E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaWall Street'te çöküşe işaret eden kanıtlar artıyor---

Wall Street'te çöküşe işaret eden kanıtlar artıyor

Wall Street'te çöküşe işaret eden kanıtlar artıyor
06 Aralık 2017 - 12:05 borsagundem.com

Ünlü ekonomist John Mauldin, ABD hisse senedi piyasalarının giderek felakete sürüklendiğine yönelik kanıtların her geçen gün artmakta olduğunu belirtti.

BORSAGUNDEM.COM
Mauldin, günlük ekonomik çılgınlık hacminin kendisinin kullandığı çeşitli göstergelere göre giderek arttığını ve bir alarm ışığı gibi yanıp sönneklte olduğunu dile getirdi. Ünlü ekonomist bu sinyalleri şöyle sıraladı:

"Ekonomi hiç olmadığı kadar kaldıraçlı durumda
ABD'de dolaşımdaki kredilerin GSYİH'ya oranı 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında yüzde 130 ila 170 aralığında istikrarlı bir seyir izledi. 1920 ve 1930'lu yıllarda sert bir yükseliş yaşayan bu oran sonrasında ger çekilerek yeniden istikarlı seyrine döndü. 1980'li yıllara gelindiğinde ise bu oran yüzde 200'lere yükseldi ve bir daha asla arkasına bakmadı. 2009 yılından itibaren yükseliş hızlandı ve şimdilerde ise yüzde 350 civarına yükselmiş durumda.


Bu durumu saçma olarak nitelemek yetersiz kalacaktır. Biz bu aşamada akıl almaz bir kaldıraç seviyesindeyiz. Bu oranın bir de hesaplamalarda görünmeyen kısmı var ki o da pek çok bireyin ya da kurumun bu oranda borca sahip olmadığı ancak bunun sonucnda diğerlerinin çok daha yüksek oranlarda borçlu olduğu yani çok daha yüksek kaldıraç düzeylerinde olduğu gerçeğidir.
Geçtiğimiz 10 yıllarda krediler çok kazançlı faaliyetler olmuşolsa da bunun devam edip gideceğine inanmak zor. Bir noktadan sonra büyük bir kaldıraçtan arınma sürecine gireceğiz ki bu hiç de hoş bir süreç olmayacak.

Nakt tahsisleri 2007'den bu yana en düşük seviyede
Aykırı yatırımcılar, başarının kalabalığa karşı gelmekten geldiğine, zira kalabalıkların genelde yanlış olduğuna inanıyor. Benim kendi tecrübelerim burada küçük bir düzeltem öneriyor: Dikkatlerinizi kalabalıkların ne söylediğine değil ne yaptıklarına verin çünkü kelimeler ucuzdur.

Örnek vermek gerekirse Merrill Lynch müşterilerinin ellerinde tuttukları nakitin varlıklarına oranı 2005 yılında günümüze kadar yıllık ortalamalarda yüzde 13 seviyesinde. 2007 yılında hisse senetleri zirve seviyelerine yaklaştığında bu oran ortalamanın altına geriliyor. Krizin yaşanması ile birlikte hızla yükselişe geçiyor ve piyasaların dip yaptığı 2009 yılı başlarında yüzde 21 ile zirve seviyelerine geliyor.

Diğer bir deyişle Merrill Lynch müşterileri piyasaların dip yaptığı seviyelerde nakitini azaltıp mal almak ya da piyasaların zirve yaptığı noktalarda ellerindeki hisseleri azaltıp nakite geçmek yerine bunların tam tersini yapıyor. Bu eğilimin sadece Merrill müşterilerine özgü olduğunu düşünmüyorum. Bu eğilim yatırımcıların geneli için geçerli.

İşin rahatsız edici noktası Merrill Lynch müşterilerinin ellerindeki nakit miktarı bu aşamada 2007 krizinde olduğundan da daha düşük. Faiz oranlarının da bu dönemlerde daha düşük olması nedeniyle belki de bu çok da şaşırtıcı değil.

Merkez Bankaları geçtiğimiz 10 yıllı süre boyunca yatırımcıları riskli varlıkları almaya zorladılar. Bu veriler ise çabalarının sonuç verdiğini gösteriyor. Ancak nedeni ne olursa olsun yatırımcıların nakit seviyeleri, bu günlerde tedbirli olmanın pek de popüler bulunmadığına işaret ediyor.
Dolayısıyla eğer kendinizi aykırı bir yatırımcı olarak görüyorsanız belki de artık elinizdeki nakiti artırmanın zamanı gelmiş demektir.

Michael Lewitt’in gerçeklik kontrolü
2008 yılındaki mali krizi önceden öngören bir kaç ekonomistten biri olan Michael Lewitt’in son araştırma notu yaşanmakta olan son saçmalıkları sıraladı.
Finansal piyasaların balonda olup olmadığını merak eden herkes, 2017'de tanık olduğumuz bu durumları düşünmeli:

• Bir tablo 450 milyon dolara satıldı.

• Bitcoin BTCUSD, (Belki de hiç bir değeri olmamasına rağmen) 952 dolardan $11,000 doların üzerine tırmandı

• Japonya ve Avrupa Merkez bankaları 2 trilyon doların üzerinde varlık aldı.

• Küresle borçlar 225 trilyon dolarla küresel GSYİH'nın yüzde 324 üzerine yükseldi.

• ABD şirketleri 1.75 trilyon dolar ile rekor tahvil satışı gerçekleştirdi.

• AVurpa'nın yüksek faizli tahvillerinde faizler yüzde 2'nin altına geriledi.

• Seri bir şekilde temerrütler yaşamış olan Arjantin, 100 yıl vadeli tahvil ihraç etti. Tahvil ihracına gelen talep, arzın şaşırtıcı dereede üzerinde oldu.

• Umutsuzca iflas etmeyen Illinois, yatırımcılara yüzde 3.75 faizli tahvil sattı

• Küresel hisse senetlerinin piyasa değeri 15 trilyon dolardan hızlı bir yükseliş yaşadı ve 85 trilyon dolarla küresel GSYİH'nın yüzde 113'ü düzeyine ulaştı.

• FANG hisselerinin piyasa değeri 1 trilyon doların üzerinde artış gösterdi

• S&P 500 endeksinde volatilite son 50 yılın ve Hazine tahvillerinde volatilite son 30 yılın en düşük seviyelerine geriledi

• Zarar açıklayan ve daha az araç üretmeye başlayan Tesla Inc. yüzde 5 faizli teminatsız 4 milyar dolarlık tahvil satışı gerçekleştirdi.

Bu pek de hoş olmayan baloncuğa, siyasi bölünme ve toplumsal karmaşa da eşlik etmekte. Yıllardır tolerans gösterilen ahlaksız davranışlar nihayet hesaba alınmaya başladı. Bir kaç cesur gazeteci hükümetin çekirdeğinde yaşanan çürümeyi saklamaya çalışan yayıncılık güçlerine karşı mücadele ediyor. (Evet burada Uranium One ve Obama Adalet Bakanlığı'ndan bahsediyorum)

2018 yılında Washington, Wall Street ve medya merkezlerinde pek çok yeni gelişmeler bekleniyor. Adam kayırma, ucuz para ve aptallıklar pek çok ikonun toza bulanmasına neden olacak.

Borçları sırları, aldatmacaları çok olan kurum ve kişilere dikkat edin. Sahte idolların farkına varın. Çünkü her balon kendi sahte idolunu yok eder ve bu balon da öyle yapacaktır.

Fed'in bilançosunu küçültmesi sorunları büyütüyor
Bir sonraki saçmalık oldukça net olmasına karşın pek çoklarının halen görmemesi nedeniyle saçmalık. Kusura bakmasınlar ama ben buna bir göz atacağım.

Bu araştırma 720 Global'in kurucu ortağı Michael Lebowitz 'den geliyor:

Fed ve diğer merkez bankaları uygulamada yatırımcıları 2008 yılından bu yana riskli varlıklara yönlendiriyor.
Düşük maliyetli bol likidite varlık fiyatlarının yükselmesine neden olur. Buna dayanarak şu çıkarımda bulunmak oldukça mantıklıdır ki düşük maliyetli bol likiditenin piyasadan geri çekilmesi de varlık fiyatlarını ters yönde etkilyecektir. Fed bilançosunu nasıl daraltacağına dair bir yol haritasını şimdiden verdi.

Michael’ın hesaplamaları Fed'in likiditeyi geri çekme sürecinin planlandığı gibi gitmesi halinde yaşanabilecekleri gözler önüne seriyor. Likidite ve hisse fiyatları arasındaki ilişki sürecek olursa S&P 500 endeksi önümüzdeki bir kaç yıl içinde yüzde 50 oranında gerileyebilir.

Volatiliteye bağlı korunam araçları beklenen sonuçları vermeyebilir
Pek çok yatırımcı bu uyarı işaretlerini görüyor. Ancak hem piyasaların yükselişine oynamaya ve aynı zamanda hemde kayıplarını karşılamaya yönelik hedge (korunma) pozisyonlar açmaya imkan bulacaklarını düşünüyor. Ancak bu sistem böyle çalışmıyor.
Wall Street şirketleri, sizi ani olumsuz olaylardan korumak için ürettikleri her türlü volatiliteye bağlı ürünleri hizmete sundular. Bu ürünlerin çoğu CBOE Oynaklık Endeksi ile bağlantılı.

Volatilite ısrarcı bir şekidle düşük düzeylerde kalıyor zira piyasalar son yıllarda sadece yukarı yönlü hareket ediyor. Bu da volatiliteye karşı korunma araçlarını ucuz hale getiriyor. Ancak bir çöküş döneminde bu vaat edilen korumanın sağlanıp sağlanmayacağı konusu çok da net değil.

Arkadaşım Doug Kass bu konudaki endişelerini dile getirmişti. Kendisi ani bir çöküş yaşanması riskinin arttığına inanıyor ve bu gerçekleştiğinde ise buna karşı korunmaya alındığını düşünenlerin aslında hiç de korunmuyor olduklarını öğrenmek zorunda kalabileceklerini belirtiyor.

S&P 500 endesinde bir günde yüzde 5 oranında bir değişim yaşanması 400 bin volatilite endeksi VIX sözleşmesi satın alınması anlamına gelecek. BU Ekim ayı için geçerliydi ancak belki de şimdi bu rakam daha da artmış durumda. Doug, bu tarz bir stres altındaki piyasanın böylesi yüksek bir likiditeyi sağlayamayabileceğinden endişeleniyor.

Yüksek faizli borçlanma araçları bir sonraki krizin tetikleyicisi olabilir
Yüksek faizli borçlanma araçlarında, çok hafif şartlar ihtiva eden anlaşmalara eşlik eden balonun bir sonraki krizin kaynağı olacağına inanıyorum. S&P 500 endeksi yükselirken, Yüksek getirili borçlanma araçlarının yaşadığı faiz düşüşü bir timsahın açılan ağzına benziyor ve bu timsah ağzını kapatmak için köşeden dönecek olan avını bekliyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)