekiz ve İspanya için kurtarma söz konusu olursa yeterli kaynağa sahip
olduğunu söyledi. Regling, Alman Deutschlandfunk radyosuna, ''Bu ülkelerin paraya
ihtiyacı olup olmadığını tahmin etmek istemiyorum, bu şu anın sorunu değil, bu
iki ülke şu anda kendilerini piyasalarda yeniden finanse edecek konumda
bulunuyor. Ancak bu iki ülke için kurtarma durumu ortaya çıkarsa o zaman fonda
yeterli kaynak olacak. Bu yüzden EFSF'nin büyütülmesine acilen ihtiyaç yok'' diye
konuştu.

-ÇİN, GEÇEN YIL YÜZDE 10,3 BÜYÜDÜ-

Çin ekonomisi geçen yıl yüzde 10,3 büyüdü.
Ulusal İstatistik Bürosu, 2010'un son çeyreğindeki büyümenin bir önceki
yılın aynı dönemine göre yüzde 9,8, geçen yılın tamamında ise büyümenin yüzde
10,3 olduğunu açıkladı. Çin, 2009'da yüzde 9,2 büyümüştü.
Geçen yıl Japonya'yı geçerek dünyanın ikinci büyük ekonomisi unvanını
kazanan Çin, özellikle küresel krizde üreticisini desteklemek ve en az zararla
çıkabilmek için iç piyasaya sunduğu teşvik paketleriyle önce iç piyasasını
canlandırdı. Bu teşvik paketleri ve küresel krize rağmen, ekonomisini dengede
tutarak büyümeye devam etmesi yabancı yatırımcıda da güven etkisi uyandırdı ve
yabancı yatırım çekmeye devam etti.
Çin'in ekonominin istikrarının korunması için ihracatın yanı sıra yapılacak
yeni reformlarlar ve iç tüketim yoluyla ekonomiyi kalkındırma politikası
uygulaması bekleniyor.
Çin Devlet Başkanı Hu Cintao, Çin ekonomisinin ve ticaretinin dünya
ekonomisine önemli katkılarda bulunduğunu ve Çin parası yuanın dünya ekonomisinin
gelişme sürecinde belli bir rol oynadığını, fakat uluslararası para birimi olması
için uzun bir süre geçmesi gerektiğini belirtti.
ABD ziyaretinden önce Wall Street Journal ve Washington Post gazetelerine
yazılı demeç veren Çin Devlet Başkanı Hu, ''ABD Dolarının hakim olduğu
uluslararası para sistemi geçmişin ürünü'' dedi. ABD Dolarının uluslararası
rezerv parası olması nedeniyle, bu ülkenin izlediği para politikasının küresel
sermaye akışı üzerinde önemli bir etki yarattığını savunan Hu, dolar
sirkülasyonunda rasyonelliğin ve istikrarın korunmasının gerektiğine işaret etti.

Hu'nun ABD ziyareti sırasında ABD ve Çin arasında yapılan anlaşmayla, Çin,
ABD'den 45 milyar dolar tutarında mal satın alacağını açıkladı. Anlaşma
kapsamında Çin, ABD'den 19 milyar Dolar tutarında 200 adet Boeing yolcu uçağı
satın alacak.
ABD dolarının, uluslararası döviz borsalarında önemli para birimleri
karşısında, pazartesi günü açılış ve cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu:

PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA
----------- --------- --------
Japon Yeni 82,92 82,57
İsviçre Frangı 0,967 0,9593
Kanada Doları 0,9878 0,995

Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,3287 dolardan açılan avro, cuma
kapanışta 1,3614 dolara yükseldi.
Aynı borsada pazartesi günü 1,5863 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma
kapanışta 1,6004 dolara çıktı.
New York borsasında, altının ons fiyatı pazartesi günü 1.360 dolardan işlem
görürken, cuma günü kapanışta 1.370,20 dolara yükseldi.

-ABD, AVRUPA VE ASYA BORSALARI-

ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,41 (49,04 puan)
değer kazanarak, haftayı 11.871,84 puandan kapattı. Standard and Poor's 500
Endeksi aynı gün yüzde 0,24 (3,09 puan) artarak 1.283,35 puan, Nasdaq Bileşik
Endeksi ise yüzde 0,55 (14,75 puan) yükselerek 2.689,54 puan oldu.
Haftanın tamamında Dow Jones Endeksi yüzde 0,7 değer kazanırken, Standard
and Poor's 500 Endeksi yüzde 0,8 ve Nasdaq Bileşik Endeksi yüzde 2,4 geriledi.
Japonya'da Tokyo Borsası'nın temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi haftanın
son işlem gününde yüzde 1,56 (162,79 puan) değer kaybederek, 10.274,52 puana
geriledi.
Asya'da cuma günü Hong Kong Borsası yüzde 0,53, Tayvan Borsası yüzde 0,75,
Güney Kore Borsası yüzde 1,83, Avustralya Borsası yüzde 0,64, Tayland Borsası
yüzde 1,53, Endonezya Borsası yüzde 2,16, Hindistan Borsası yüzde 0,20, Singapur
Borsası yüzde 0,65, Malezya Borsası yüzde 1,31 düştü.
Avrupa'da ise İngiltere'de Londra Borsası'nda FTSE 100 Endeksi dün yüzde
0,48 (28,34 puan) artarak, haftayı 5.896,25 puandan kapattı. Almanya'da Frankfurt
Borsası'nda haftanın son işlem gününde DAX Endeksi yüzde 0,54 (38,15 puan)
yükselerek, 7.062,42 puandan, Fransa'da Paris Borsası'nda CAC-40 Endeksi de yüzde
1,33 (52,61 puan) değer kazanarak, 4.017,45 puandan kapandı.
Avrupa'da ayrıca dün Amsterdam Borsası yüzde 1,38, Brüksel Borsası yüzde
1,06, Madrid Borsası yüzde 1,81 ve Zürih Borsası yüzde 0,83 değer kazandı.

-PETROL FİYATLARI-

Uluslararası piyasalarda dün haftanın son gününde ABD ham petrolünün varil
fiyatı 89 dolar seviyesinden işlem gördü.
ABD ham petrolünün varil fiyatı mart ayı teslimi haftanın son işlem gününde
48 sent değer kaybederek, haftayı 89,11 dolardan kapattı. Hafta içinde 88,87 ila
90,22 dolar bandında işlem gören ABD ham petrolünün varil fiyatı haftanın
tamamında yüzde 2,65 geriledi.
Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı mart ayı teslimi de 1,02 dolar
azalarak 97,60 dolara indi. Brent tipi ham petrolün varil fiyatı haftanın
tamamında yüzde 1,06 değer kaybetti.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)