Yeni model ile hedef büyüttü

Suzuki Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ural Hakverdi, Suzuki'den, Türkiye'nin çevresindeki, Türkiye'ye komşu bir-iki ülkenin distribütörlüğünü istediklerini belirterek, ''Onlar da komşu bir-iki ülkenin distribütörlüğünü vermeye pozitif baktıklarını söylediler'' dedi.
Hakverdi, düzenlenen basınla sohbet toplantısında gazetecilere Suzuki'nin Türkiye temsilciliğinin, Doğuş Grubu'na geçmesi ile ilgili süreçte bu yılın başından itibaren yaşananları anlattı. Doğuş Grubu yöneticilerini de tanıyan bir arkadaşı ile yemek yerken ''Suzuki'yi bırakmayı düşündüğünü'' söylediğini anlatan Hakverdi, arkadaşının Doğuş yönetimine bu düşüncesini aktardığını, bunun üzerine kendisini arayan Doğuş Grubu yöneticilerinin Suzuki distribütörlüğü için izin istediklerini, kendisinin de buna sıcak yaklaştığını ifade etti.
2010 yılının Aralık ayında Suzuki'ye gidip, artık distribütörlüğü bırakacağını söylediğini, kendi yerine distribütörlük için Doğuş Grubunu takdim ettiğini dile getiren Ural Hakverdi, şöyle devam etti:
''Doğuş'u beğendiler. Aralarında görüşmeler başladı. Tabii biz onları yalnız bıraktık. Biz onların görüşmesinde bulunmadık. Ama Doğuş bizle çok samimi bir hava içinde her şeyi götürdü. Çok şeyde de bize danıştı. Tam bu arada iş bitmek üzereyken zelzele patladı. Japonya büyük bir felakete uğradı. Orada bir ara verildi. Sadece Suzuki değil bütün imalatçılar yara aldı. Ondan sonra görüşmeler tekrar devam ederken, biz tam anlaşma imzalanacak artık, iş bitti derken, bir mesaj geldi Japonya'dan; 'Suzuki yönetimi Doğuş'la anlaşamadı...'
Ben Doğuş'la anlaşamadığına inanmıyorum. Çünkü anlaşamamak diye bir sebep yoktu. Başka bir sebebi olması lazım. Yalnız Suzuki bize açıklamadı. Sorduk söylemediler, ben de Bay Suzuki'ye gidip sormadım. Benim tahminim bu ret cevabı Doğuş'un bünyesi için değil, Doğuş için bir ret değil. Doğuş'u beğendiler, hatta bana 'çok iyi bir namzet getirdiğimi' de söylediler. Bu ret bizi de biraz şaşırttı.''
Hakverdi, Suzuki'nin kendisinden Türkiye distribütörlüğünü sürdürmesini rica ettiğini anlattı.

-''SUZUKİ'NİN DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜNÜ VERME NİYETİNDE DEĞİLİZ''-

Kendisinin, Suzuki yetkililerine bir gerçeği ifade ettiğini dile getiren Ural Hakverdi, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Suzuki tek başına Türkiye'de muvaffak olamaz. Bütün distribütörler ikinci, üçüncü markaları aldılar. Ama ben ikinci bir distribütörlük almam. Bana teklifler yapılıyor, istesem bugün alırım. Ama biz Suzuki olarak başladık. Eğer bir gün bitecekse yine Suzuki olarak bitecek. Bizim yan komşularımız var. Bu komşularımızdan bir-iki tane memleketi verin bana. Ben buradan re-export yapayım.
Suzuki'den komşu bir iki ülkenin distribütörlüğünü istedik. Onlar da komşu bir-iki ülkenin distribütörlüğünü vermeye pozitif baktıklarını söylediler. Ben eylül, ekim gibi bu işin olabileceğini tahmin ediyorum. Eğer biz bir-iki ülkede iyi başarı gösterebilirsek, Suzuki'den başka bir-iki memleket daha istemeye gideceğiz. Sonra bayiler toplantısı yaptık. Bayiler toplantısına Avrupa'dan Sorumlu Suzuki'nin Müdürü geldi ve bayilere kendisi konuştu. Suzuki, Türkiye'ye gereken her türlü desteği vereceklerini ilan etti.''
Ural Hakverdi, Suzuki'den istedikleri komşu ülkelerin ''bakir kalmış'' yerler olduğunu, buralarda mevcut bir Suzuki operasyonu olmadığını ifade ederek, bu ülkelerde Suzuki'nin bir distribütörlük ağının bulunmadığını, buralarda Suzuki'nin bir-iki bayi ile çalıştığını kaydetti.

-''BU SÜREDE YARA ALDIK''-

Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir işin ilelebet gitmeyeceğini, kimsenin ''ben bu işi 100 sene devam ettireceğim'' diyemeyeceğini vurgulayan Hakverdi, ancak kendisinin Suzuki ile uzun yıllardan beri süren bir gönül ilişkisi olduğunu, şu anda Suzuki'nin distribütörlüğünü verme niyetinde olmadığını bildirdi.
Bu yılın başından beri 6 aylık süreçte, Türk otomotiv pazarının çok iyi performans gösterdiğini, pazarın en güzel zamanını kaçırdıklarını ifade eden Ural Hakverdi, '' Bu süreçte birkaç milyon dolarım gitti. Bu sürede yara aldık'' dedi.
Hakverdi, bütün bayilerinin bayiler toplantısına eksiksiz geldiğini, kendilerinin bayilerle bir aile gibi olduklarını belirterek, yeni bayilik müracaatları olması durumunda da yeni bayilikler verebileceklerini söyledi.

-''YENİ MODELLERLE SATIŞ GRAFİĞİMİZİ ARTIRACAĞIZ''-

Suzuki Türkiye'nin satış performansı hakkında da bilgi veren Hakverdi, 2012 yılında 3 bin ile 4 bin arasında araç satışını yakalamak istediklerini, gelecek yeni modellerle bu rakamlara çok kolay ulaşabileceklerini kaydetti.
Ural Hakverdi, ''2011 yılı bizim için kaçan bir yıl oldu. yine de bin 200-bin 300 aracı bulacağız. Eğer Suzuki bize jest yapıp biraz daha ürün yollarsa, o zaman belki 2 bine yaklaşırız. Grand Vitara'da yeni bir modelimiz gelecek, dizeli de gelecek. Suzuki'nin geliştirmekte olduğu bir-iki tane yeni model var. Onlar da önümüzdeki yılın sonuna doğru gelebilir. Bu yeni modellerle satış grafiğimizi artıracağız'' dedi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.