E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaZirvedeyken alım yapılabilir mi?---

Zirvedeyken alım yapılabilir mi?

Zirvedeyken alım yapılabilir mi?
17 Temmuz 2017 - 13:24 borsagundem.com

Borsa İstanbul yeni zirveleri denerken kar realizasyonu ve düzeltme riski ile yatırımcılar karşılaşabilir

Bu hafta endekste ilk önemli direnç kanalın üst bandının bulunacağı 105.500-106.500 aralığı olacak. Bu bölgenin endeks için kritik olduğunu, bu bölge geçilmeden yapılacak yeni alımların riskinin yüksek olduğunu düşünüyoruz...

TL bazında tarihi zirvelerine ulaşan endekste, bu yılın ilk yarısında bankaların ön planda olmasına karşın, bankacılık endeksinden ziyade sınai endeksinin bu yükselişe tam anlamıyla katılmış olmasının etkisi net bir şekilde görülüyor. Bankacılık Endeksi Mayıs 2013'te görülen zirve seviyenin hala yüzde 10 civarında altında bulunurken, Sınai Endeki Mayıs 2013'e göre yaklaşık yüzde 50 yukarıda bulunuyor. Bu durum Banka Endeksi/Sınai Endeksi rasyosunun yılbaşından itibaren bir miktar toparlanma yaşanmış olsa da tarihsel ortalamalarının çok gerisinde olmasına neden oluyor.

BANKACILIK ENDEKSİ İLK YARIDA TOPARLANDI

2013'ten sonraki dönemde bankaların düşen özvarlık karlılıkları bankacılık endeksinin performansındaki düşüşün ana nedeni. 2017 yılı ile birlikte Kamu Garanti Fonu ile kredi büyüme hızındaki artış ve alınan makro ihtiyati tedbirlerin ekonomik büyümeye sağladığı katkı bankacılık sektörünün karlılıklarına da pozitif yansıdı. Geçtiğimiz yıl sağlanan tek seferlik gelirlere karşın bankacılık sektörünün bu yıl da karlılığını artırmaya devam ediyor olması bu durumu net bir şekilde gösteriyor. Sektörün özvarlık karlılığının yeniden artışa geçmesini sağlayan bu gelişmeler endeksin performansım da pozitif etkiliyor. Son yıllarda sınai endeksinin oldukça gerisinde kalan bankacılık endeksi yılbaşından beri yüzde 39.64 getiri sağlarken, sınai endeksinin getirişi yüzde 36 oldu. Aynı dönemde BIST-100'ün getirişi ise %34.50 oldu. Geçtiğimiz haftalarda ekonomi kurmaylarıyla, banka yöneticileri arasında geçen görüşmeler piyasa tarafında mevduat faizlerinin düşebileceği şeklinde yorumlandı. Bununla birlikte bankaların ellerinde tuttukları bazı gayrimenkuller ile ilgili yapılan düzenlemelerin de sektör sermaye yeterliliğine oldukça sınırlı da olsa bir katkı yapması bankalar tarafındaki pozitif fiyatlamayı devam ettirdi.

180 GÜNLÜK EYLEM PLANI BEKLENİYOR

Geçtiğimiz hafta yurtiçi piyasalardaki iyimserliğin sebeplerinden biri de hükümetin açıklaması beklenen 180 günlük eylem planım bu hafta açıklanabileceği yönündeki haberlerdi. Açıklanacak eylem planının ekonomik büyümeye pozitif katkı yapabileceğine yönelik beklentiler hem banka hem de sınai endeksinde alımları destekledi. Her iki endekste geçtiğimiz hafta yüzde 5'e yaklaşan yükselişler görüldü. Son haftalarda bu konudaki beklentilerin BIST tarafında kısmen fiyatlara girdiğini düşünsek de şu ana kadar kamuoyuna önemli bir bilgi sızmadığını göz önünde bulundurduğumuzda açıklanacak eylem planının etkilerini net olarak tahmin edebilmek mümkün değil. Açıklanacak plan yeni beklentiler doğurabileceği gibi kar realizasyonu için de kullanılabilir. Bu nedenle paketin içeriği ve piyasanın tepkisi birlikte değerlendirilmeli ve piyasa momentumu referans kabul edilmeli. Piyasaların uzunca bir süredir haberleri trend lehinde kullanma eğilimi mevcut. Bu nedenle veri ve haberden ziyada içinde bulunduğumuz trend devam ettiği sürece kısa vadede piyasa momentumunun daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle trendler değişmediği sürece trend takip etmenin daha doğru bir strateji olduğunu düşünüyoruz.

İKİNCİ ÇEYREK SONUÇLARI ÖNEMLİ

Geçtiğimiz hafta Cuma günü ABD'de ikinci çeyrek mali sonuçlan açıklanmaya başlandı. Citibank, JP Morgan ve Wells Fargo gibi önemli bankaların beklentilerin üzerinde gelen sonuçlarının ABD hisse senetleri endeksleri üzerindeki ilk etkisi oldukça sınırlı oldu. Açıklanan ve açıklanacak olan bilançolar içinde beklentileri aşan sonuçların endeksler tarafında pozitif tepki oluşturamamış olması nedeniyle, bu hafta açıklanmaya devam edecek mali sonuçların ve piyasa üzerindeki etkilerinin daha dikkatli analiz edilmesi gerekiyor. Bununla birlikte içeride de ikinci çeyrek mali sonuçlarına yönelik beklentilerin yavaş yavaş hisse bazlı ayrışmaları tetiklemesi muhtemel. Bu nedenle Borsa İstanbul'da gelinen seviyeleri de göz önünde bulundurduğumuzda endeksle korelasyonu yüksek hisselerden ziyada bu tür beklentilerin yoğunlaştığı şirket ve hisselerin ön plana çıkabileceğini düşünüyoruz.

PARİTE İÇİN GÖZLER DRAGHİ'DE

Bu hafta Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikası kurulu toplantısı gerçekleşecek. Son haftalarda Draghi'den gelen açıklamalar şahin olarak yorumlanmış, Avrupa Merkez Bankası yetkililerinin piyasaların verdiği reaksiyonları azaltmaya yönelik çabaları da sonuçsuz kalmıştı. Bu gelişmeler pariteyi 1.15 sınırına dayandırdı. Haftanın son günü bazı haber kaynaklarında yer alan ve ECB'ye yakın kişilere dayandırılan yorumlarda, Avrupa Merkez Bankası'nın tahvil alımlarının duracağı potansiyel olarak uzak da olsa bir tarihi belirlemekten ziyade, varlık alımlarını açık uçlu tutarak esnekliği korumaktan yana olduğu yönünde görüşler mevcuttu. Bu hafta bu tonlamada olacak açıklamaların daha ılımlı algılanabileceğini ve bunun da son günlerde sert yükseliş yaşanan paritede bir düşüş getirebileceğini düşünüyoruz.
Milletimizin, devletimizin ve demokrasinin bekası için, 15 Temmuz 2016'da gerçekleşen hain darbe girişimine karşı kahramanca mücadele verirken yaşamı yitiren şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnet ile anıyorum...

BORSA İSTANBUL YENİ REKORLAR KIRMAYA DEVAM EDİYOR

Gelinen seviyelere rağmen Borsa İstanbul'un orta ve uzun vade için hala yukarı yönlü potansiyeli bulunduğunu düşünmemize karşın, son dönemdeki yükselişin ardından zaman zaman sert sayılabilecek düzeltmeler görülme ihtimali de göz ardı edilmemeli. Endeksin çarpanlarının kendi tarihsel ortalamalarına ve emsallerine kıyasla iskontolu bir seyir izlediğini düşünüyoruz. Buna karşın son yıllarda ortaya çıkan iskontonun tek bir yükseliş trendi ile sonlanmasını da beklemiyoruz. Bu nedenle endeksteki güçlü yükseliş momentumu devam ettiği sürece trendden kopulmamalı ancak olası bir düzeltmeye karşı da mutlaka bir stop loss stratejisi oluşturulmalı. Elbette endeksi tek başına değerlendirmek de mümkün değil. Kısa vadede BİST'in uluslararası piyasa ile korelasyonunun da yüksek seyredeceğini düşünüyoruz. Merkez bankalarının bu ayki toplantılarının önemli olacağını özellikle gelişmiş ülkelerdeki faizlerin ve volatilite göstergelerinin ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Endeks geçtiğimiz hafta uzun bir süredir önemine dikkat çektiğimiz yükselen trendi test etti ve sonrasında başlattığı yükselişle oluşan son kanalın üst bandının bulunduğu 105.000-105.500 aralığını test etti. Bu hafta endekste yukarıda izleyeceğimiz ilk önemli direnç bu kanalın üst bandının bulunacağı 105.500-106.500 aralığı olacak. Bu bölgenin endeks için kritik olduğunu, bu bölge geçilmeden yapılacak yeni alımların riskinin yüksek olduğunu düşünüyoruz. Olası bir düzeltme hareketinin 103.000 altına sarkmaya neden olması durumunda ise satışların hız kazanabileceği göz önünde bulundurulmalı. Endeksin orta vadeli en güçlü desteği ise yıl başından beri devam eden yükseliş trendinin bulunduğu 101.000-101.500 civarı olacak. Bu trend kırılmadığı sürece olası geri çekilmeler alım fırsatı oluşturmaya devam edecektir.

DOLAR/TL BEKLEDİĞİMİZ SEVİYELERDEN DÖNDÜ

Geçtiğimiz hafta dolar/TL kuru ile ilgili olarak şu yoruma yer vermiştik: "Kurun 3.55'teki kritik direncinin aşılması ile birlikte de mayıs ayı İçinde test edilen 3.64 civarı önemli bir hedef konumuna geçmişti. Kur 3.55'in asılmasıyla birlikte de bu hedefi kısa sürede tamamladı. Kurda bu hafta gözlenen hareketlerin büyük ölçüde teknik bir tepki olduğunu ve TL'nin benzer ülke para birimlerine kıyasla ciddi manada negatif ayrışmasını gerektirecek çok önemli bir gelişme olmadığını düşünüyoruz. Küresel ölçüde gelişmekte olan ülkelere yönelik bir atak ya da Türkiye özelinde sürpriz negatif bir gelişme yaşamaz isek TL'deki bayram sonrası oluşan negatif ayrışmanın sonuna yaklaşmış olabileceğimizi düşünüyoruz." Dolar/TL geçtiğimiz hafta en yüksek 3.6450 civarını test ettikten sonra hızla gerilemeye başladı ve ABD'den gelen zayıf verilerin de desteği ile 3.54'ün altına kadar geldi. Bu hızlı gerilemeye karşın 3.50-3.55 TL aralığın hâlen en kritik destek bölgesi olarak izlenmeye devam edileceğini ve 3.50 TL aşağısında kalıcı olunmasının giderek güçleştiğini düşünüyoruz. Bu nedenle 3.46 olasılığını da göz önünde bulundurarak 3.50 civarındaki rakamların kısa vade için kademeli atım fırsatı oluşturacağını düşünüyoruz. (Üzeyir Doğan/Para Dergisi)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)