E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum RaporlarıYunanistan ve Çin şoklarının Türkiye'ye etkisi---

Yunanistan ve Çin şoklarının Türkiye'ye etkisi

Yunanistan ve Çin şoklarının Türkiye'ye etkisi
09 Temmuz 2015 - 10:55 borsagundem.com

Yunanistan ve Çin krizleri nedeniyle gelişmekte olan ülkelerde ve Türk piyasasında dalgalanmalar yaşandı

İş Yatırım tarafından yapılan analizde Yunanistan ve Çin'de yaşanan gelişmeler tek tek ele alınarak Türkiye üzerindeki etkileri değerlendirildi. İki ülke ile olan ekonomik etkileşimlerin ele alındığı raporda, iç siyasette yaşanan gelişmelerin piyasadaki önemine vurgu yapıldı.

Rapor şöyle:

''Yunanistan ve Çin şoklarının değerlendirmesi
Referandum sonrasındaki avrodan çıkışın Yunanistan için büyük dünya için küçük bir kriz olduğunu savunmuş; Türkiye piyasalarına gelecek sert bir satışın alış fırsatı olarak kullanılmasını önermiştik   (BIST-100 80.000, USDTRY 2,73, 10y tahvil %10,0). 
Verdiğimiz aralık geniş olduğu ve Türkiye piyasaları dünya piyasalarının sallandığı bir günde eşyanın tabiatına aykırı bir şekilde yükseldiği için pozisyonlar açılamadı.  Ama merak etmeyin, piyasalardaki satış dalgası derinleşiyor.
Yunanistan ve Çin’den eş anlı olarak gelen satış dalgası Türkiye piyasalarında alım yönünde fırsatlar yaratacak. Gelişmekte olan ülkelere göre daha iyi performans göstermesine rağmen Borsa İstanbul dün 80.386 seviyesinde kapanışıyla ve gelişmekte olan ülkelere göre %20 iskontosuyla cazip seviyelere yaklaşıyor.

Ama öncelikle Yunanistan ve Çin krizlerinin gelişmekte olan ülkelerin ve Türkiye’nin hikayesini ne kadar değiştirdiğine bakalım.

Syriza hükümeti arkasındaki halk desteğiyle Avrupa ile daha rahat pazarlık edebileceğine inanıyordu. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Referandum öncesi reddettiği programın benzerini kendisinin hazırlayarak Avrupa’ya sunması istendi. Paketin içinde borçların yeniden yapılandırılması olması söz konusu değil. 

Başbakan Tsipras Avrupa’nın istediğini yaparsa referandum öncesi Yunan halkına verdiği sözü tutamayacak. Yok eğer inatlaşmayı sürdürürse. Bankacılık sektöründeki döviz likiditesi azaldığı için yaklaşık bir hafta içinde ekonomi fiilen duracak ve Yunanistan avrodan çıkmak durumunda kalacak.

Syriza hükümetinin hazırladığı teklif Cumartesi günü avro bölgesi maliye bakanlarınca izlenecek, Pazar günü ise Avrupa birliği liderlerinin katıldığı bir toplantıda tartışılacak. Yunanistan’ın kendisi için hazırladığı paket kabul edilmezse, Yunanistan’ın avro bölgesinden kovulması gündeme gelecek.  

Yunanistan’ın avro bölgesinden çıkarıldığı ancak AB içinde kaldığı bir senaryonun Avrupa ekonomisi ve Türkiye üzerinde yıkıcı etkisi olmayacaktır. Gerekçelerini daha önce yazdık.
(i) Avrupa’nın yüksek borçlu ülkeleri yapısal kırılganlıklarını azaltarak büyüme yoluna girdi. (ii) Özel sektörün Yunanistan’dan alacakları hatırı sayılır ölçüde azaldı. (iii) Yunanistan’ın çıkışı ağır çekimde izlenen bir trafik kazası gibi gerçekleştiğinden gereken önlemler alındı. (iv) Yunanistan’ın Türkiye’nin dış ticaret, turizm ve finansmanından aldığı pay %1-2 arasında değişiyor.

Piyasa tepkilerine bakıldığında da benzer bir tespit yapmak mümkün. Referandum kararı sonrasında panik satışlarla gerileyen avro kayıplarını büyük ölçüde geri alarak dolara karşı 1,11 seviyesine yükseldi. Avro bölgesinin zayıf ülkelerinde borçlanma maliyetleri toparlanmaya başladı.

Çin ile devam edelim. Şangay borsasındaki sert düzeltme borsadaki değerlemeler ile gerçekler arasındaki açığın kapanması için kaçınılmazdı ve ekonomi yönetimi tarafından da isteniyordu. Oluşan balon şimdi patlamazsa ileride patlayacak ve yol açacağı tahribat daha fazla olacaktı.

Bizi ilgilendiren Şangay borsası değil Çin ekonomisindeki yavaşlama ve iç talep lehine yapılmak istenen dengelenme. Çin ekonomisindeki değişim Asya ülkelerini ve emtia üreticilerini çok yakından ilgilendiriyor. Ancak Türkiye’nin Çin’in büyümesine olan duyarlılığı yok denecek kadar az.

Lafı çok uzattık toparlayalım. Yunanistan ve Çin nedeniyle Türkiye piyasalarında görülecek dalgalanma geçici olacaktır. Çünkü ekonomik temelleri zayıftır. Tam tersine Türkiye gibi emtia ithalatçısı ve dış tasarruflarla büyüyen ülkeleri destekleyecektir. 

Düşük emtia fiyatları Türkiye’nin carı dengesindeki baskıyı azaltacak, küresel büyümedeki zayıflama Fed’in faiz artırımlarını öteleyerek cari açığın finansmanını kolaylaştıracaktır. Dolayısıyla Yunanistan ve Çin dolayısıyla yaşanacak sert dalgalanmaları alış fırsatı olarak görmek mümkün. 

Türkiye için asıl risk Yunanistan veya Çin’den değil yurtiçinde artan politik belirsizliklerden kaynaklanmaktadır. Seçimler sonrasında bir ay zaman geçmesine rağmen hükümet kurmak için görüşmelere geçilmemesi ve uzlaşma yönünde adımlar atılmaması Türkiye'nin bu yıl Kasım ayında veya seneye Nisan ayında yeniden seçim veya erken seçim sathına girme ihtimalini artırmıştır. ''

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • yabancılar satmaya başlarsa???09 Temmuz 2015 12:16

    hem seçim bilinmezliği,hem çin,yunanistanın batması yanısıra diğerlerindeki büyümelerin düşmesi yani dünya ticaretinde belirgin durgunluğun başlaması şirket karlarını seneye düşürecek olma ihtimalleri borsaya yatırımı engelleyecektir bence.Nitekim 66'lardan 61'lere düşen yabancı takas oranı da dikkat çekmekte artık.