İntıra Bey [email protected] İntıra Bey

Haberler ve Piyasalar

30 Aralık 2014, 15:40 - -

Haber akışları neredeyse üstel olarak büyüyüp haber kaynakları artarken haberlere bakarak piyasaları anlamaya çalışmak yatırımcılara karlı pozisyonlar almakta yardımcı olabilir mi? Müşterilerimizle olan konuşmalarımızda çoklukla işittiğimiz bir cümleyi aktarmakla başlayalım: “Ne oldu da fiyat hareketlendi bir haber mi var?” Fiyatlar yatırımcının lehine ya da aleyhine hareket edebilir bunun herhangi bir garantisi elbette yok. Bununla birlikte fiyat yatırımcının aleyhine hareket ettiyse ve buna dair de bir açıklama/haber varsa yatırımcı psikolojisinde bir rahatlama gerçekleşme ihtimalinin azımsanamayacak derece yüksek olduğunu iddia edebiliriz.  Yatımcılar, fiyat düştü ama haber yüzünden düştü diyerek kayıplarını mantıklı hale getirmeye eğilimlidirler. Bu durumu “kurban” sendromu olarak niteleyebiliriz. Kurban, karanlık bir sokakta birkaç serseri tarafından saldırıya uğradığında bu olayın mantıklı bir açıklaması yapılabilir: Sokak karanlıktır, gecenin ilerleyen saatidir, serseriler kötüdür vs. Hâlbuki olay gerçekleşene kadar yaşananlar daha önemlidir. Kurban olma aşamasına giden yolu genelde kendi karar ve inisiyatiflerimiz sonucu yaptığımız seçimler neticesinde kat ederiz. Yatırımcının kurban olması ise yaptığı yatırım sonrasında para kaybedip bunu kendi dışındaki güçlere/haberlere bağlaması olarak düşünülebilir. Fiziksel hasar yerine parasal hasar yaşanmıştır.  Geçtiğimiz günlerde Ralf Dobelli’nin “Avoid News: Haberlerden Kaçının”  isimli oldukça uzun sayılabilecek bir makalesini okuduk. Makaleyi okuyucularımız için kısaca özetlemeye çalışacağız. Arzu eden okuyucularımıza makalenin tamamını gönderebiliriz.

1) Haberler bizi sistematik olarak yanılgıya götürür

İnsan beyni büyük olaylara, duyurulara gözle görülür şeylere ilgi duyar. Küçük detayları, görünmeyen kuytuda kalmış incelikleri fark edemez. Beynimiz bu şekilde programlanmıştır ve haberciler bu gerçeği bilerek bunu kullanırlar. Haber ajansları görünen üzerine yoğunlaşır olanı biteni aktarırlar. Köprüde seyahat eden bir sürücüyü düşünelim. Köprü yıkılıp sürücü kaza yaptığında ve şansı varsa medya şunlara odaklanacaktır: Araba, arabanın sürücüsü, sürücünün geçmişi, nereden gelip nereye gittiği, kazadan sonra nasıl bir insan olduğu vs. Medyanın odaklandığı konulara tamamıyla ilgisizdir, buradaki konu köprünün yıkılması ile oluşan risklerdir ve diğer köprülerde de bu tip risklerin gerçekleşme ihtimalinin olup olmadığının tartışılması gerekliliğidir. Astronotlar medyada hemşirelerden daha fazla ilgi çeker. Uçak kazaları antibiyotik kullanımı sonucu ölenlerden daha önemlidir.  Terörizm medyada daha çok ilgi çeker ama kronik stres dikkate değer bulunmaz. Lehman Brothers firmasının batışı gündeme oturur ama finansal sorumsuzluk ilgi alanına girmez.  Haberler sonucunda karar alma yetiniz ciddi derecede etkilenir ve gerektiği yerde alınması gereken riski alamazsınız. Bir uçağın ikiz kulelere çarpması sonrası hisse senetleri piyasalarında gidip havayolu şirketlerinin hisselerini almazsınız. Hâlbuki o dönem sonrası en çok kazandıran hava yolu şirketlerini hisseleri olmuştur.

2) Haberler ilgisizdir

Geçtiğimiz yıl boyunca okuduğunuz göz attığınız 10000 haberi düşünün. Bu haberlerden kaç tanesi herhangi bir kararınızı iyileştirici bir etki yaptı? Bu haberleri almasaydınız profesyonel, sosyal, kişisel iyiliğinizde ne değişikliler olacaktı? Büyük olasılıkla değişen bir şey olmayacaktı. Konu şudur: sizi en fazla ilgilendiren önemli konular söz konusu olduğunda haberler kesinlikle ilgisizdir. En iyi olasılıkla eğlencelidir ama ilgisizdir. Beynimiz “yeni” ye “ilgili” den daha fazla yatkındır. 1995 yılında internet tarayıcı çıktığında haberlerde yer dahi bulmamıştır. O dönemde pek çok kişi bunun kendi hayatlarını yakından ilgilendirebileceğini düşünememiştir. Bu yüzden medya ilgili konulara değil yeni konulara yönelir. Eğer beynimiz yeni yerine ilgili konulara meyil etseydi medya da o zaman şekil değiştirir ilgili haberleri vermeye başlardı. Modern çağın savaşı” ilgili” olan ile “yeni” arasındadır.  Medya haberlerin size rekabet avantajı sağlayacağını iddia eder ve bu şekilde satar. Haberleri ne kadar az tüketirseniz başarı şansınız o kadar artar. Önemli bir şey mi oldu? Bu haberi kaçırmanıza zaten imkân yoktur mutlaka duyarsınız. Arkadaşlarınız ve içinde bulunduğunuz çevre size önceliklerinize uygun ilgili bilgiyi ve haberleri çok daha güvenilir şekilde iletecektir.  Haber tüketeceğinize derinlikli kitap ve dergiler okuyup değerli dostlarınızla konuşarak ilgili bilgilere çok daha doğru şekilde ulaşabilirsiniz.

3) Haberler anlama yetinizi kısıtlar

Haberlerin açıklayıcı gücü yoktur. Haberler yüzeye fırlayan baloncuklardır.  Haberlerdeki gerçekler değil, bu olayları birbirine bağlayan unsurlar önemlidir. Bilmemiz gereken geri planda yürüyen süreçlerdir, olayları “nasıl” gerçekleştiğidir.  Maalesef çok az medya kuruluşu sebeplere odaklanıp süreçleri açıklamaya çalışırlar. Bu unsurlar da çoğu zaman gözümüze çarpmaz, karmaşıktırlar ve anlaması zordur. Ayrıca bu haberleri oluşturmak pahalıdır. Haber şirketleri ucuz hikâyelere yönelirler yüzeyseldirler çünkü bu işleri yapmanın maliyeti oldukça düşüktür. Önemli olan hikâyeler hikâye olmayanlardır: yavaş ve güçlü hareketlerdir.  Dünyayı anlamak için haberleri okumak ile hiçbir şey okumamak aynı derecede kötüdür. Kendinizi haber akışlarından soyutlayıp iyi kitaplar okumaya odaklanın.

4) Haberler vücudunuza zehir etkisi yapar

Haberler sürekli olarak limbik sistemi tetikler. Sürekli panik halinde alınan haberler kortizol salgılamasını arttırır. Bu bağışıklık sistemini bozar ve büyüme hormonu salgılamasını kısıtlar. Başka bir deyişle vücut sürekli kronik stres altında kalır. Haberler sağlığınıza zarar verir.

5) Haberler bilişsel hataları önemli ölçüde arttırır

Haber akışının yol açtığı en büyük bilişsel hata: Teyit önyargısı. Bizler, duyduğumuz haberleri otomatik olarak önceden yaptıklarımızı teyit etmek için kullanma eğilimindeyizdir. Haber tüketimimiz özellikle üretilmiş haber tüketimi bu eğilimi daha da arttırır. Bunun sonucunda da bir teyit bulutu içinde ilerlemeye başlar, gereksiz bir özgüvene bürünür saçma riskler alıp fırsatları değerlendiremeyiz. Haberler sadece teyit önyargısı değil aynı zamanda hikâye önyargısı da yaratır. Beynimiz anlamlı gelen hikâyeler duymaya açtır – bu hikâyeler gerçek olmasa bile. Haber organizasyonları da bu uydurma hikâyeleri satmaya dünden razıdırlar. Buna en yakın örnek Amerikan Başkanı Obama ile Beyonce arasında aşk yaşandığı haberidir. Bu haberi yapan muhabir bir hafta sonra bilinçli şekilde uydurduğunu söylemiştir. Muhabirin bilinçli olarak uydurduğu hikâyeye organizasyonun her kesimi onay vermiş toplum bunu tüketmiştir. Haber şirketi bu haber ile para kazanmıştır. Bu hikâye hiçbirimizi ilgilendirmez ve hayatımız üzerinde etkisi sıfırdır. Buna rağmen bu haberi okuruz.  Başka bir örnekte spikerin BİST endeksi %2 düştü demesi yeterliyken, %2 düştü şu sebepten diye açıklamasıdır.  Bu haberlerin açıklayıcı gücünün düşüncelerinizi kirletmesine izin vermeyin.

6) Haberler düşüncenizi kısıtlar

Düşünmek yoğunlaşma gerektirir. Konsantrasyon ise kesintisiz zaman demektir. Haber unsurları kesintisiz zamanı sürekli olarak ihlal eden radikal ajanlar gibi hareket eder. Haberler düşüncenizi bozmak üzere tasarlanırlar-bilinçli şekilde. Haberler düşüncelerimizi sığ hale getirir. Bundan daha kötüsü hafızamızı kötü yönde etkiler. Uzun dönemli hafızamız neredeyse sonsuzdur fakat kısa dönemli hafızamız kısıtlıdır. Gerçekten almak istiyorsanız çalıştığınız veya okuduğunuz konunun kısa dönemli hafızanızdan uzun dönemli hafızaya geçmesi gerekir. Bu süreç engellenirse hiçbir şey uzun vadeli hafızaya geçemez. Haberler konsantrasyonu engellediği için kavramayı da ciddi olarak zayıflatır. Paris’e kim 1 saatliğine gider? Ya da Louvre Müzesi 2 dakikada mı gezilir? Tüm bunları yapmak için zaman gerekir yoksa hiçbir şey anlamayız. Konsantrasyon için en az 10 dakika okumanız gerekir. Daha kısa sürelerde aklınızda bir şey kalmaz. Geçtiğimiz ayın en önemli 10 haberini sayın desek kimse bir şey hatırlamayacaktır.  Haber tüketicileri, gereksizi alırlar. Haber sistemleri kesinti yaratmak üzere tasarlanır. Dikkatinizi dağıtır ve açık düşünmenizi engeller.

7) Haberler beyninizin yapısını değiştirir

Haberler uyuşturucu gibidir. Hikâye geliştikçe nasıl devam edeceğini merak ederiz. Kafamızda yüzlerce hikâyeye dair gelişmeler çoğaldıkça takip etme ihtiyacımız giderek artarak bir açlığa dönüşür ve baş edilmesi güçleşir. Haberler neden bağımlılık yapar? Bir defa haberleri kontrol etmeye başladığınızda artık daha da fazla haberlere bakma ihtiyacı hissedersiniz. Dikkatiniz kısa dönemli hızlı haberlere gider, daha fazla veri açlığına düşersiniz. Bağımlılar bağımlılıklarını tedavi etmek için bağımlı oldukları maddeyi daha fazla almaya çalışırlar bu da tatmin eşiğini her geçen gün daha da yükseltir. Dikkatinizi başka şeylere, örneğin bilim, edebiyat, tarih, sanat, el işleri vs yöneltirseniz z yoğunlaşabilirsiniz.  Bilim adamları eskiden ergenlik sonrası beynin gelişiminin durduğuna inanırlardı. Bugün ise bunun gerçek olmadığını biliyoruz. Beyin plastik gibidir yeni durumlara adapte olur, eski ilişkiler ağı kırılır yeni bağlar oluşur. Eğer haber tüketimi norm olan bir kültürde yaşamaya başlarsak beynimiz bu duruma adapte olur ve eskisinden daha değişik bir halde çalışmaya başlar. Haberlere adaptasyon, biyolojik seviyede gerçekleşir. Haberler bizi programlar. Bu da haber tüketimine başladığımızda beynimizin alıştığımızdan farklı çalışacağı anlamına gelir ve tehlikelidir.  Derin düşünce ve konsantrasyonu geri kazanmak radikal bir şekilde haberlerden arınmakla gerçekleşebilir.

8) Haberler maliyetlidir

Haberler zaman harcamanıza yol açar. Haberler 3 şekilde verimliliği azaltır. Öncelikle haberleri tüketmek için geçirdiğiniz zaman verimliliği düşürür. İkinci olarak haberler geri dönüp yeniden konsantrasyon kazanmaya harcadığınız zamanı artırır. Düşüncenizi toplamanız gerekir: Nerede kalmıştınız ne yapıyordunuz? Haberleri dinlemek için işinizden her ayrıldığınızda geri dönmek için harcadığınız zaman da artacaktır. Üçüncü olarak son dakika haberlerini aldıktan saatler sonra dahi haberler sizi rahatsız etmeye devam eder. Haberlerdeki hikâyeler bazen günler sonra gözünüzü önüne gelir ve düşünce akımınıza sekte vurur. Sabah, öğlen ve akşam yatmadan hemen önce 15’er dakika haberleri gözden geçirdiğinizi varsayalım, ciddi biz zaman kaybı. Buna 5 dakika oradan, 5 dakika buradan, işyerinde yoğunlaşma için harcanan zamanı eklediğinizde haftanın en az yarım gününü heba etmiş olacaksınız. Mumbai’de yaşanan trajik bir terör saldırısını ele alalım. Haberleri 1 milyar kişinin 1 saatlerini harcayarak izlediğini düşünelim. 1 milyar saat eder. Dünya çapında ortalama hayat uzunluğunun 66 yıl olduğunu düşünürsek haberleri izlemek yoluyla 2000 hayatın yok olduğunu varsayabiliriz.  Bilgi artık ender bulunana bir mal değildir, fakat dikkat az bulunur: Neden hemen gözden çıkaralım? Para, unvan veya sağlığınıza karşı bu kadar sorumsuz değilsiniz, beyninize de sorumsuz olmamalısınız.

9) Haberler başarı ve itibar arasındaki ilişkiyi yok eder

İtibar sosyal ilişkilerimizi etkiler. Atalarımız zamanında itibar insanların başarıları nispetinde yüksek olurdu. Kabile üyelerinden biri tek eliyle bir kaplanı öldürdüğünde onun kahramanlığı kulaktan kulağa yayılırdı. Kitlesel olarak üretilen haberler ile “ün” diye bir kavram hayatımıza girdi.  Ün yanıltıcıdır çünkü insanlar hayatları ile hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen ünlü olabilirler. Medya sinema yıldızlarına, habercilere saçma sebeplerle ünlülük vazeder. İtibar ile ün iki ayrı kavramdır.

10) Haberler gazeteciler tarafından “üretilir”

Kaliteli profesyonel yazarlar, hikâyelerine zaman harcarlar, gerçekleri teyit edip olayların tüm boyutları ile düşünürler.  Tüm meslekler gibi gazetecilikte de yetersiz kişiler barınabilir. Bu kişilerin anlama kapasiteleri kısıtlı, çalışma ahlakları düşük derecede olabilir. Yazarın tahminine göre: Haberlerin en fazla %10’u orijinaldir. %1’den azı soruşturmacı gazeteciliktir. Gazeteciler ancak 50 yılda bir Watergate skandalı ortaya çıkarabilirler. Pek çok muhabir başka muhabirlerin haberlerinden aşırma yapar, düşünceleri sığdır ve internette bulunan malzemelere rağbet ederler.  Kopyalama ve kopyadan kopyalama hikâyelerdeki tutarsızlıkları arttırır ve ilgisizliği yoğunlaştırır.

11) Gerçek olarak yapılan haberler bazen gerçekleri ifade etmez. Tahminler hiçbir zaman!

Bazen gerçek olarak lanse edilen haberler hatalıdır. The New Yorker Dergisi’nin gerçekleri kontrol etme yöntemlerinden efsanevi şekilde bahsedilir: Anlatılanlara göre kontrol bölümünden biri, Empire State binası ile ilgili bir haber yapıldığında binanın var olup olmadığını kendi gözleriyle görmek için olay yerine gidermiş. Günümüzde gerçekliği kontrol etmek alışılmışın dışında bir davranış şeklidir. Gerçeklerin yerini tahminler almıştır. Pek çok hikâye gerçekler yerine tahminlere yer verir, bu kadar karmaşık bir dünyada doğru tahmin yapmak imkânsızdır. Hangi gazete 1. Dünya Savaşı’nı, Büyük Buhranı, Sovyetlerin düşüşünü vs tahmin edebilmiştir? Milyonlarca yanlış tahminin içerisinde 1-2 tane doğru tahmin bulabilirsiniz. Yanlış tahminler değersiz olmalarının yanında tehlikelidirler. Tahminlerinizin doğruluğunu artırabilmek için haber tüketimini kesin, onun yerine zarları kullanın, ya da hazırsanız derinlikli kitapları okumaya ve gerçekleri anlamaya hemen başlayın.

12) Haberler manipülatiftir

Evrimsel geçmişimiz bizlere yüz yüze konuşmalarda saçmalıkları tespit etme yeteneği kazandırmıştır. Karşımızdaki konuşurken pek çok ipucu ediniriz, gerçekleri yalanlardan ayırabiliriz, karşımızdakinin kızarması, yaydığı koku, aceleci tavrı, gözlerini kaçırması vs. Küçük topluluklarda yaşadığımız için haberleri getirenin önemi her zaman büyüktür. Haberi verenin amacını da çoğu zaman doğru tahmin edebiliriz. Bugün ise en donanımlı okuyucular bile doğru haberle özel bir amaca hizmet eden haberi birbirinden ayırmakta büyük zorluk çekmektedirler, öyleyse neden bu kadar enerji harcayalım? Hikâyeler reklam verenleri memnun etmek için ya da medya sahiplerini memnun etmek için yazılır. Her medya birimi daima başkalarının verdiği haberleri verir ve herhangi birini etkileyebilecek haberleri yayınlamaktan kaçınır. Halkla ilişkiler ekipleri o kadar güçlenmişlerdir ki bunlardan etkilenmeyen muhabir ya da haberci bulmak neredeyse imkânsızdır.  Gazetecilik dünyanın genel bir resmini çizer ve tartışmak için ortak hikâyeler üretir. Halkların ajandalarını tespit eder. Sıkı durun: Gazetecilerin ajandayı tespit etmelerini gerçekten istiyor muyuz? Bu kötü demokrasi demektir, gündemi tespit kendi işimizdir.

13) Haberler pasifleştirir

Haberlerdeki hikâyeler etkileyemeyeceğiniz konular hakkındadır, bu da okuyucuları kaderci bir çizgiye iter. İnsan beyni karmaşık pek çok bilgiye maruz bırakılır ve bilgi ile hareket etme kabiliyeti törpülenirse pasifize olur ve kurban psikolojisi ile hareket eder. Bunun bilimsel tanımı “öğrenilmiş yardımsızlıktır” Depresyonda gözlemlenen artış, haberlerin artışına paraleldir.

14) Haberler bizi küresel bir huzur içerisinde sarmalar

Hepimiz dünya vatandaşlarıyız, birbirimize bağlıyız. Dünya kocaman bir köydür vs. Gerçek şu ki haber tüketimi bizi birbirimize bağlamaz, bizi birbirimize bağlayan iş ve alışveriş yapmamızdır.

15) Haberler yaratıcılığı öldürür

Bildiğimiz şeyler yaratıcılığımız kısıtlar. Bu yüzdendir ki besteciler, matematikçiler, sanatçılar en önemli eserlerini gençlik çağlarında verirler. Yaşadıklarının daha önce denemiş olup olmadığı ile ilgili değildirler ve genç yaşlarında beyinleri geniş bir alanda özgürce dolaşır. Haber tutkunu birinin çok iyi bir besteci, sanatçı, yazar vs olabileceğini düşünemiyorum. Diğer taraftan haberleri deli gibi tüketen yaratıcılıktan uzak bir sürü insan gözlemliyorum. Haberlerin yaratıcılığı öldürmesi daha önce konuştuğumuz bir kavramla ilgili olabilir: Dikkatin dağılması. Eski çözümleri dile getirmek isterseniz haberleri okuyun, yeni çözümlere ihtiyaç duyuyorsanız haberlerden uzaklaşın!

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)